Ben daha çok küçükken

Kahvemizi yudumlarken ciddi konulardan bir nebze uzaklaşıp kültür-sanat, teknoloji, ilişkiler gibi hayata dair konuları konuşuyor, öneri alıyoruz

Ben daha çok küçükken

Mesajgönderen eliaa » 06 Oca 2015 20:04

facebook
twitter
gplus

Küçüğüm..

İlkokul yılları.. Belkide daha ilkokula gitmiyorum bile..Oturduğumuz evin yakınlarında oynamak için can attığım iki salıncak, kaydırak, tahteravalli ve birde barfiks grubundan oluşan bir çocuk parkı var. Evimiz parkın tam karşısındaki sokağın sonlarına doğru...

Parka gidiyorum, üzerimde elbise var, beyaz elbise hemde (Elbisemle gurur duyuyorum çünkü kendi etrafımda hızla döndüğümde havalanan etekleri balerin kıyafeti gibi oluyor.) Elbisemi o kadar çok seviyorum ki birde yanında kırmızı çantam var sanki çevremdeki kimsenin bu kadar güzel elbisesi yok!

En sevdiğim şey salıncaklara binmek parkta. Şimdi bile sallanan birşeylere bakamayan benim, o zamanlarda da başım dönüyor salıncağa bindiğimde, midem bulanıyor..Ama hızlı, daha hızlı, çok hızlı sallanmaya bayılıyorum..

Yine salıncağa bineceğim, ama salıncaklar dolu. Her bir salıncağın başındaysa birkaç çocuk var binebilmek için sıra bekleyen. Nefret ederim beklemekten ki o zamanlar daha da nefret ediyorum. Hiç değişmemiş huyum. Eve gidip mavi renkli, atlaya atlaya ipince olmuş ipimi alıyorum, barfikslere kendim için salıncak kuruyorum. Çok gururluyum! çünkü diğer çocuklar amele gibi sıra beklerken ben kendi yaptığım salıncakta hızlı hızlı sallanıyorum. Hemen etrafıma birkaç çocuk geliyor, "Bizde binelim mi bizdeee?" diye yalvarıyorlar. Benimse mutluluktan gözüm hiçbirşeyi görmüyor. Daha da, daha da hızlanıyorum.. Ama tepe noktadayken çürük ip kopuyor. Dizimi parkı çevreleyen kaldırım taşlarına çarpıyorum.. Kıpkırmızı kan fışkırıyor dizimden. Beyaz elbisem kan içinde, arkamda mahallenin çocukları evin yolunu tutuyorum. Çocuklardan biri "Çok kanıyor" diye dizimin halini gösterene kadar ne acımı hissediyorum, ne ağlıyorum. Ne zaman elleriyle beni gösteriyorlar, o zaman feryadı basıyorum.

Bugün, geriye kapı açan annemin neye uğradığını şaşırmış hali, dizimdeki yarığa sürdüğü tendürdiyotun keskin kokusu, elbisenin leğende basıldığı suyun kıpkırmızı hali, birde annemin, "Çürük ipten saıncak yapmış, mahallenin tüm çocukları peşinde,kan içinde eve geldi" diye anlattığı anısı kaldı o günün.

Büyüdüm..

Şimdi görüyorum ki ne zaman sevinsem, ne zaman başkalarının imrenerek baktığı, gurur duyduğum, çok ama çok mutlu olduğum birşey yapsam, tam en tepe noktadayken kopuyor ipim. Kan revan içinde kalıyorum en sevdiğim elbisemin içinde. Parmaklar beni gösterene kadar acımı içime atıyorum, ne zaman ki birisi yarama dikkat çekecek olsa, işte o zaman kendimi hiç tutamıyorum....
Kullanıcı avatarı
eliaa
 
Mesajlar: 945
Kayıt: 11 Tem 2013 22:57

Re: Ben daha çok küçükken

Mesajgönderen Sahra » 06 Oca 2015 20:24

facebook
twitter
gplus

Neyin var? Bikac gundur uzgun gorunuosun
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09

Re: Ben daha çok küçükken

Mesajgönderen eliaa » 06 Oca 2015 21:30

facebook
twitter
gplus

Sahra yazdı:Neyin var? Bikac gundur uzgun gorunuosun

Yoo, yersiz şeylere üzülmeyi bıraktım. Bi ara dipsiz kuyulara girip karamsarlığın niravasını gördüm, baktım bi bok yok ne ölüyorsun ne yaşıyorsun sıfırsın, o gün bıraktım bu kafayı. Dedim ki gün nasıl olsa geçiyor, olumsuzluklara fixlenip kendime zindan mı edeyim hayatı, yoksa en azından elimden geldiğince şükredip sahip olduklarımla mutlu olmayı öğrenip devam mı edeyim? Sonra 2.ciyi seçtim çünkü ilkinden eli boş döndüm. Kendine zarar vermekten başka bir boka yaramıyorsun çünkü. Neyse bu uzun zaman önceydi zaten. Bu yazımda geçmişimi hatırlatıp kırbaç etkisi yaratıyor bende o yüzden paylaşayım dedim. Bazen insana kim olduğunu hatırlatacak kimse olmaz o zamanda iş başa düşer.. Neyse işte :)
Kullanıcı avatarı
eliaa
 
Mesajlar: 945
Kayıt: 11 Tem 2013 22:57


Dön VekilSiz Kahve
cron