Çizgi filmlerdeki tehlike

Kahvemizi yudumlarken ciddi konulardan bir nebze uzaklaşıp kültür-sanat, teknoloji, ilişkiler gibi hayata dair konuları konuşuyor, öneri alıyoruz

Çizgi filmlerdeki tehlike

Mesajgönderen ahmet kaya » 07 Oca 2015 20:57

facebook
twitter
gplus

Evimizde başköşeye koyduğumuz, gün boyu çocuğumuzu kendisine emanet ettiğimiz televizyon ve çizgi filmler hiç de masum değil

Televizyonun yaygınlaşması ile birlikte çizgi filmler çocukların da hayatına girmiş oldu. Hepimiz çeşitli çizgi filmler izleyerek büyüdük. Kişiliğimizin şekillenmesinde büyük rol oynadı bu çizgi filmler. Gün geçtikçe, çocuklar bu yapımlara ilgi gösterdikçe çizgi film sektörü genişledi ve dev bir sektör halini aldı.

Modernleşme ile birlikte sokaklar ortadan kalktı. Çocuklar daha fazla evde vakit geçirir hale geldi. Açılan çocuk kanalları ve büyüyen çizgi film endüstrisi çocukları gün be gün kıskacına almaya başladı. Artık günümüzün çocukları vakitlerinin birçoğunu ekran karşısında ve özellikle de çizgi film izleyerek geçiriyor.

Anne-babalar çocuklarını kontrol altında tutmak için çizgi filmlerin karşısına oturtuyor. Peki, çizgi filmler ne kadar masum?

Maalesef, çizgi filmlerin masum olduğunu söylemek günümüzde çok zor. Çizgi film sektörü büyüdükçe insanlar çizgi film üreticilerinden çocukları eğiten çizgi film üretmelerini bekledi. Ne var ki, üreticiler bu yolu tercih etmedi ve genelde şiddet, cinsellik içerikli çizgi filmleryaptılar.

Çocukluğumuzun çizgi filmlerine dönüp baktığımızda şiddetin birçok çizgi filmin ekseninde durduğunu görürüz. He-man, Voltran, Ninja Kamlumbağalar, Bugs Bunny, Temel Reis ve diğerleri. Hepsi merkezinde şiddetin olduğu çizgi filmler. Problemlerin çözüm yolu olarak şiddetin kullanıldığı çizgi filmler. Bu çizgi filmlerde her zaman bir kötü var, bu kötüyü alt etmek için yapılan her şey mübah.

Bugün, gazetelerin 3. sayfasında gördüğümüz cinayet, şiddet haberlerine pek şaşmamak gerekiyor. Çünkü bizler, sorunların çözüm yolu olarak şiddeti kullanmayı küçüklüğümüzden bu yana çizgi filmler yoluyla öğrendik. Halbuki, Radyo ve Televizyonların Kuruluş Ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. Maddesi, yayın hizmetlerinin şiddeti teşvik edemeyeceğini açıkça söyler. Gelin görün ki, RTÜK bu konuda pek de adım atmamaktadır.

Günümüzde erkeklerin beğenerek izlediği Ben Ten, Bakugan, Spider Man çizgi filmlerinde şiddetten başka ne vardır?

Sadece şiddet olsa! Çizgi filmlerin içine serpiştirilmiş cinsellik mesajları çocukların zihnine cinsellik tohumlarını adım adım ekmektedir.

Özellikle Disney bu konuda oldukça maharetlidir ve ilk yıllarından bu yana cinsellik içeren, eşcinselliği teşvik eden görüntülü, sesli mesajları bazen açık bazen de bilinçaltı düzeyinde çizgi filmlerinin içine serpiştirmiştir. Bu konuda “çizgi filmlerde bilinçaltı (subliminal) mesajlar”yazıp arama motorunda arama yapmanız size yeteri kadar belge sunacaktır.

Şiddet ve cinsellik mesajlarının yanında çocuklara zarar veren bir diğer mesaj da sihir/büyü mesajlarıdır. Bu çizgi filmler çocukların gerçeklik algısını bozduğu gibi, kolay yoldan sonuca ulaşabileceği mesajını onlara verir. Bu konuya TRT’nin Keloğlan çizgi filmini, meşhur Ben Ten’i, Barbie ve Winxçizgi filmlerini örnek olarak gösterebiliriz. Çizgi filmlerde yer alan satanist ve masonik işaretler ise bir başka yazının konusu ki bu da oldukça ürkütücü bir tablo karşımıza çıkarıyor.

Demek ki, evimizde başköşeye koyduğumuz, gün boyu çocuğumuzu kendisine emanet ettiğimiz televizyon ve çizgi filmler hiç de masum değil. Şiddet, cinsellik, sihir büyü inancı, satanizm tohumlarını farkında olmadan bizler çocuklarımızın zihnine ekiyoruz.

Son zamanlarda haberlere yansıyan Sünger Bob’un çocukların gelişimini olumsuz etkilediği araştırması, WİnnieThePooh çizgi filmindeki biralı doğum günü kutlamasından dolayı büyük bir kanalın ceza alması aslında bizleri uyandırmalı. Çocuklarımızı daha emin ellere teslim etmeliyiz. Ve teslim ettiğimiz eller her kim olursa olsun mümkünse çizgi filmleri çocuklarımızla birlikte izlemeli ve yanlış telkin gördüğümüz yerlerde müdahalede bulunmalıyız. Çünkü eğitim açısından en beğendiğimiz Kayu, Pepe, Poko gibi çizgi filmler bile her yaş gurubu için uygun olmayabiliyor. Bu çizgi filmlerde geçen bir sahne bazı yaş gruplarında olumsuz etkilere sebep olabiliyor. Örneğin Kayu’da, Kayu’nun diş doktoruna gitme macerasını anlatan bölümde verilen mesajı 0-6 yaş çocukları genelde alamıyorlar ve doktordan korkmaya başlıyorlar. Aynı şekilde Kayu’nun karanlıktan korktuğu bölümü de bu duruma örnek verebiliriz.

Özetle, çizgi film seçerken ve çocuklarımızı televizyona emanet ederken lütfen biraz daha dikkatli olalım. Geleceğimizi çizgi film yapımcıların kar amacı güden ve deste deste para taşıyan kollarına teslim etmeyi hiçbirimiz istemeyiz. Çizgi filmlerde gördüğümüz her türlü olumsuzluğu ise RTÜK’e şikayet etmek bu konuda kamuoyunda bir bilincin oluşmasına hizmet edecektir.

Bu konu hakkında daha geniş bilgiye Facebook’ta açtığımız Çizgi Filmlerdeki Tehlike sayfasından ulaşabilirsiniz.

Mehmet Teber - Haber 7
Psikolojik Danışman & Pedagog
www.mehmetteber.com - m.teber@yahoo.com
Kullanıcı avatarı
ahmet kaya
 
Mesajlar: 99
Kayıt: 29 Ara 2014 00:08

Re: Çizgi filmlerdeki tehlike

Mesajgönderen dervis55 » 03 Şub 2015 14:38

facebook
twitter
gplus

hemen sayfaya goz attim,guzel is cikarmislar cok sagol varol bu onemli paylasim icin.

analar babalar dikkat etsin.. buyulu siddetli film izletmemeye calisiyorum elimden geldikce
dervis55
 
Mesajlar: 266
Kayıt: 14 Tem 2013 11:53


Dön VekilSiz Kahve
cron