23 Haziran İstanbul Forumları

Abbasağa parkı, Cihangir parkı, Yoğurtçu parkı gibi tüm park forumlarına ait faaliyet kayıtlarını, bilgileri ve fikir önerileri burada paylaşabiliriz

23 Haziran İstanbul Forumları

Mesajgönderen eskimo » 30 Haz 2013 15:41

facebook
twitter
gplus

İstanbullular, her akşam parklarda forumlarda ve eylemlerde demokrasi ve özgürlük mücadelesi için buluşuyor. Forumlarda mahallelerdeki sorunlara karşı ortak hareket etmenin zemini kurulurken demokrasi ve özgürlük mücadelesi tartışıyor

Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı Forumu Notlar/Kararlar

Gündem maddeleri:
1. 22 haziran Taksim de gerçekleştirilen Anma ile ilgili deneyim paylaşımı
2.Gözaltı, tutuklu ve yaralılar
3.Yeniköy’de geçtiğimiz hafta yaşanan saldırı ve bugün gerçekleştirilen dayanışma pikniği
4. 3. Köprü ile ilgili yapacaklarımız
5. Masa, gönüllü komiteler, organizasyon, örgütlenme

1. 22 Haziran Taksim Anma Eylemi:
Dün gerçekleşen anma eylemi ile ilgili deneyimler ve düşünceler paylaşıldı:
Bir direnişçi polislerin ara sokaklarda özellikle sırt çantası olanlara coplarla saldırdığını ve mekanlara girip önce kameraları kapatıp sonra yine coplarla saldırdıklarını anlattı. Dünkü saldırıların ilginç bir yanı da polisin “Allah Allah” nidalarıyla saldırması oldu. Direnişçilerden birinin aktarımına göre polise “biz kardeşiz napıyosunuz” denildiğinde polislerin cevabı “bizim müslümandan başka kardeşimiz yok” olmuş. Yine, gizlice alınan kamera görüntülerine göre Rixos otelde Arapça konuşan polisler olduğu hatırlatıldı.
Öneri 1: Cumartesi günü özellikle taksim meydanında çok sayıda yabancı televizyon kamerası olduğu için polis saldıramadı. Bu nedenle de ara sokaklarda saldırdı. Mümkün olduğunca çok görüntü alalım ve bunları sosyal medyada paylaşalım.
Karar 1: Yarın (24.06.2013) saat 17.00 den itibaren açık olan masamızla herkes elindeki görüntüleri paylaşacak. Sonraki toplantılarımızdan birinde bunları birlikte izleyebiliriz.
Bugün (23 haziran) gerçekleşen Trans Onur yürüyüşünden bahsedildi ve haftaya, 30 haziran da gerçekleşecek olan LGBT yürüyüşüne katılım için hatırlatma yapıldı.
2.Gözaltı, tutuklu ve yaralılar:
Türk Tabipler Birliğinin verilerine göre sadece İstanbul’da 4478 yaralı, 6 organ kaybı, 7 kafa travması, 22 ağır yaralı olduğu hatırlatıldı.
Ayrıca çok sayıda gözaltı, 71 tutuklu ve 9 kişinin de kayıp olduğu hatırlatıldı.
Gözaltı ya da herhangi bir hukuksuzluk durumuna karşılık:
-gezihukuku.org
-istanbulbarosu.org.tr
sitelerinden bilgi alınabileceği ve BARO nun 251 63 25 no lu telefonuna ulaşılabileceği hatırlatıldı.
Karar 2: Gözaltı durumları için hazırlanmış olan “haklarınız var” broşürü yarın parkta dağıtılacak.
3. Yeniköy
Yeniköy’de 23 haziran Pazar günü bir dayanışma pikniği gerçekleşti. Pikniğe katılan direnişçiler güzel ama etraftaki tehditlere karşılık da tedirgin bir gün geçirdiklerini belirttiler.
Yeniköy pikniğinin ardından Yeniköy Halkı’nın aldığı kararlar iletildi. Kararlar şöyle:
-Salı ve Perşembe günleri Villa Park’ta forum, Pazar günleri piknik yapılacak.
Ayrıca Yeniköy halkından arkadaşlar Pazar günkü piknikte bol bol görseller çektiklerini bunları sosyal medyada paylaşarak foruma katılımı artırmayı planladıklarını söylediler.
Sonrasında Yeniköy’e nasıl destek olabileceğimiz konuşuldu:
Öneri 2: Yeniköy’de forum yerine ilk başta gitar dinletisi vs. düzenlensin. Bunlar sayesinde çoğaldıktan sonra forum yapalım_öneri kabul görmedi.
Öneri 3: Sarıyer-Büyükdere ahalisi olarak biz de forum günlerimizi Yeniköy’e göre ayarlayıp, Yeniköy forumuna mümkün olduğunca çok katılım gösterelim_ öneri kabul edildi.
4. Üçüncü Köprü Meselesi:
24 haziran Pazartesi saat 21.00 de Ekümenopolis’i izleyeceğimiz hatırlatıldı. Herkes film gösterimine 3. Köprünün ayaklarına ait görsel materyal getirerek, konuya dair bilgili kişi, kurum ve kaynakları seferber ederek katkı sağlayabilir. Filmin ardından hep birlikte tartışıp, eylem önerilerinde bulunalım.
Öneri 4: Film gösteriminin ardından köprüye karşı mücadele aynı zamanda hükümete karşı mücadele midir tartışalım.
Öneri 5: Yarın herkes gelirken yanında 5 kişi getirsin J
Öneri 6: Dükkanı olanlar küçük kağıtlara “21.00 de Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı’nda Film Gösterimi” yazıp camlarına yapıştırsın.
5. Masa, gönüllü komiteler, organizasyon, örgütlenme
· 23 haziran itibariyle Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı’nda bir masamız olduğu ve
masamızın etrafına astığımız çeşitli pankartlarda Türk Tabipler Birliği, Sendika ve parklarbizim.blogspot.com a dair bilgilendirmeler olduğu hatırlatıldı.

Masamızda herkesin paylaşımda bulunabileceği bir defter var, herkes hislerini, düşündüklerini buraya yazabilir.

Öneri 7: Salı ve Perşembe akşamları Yeniköy’e destek olmak adına Sarıyer-Büyükdere Forumunun Pazartesi, çarşamba ve cuma olması önerildi_öneri kabul edildi.
Öneri 8: Masamız 17.00 de açılsın. Fakat bunu hergün mü yapalım sadece forumların olacağı günlerde mi yapalım_masanın forum günlerinde 17.00 den itibaren açılması kararlaştırıldı.
Bugün 17.00 de masa açıldığında dayanışma göstererek çay ikram eden çay ocağı sahiplerine teşekkür edildi.
Öneri 9: Masamızı açtığımızda bir de çay demleme imkanı yaratalım ve saat 5 ten itibaren çayımız olsun_öneri geniş kabul gördü fakat şimdilik öneriyi hayata geçirecek imkanları konuşulmadı.
· Daha çok insana ulaşabilmek için ve örgütlenmeye dair:

Öneri 10: Forumlarda güvencesizler, doktorlar, evişçileri, öğrenciler, öğretmenler gibi çeşitli hak mücadelelerinden insanlar gelsin konuşsun. Sorunlarını tartışalım.
Öneri 11: Herkes kendi iş kolundaki sendikaya, odaya üye olsun.
Öneri 12: Bizim sorunumuzu çözecek olan sandık değildir, bu bir demokrasi sorunudur. Partiler üstü bir örgütlenmeye gidilsin.
Öneri 13: Sesli duyuru yapalım, bir aracın arkasına hoparlör koyarak mahalle mahalle, sokak sokak forumların duyurusunu yapalım.
Öneri 14: Gazetelerin arasına ve kapılara, posta kutularına forum saati, yerini küçük kağıtlara yazıp koyalım.
Öneri 15: Banknotlara not düşelim.
Öneri 16: Bir önceki toplantıda konuşulan dayanışma mutfağı önerisi hatırlatıldı ve yine çok kişi tarafından onaylandı, bunun yanında herkese evden pasta, börek, çörek getirecek.
· Civarda yaşayan ailelerin çocukları için yapmayı planladığımız yaz okulu için 30-40 kadar
gönüllünün 24 haziran Pazartesi saat 19.30 da Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı’nda toplantı yapacakları bildirildi. Koç Üniversitesi’nden gönüllülerin de bu gruba dahil olması için çağrı yapıldı.

Özet ve kararlar

Yarın (24.06.2013):

17.00 dan itibaren masayı açmak üzere Aslı, Onur, Melda, Özge, Semra ve Devrim buluşuyor.
19.30 da yaz okuluna destek vermek isteyenler parkta buluşuyor.
21.00 de Ekümenopolis izliyoruz ve tartışıyoruz.

Kararlar:

-Eylemlerde ve forumlarda görsel toplayalım.

-Baronun hazırladığı “haklarınız” broşürü çoğaltılıp dağıtılacak.

-24.06.2013 Pazartesi günü 17.00 itibariyle kurduğumuz masayla herkes elindeki görsel materyali paylaşacak.

-24.06.2013 Pazartesi 21.00 deki Ekümenopolis gösterimine herkes yanında 5 kişi ile gelecek.

-Sarıyer-Büyükdere Forumu Pazartesi, Çarşamba, Cuma ları yapılacak; Salı ve Perşembe Yeniköy forumuna gidilecek.

-Masamız sadece forum günlerinde 17.00 den itibaren açık olacak.

Ataşehir Parkı Forumu Notlar/Kararlar

Önceki günlere göre daha az sayıda katılım ile başlayan forum, ilerleyen saatlerde yeni katılımcılarla 40-50 kişiye ulaşarak gerçekleşti. Forum öncesinde yapılan küçük sohbette, katılımın az olması nedeniyle her gün yerine haftanın belirli günlerinde toplanılması önerisi gündeme geldi.

Moderatör tarafından forumla ilgili bilgiler ve kurallar açıklandıktan sonra aşağıdaki üç madde gündem olarak belirlendi:

Eğitim: Öğrenci Kolektifleri ve Halkevleri tarafından örgütlenen eğitim/yaz okulları çalışmalarına ne şekilde katkı sağlanabileceği,
Örgütlenme: Ataşehir Parkı forumundan başlayarak Ataşehir’de ve genel olarak nasıl örgütlenilebileceği ve forumda çalışma gruplarının oluşturulması
Forumun duyurulması: Diren Ataşehir Forumu’nun bilinirliği halen çok düşük, nasıl daha geniş kitlelere duyurulabilir?
Not alabildiğim bazı konuşmalar özet olarak aşağıda yer alıyor:

Yaz tatil yerine yaz okullarında eğitim çalışmalarına katılmak herkes için mümkün olmayabilir. Bunun için Halkevleri’nin düzenlediği yaz okullarına gönüllü öğretmen olarak hafta sonlarında destek olabiliriz. İstanbul halkevleri şu günlerde gönüllü öğretmenlerle tanışmak ve yaz okullarında bilgi vermek için toplantılar düzenliyor. Bu toplantılara katılabilir, gönüllü öğretmen olabiliriz hafta sonları. Sadece akademik konularda olmamalı eğitim, çocuklar için sanat çalışmaları da olmalı.
Ataşehir halkı olarak çevre mahallelerde yaşayan çocuklara evimizdeki okunmuş çocuk kitaplarını vereceğimiz bir organizasyon yapabiliriz. Çocuklar için kitap okuma etkinlikleri düzenleyebiliriz.
Halkevleri’nin çalışması dışında ikinci bir kampanya daha var, yazın tatilde sahile gitmek yerine kendi köyümüze ya da başka bir köye gidelim ve orada yaşayan insanlarla tanışalım, Gezi’de olanları anlatalım, yaşadıklarımızı anlatalım. Haberi olmayan insanları bilgilendirmek için biz de bunu yapabiliriz.
Eğitim konusunu, bizim öncelikli amaçlarımızın uzağında görüyorum, ama eğitimden bahsediyorsak, sanatın uygun olmadığını düşünüyorum, daha analitik yönelimli bir eğitim olabilir. (Bu bölümde sanatın işlevi vb. konularda farklı fikirler sunuldu. Ne yazık ki not alamadım.)
Eğitimin öncelikli gündem maddesi olmadığını dile getiren katılımcılar şunlara değindi:

Eğitim çalışmaları önemli ancak önceliğimiz örgütlenme olmalı. Çalışma gruplarını kurduğumuzda eğitim çalışma grubu da oluştururuz ve onların bu konuda çalışmaları olabilir, hepimiz bu çalışmalara bireysel olarak zaten katılabiliriz. Örgütlenme en acil konumuz. Bu parkta söylemler oluşturmalıyız. Yaklaşan yerel seçimler var, tüm adaylar merkez partilerin adayları. Bağımsız bir meclis üyesi söz konusu olabilir mi, yerel seçimlere yönelik ne yapabiliriz, bunları konuşalım, somut öneriler getirelim.
Bütün bu öneriler çok uzun vadede hayata geçireceğimiz konular. Ben emekli öğretmenim, zamanı gelince ben de bu çalışmalara destek vermekten mutluluk duyarım. Ama hemen birşeyler yapmalıyız. Beraber yapalım. Başbakan yalan söylüyor! Yapmamız gereken insanlara bu yalanları anlatmak. Nasıl güçleniriz, nasıl zulümden kurtuluruz? Acil olan budur. Günlerdir başka hiçbir şey düşünemiyorum. Evimi temizleyemiyorum, yemek yapamıyorum, sadece direnişlere katılıyorum. Gençler çok güzel şeyler yapıyorlar. Hepimizin bütün bu direnişlere katılması ve acilen birşeyler yapması gerekiyor.
Siz neden bahsediyorsunuz? Başbakan çıkıp bize onlar diyor, savaş ilan ediyor! Hemen harekete geçmeliyiz.
Ben uzun süre Taksim’de Gezi’deydim. Oradaki kitle bugün burada oturan kitle ile benzer profildeydi, bu kitle ile iletişim kurabiliyorum ama AKP’ye oy veren insanlara ulaşamıyorum, onlara anlatmak istediklerimi anlatamıyorum, dinletemiyorum. Bunun konuda ne yapacağız, nasıl iletişim kuracağız?
Bugün forumda bir kadın olarak oy vereceğim oluşumdan neler beklediğimi anlatmayı planlıyordum ama şimdi AKP’ye oy veren insanlara nasıl ulaşırıza değineceğim.
AKP’ye oy veren insanları başka yerlerde aramayalım, onlar hayatımızın içinde. Ataşehir’de yaşayan çalışan kadınların en az bir, küçük çocukları varsa iki çalışanları vardır: 1-Temizlik işlerini yapan bir kadın ve 2-çocuk bakımını üstlenen bir kadın. Bizim temizlik işlerimiz için bir çalışanımız var, bu kadın AKP’ye oy verdi.
Ben bu akşam bir kadın olarak; alkol düzenlemesini savunmak için İsveç’i örnek gösteren AKP’ye, kadın hakları konusunda neden o ülkeleri örnek almadığının hesabını soracaktım, neden emzirme döneminde işyerindeki tuvalet köşelerinde süt sağdığımızın, neden babaların da doğum izni kullanmadığının.. Ancak çok ağır şartlarda hiçbir sosyal güvencesi olmadan sigortasız çalıştırdığımız temizlikçi kadınlardan utanıyorum ben, onlar için hiçbir şey yapmadığımız ve onların sömürülmesine ortak olduğumuz için kendimden utanıyorum.
Bu akşam kapitalizmin modernleşme miti ile bizi nasıl çalışma ekonomisinin kölesi yaptığına filan değinecektim. Ancak temizlikçimizin kocası, 17 yaşından beri ağır sanayiide işçi olarak çalışıyor ve şu anda 40lı yaşlarında ve aldığı maaş 1000 lira! O da AKP’ye oy verdi.
Ataşehirli kadınlar olarak temizlikçi kadınların hakları için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız.
Son olarak, küçücük çocukların kocaman adamlarla kendi rızalarıyla cinsel ilişkiye girdiğine inanan bir devlet istemiyorum ve buradan Canan Arın’a ve tüm insan hakları savunucularına selam gönderiyorum.
Moderatörümüz başta forumun kurallarından bahsederken işaret dilinden bahsetti. Biz çok hümanist, çevreci, saygılı, naifiz… Ama ses çıkarmalı, sesimizi duyurmalıyız, alkışlamalıyız (alkışlar…) Burada müzik dinletileri vb. etkinlikler düzenleyip daha çok ilgi çekmeli, forumun bilinirliğini artırmalıyız, sesimizi duyurmalıyız.
İşaret dilinin amacı sadece çevredeki evleri rahatsız etmemek değil, bu birbirimizle daha barışçıl ve sağlıklı iletişim kurabilmemiz için, alkış seslerini bastırmak için birbirimize bağırmayalım diye. İşaret diline devam etmeliyiz.
Herkesin kendi kimliği ile örtüşen örgütlerde, sendikalarda, meslek odalarında, partilerde yer alması gerekiyor. Ancak bu şekilde birşeyler yapabiliriz.
Bir hukukçu olarak mesleğimle ilgili tüm örgütlerde yer alıyorum. Bu örgütlerin etkinlikleri nedeniyle çoğu zaman bu parka gelemeyebilirim. Herkesin kendi örgütünde görev alması gerekiyor. Ben hukukçu ve sosyalist kimliğimle buradayım. Kimliklerimizden utanmamalıyız.
Başbakan, hükümet anayasayı hukuku hiçe sayıyor, suç işliyor, hangi hukuktan bahsediyoruz, hukuk yok. Farklı şekilde mücadele etmeliyiz.
Hukukun olmadığı yerde kaos olur, bir yerde kaos varsa orada hukuk yok demektir. Baro olarak gerekli tüm yasal süreçleri başlattık. Kaosun çözümü hukuktur. Ben bir hukukçuyum, bir hümanistim. Hukuk dışında bir çözüm olamaz.

Kriton Curi Forumu Notlar/Kararlar

100’e yakın katılım ile gerçekleştirildi. Gündem belirlenmeden yapılan serbest kürsü de konuşulanlar şöyle:

- Diğer forumlarla ilgili kısa bilgiler paylaşıldı. Bazı yerlerde katılımcıların çeşitli yiyecek getirerek paylaştıkları, Gezi Parkı’nda yaşanan ortaklaşmanın güzel bir örneği olduğu söylendi. Bazı forumlardan meslek grupları gibi ekiplerin çeşitli etkinlikler için komisyonlar oluşturduğu bilgisi verildi.
- İşleyiş ile ilgili gündemler belirlenip onun üzerine konuşulabilir önerisi geldi.
- Kolaylaştırıcı dışında komisyonlara ihtiyaç olabileceği, katılımın daha yüksek olduğu toplantıda konuşulması önerildi.- Yürütme, temsilci gibi yaklaşımlardan ziyade, somut işlerle ilgili gerekli komisyonların kurulmasının daha verimli olacağı önerildi.
- Krinton Curi derneği ile iletişime geçilmesi için bir arkadaşımız görev aldı.
- Örgütlenmenin önemi vurgulandı. 80 darbesi sonrası böyle bir bir araya gelişin önemli olduğu söylendi. Halk örgütlü olmalı, daha çok bir araya gelmeli, daha çok konuşmalıyız, konuştukça özgürleşeceğiz denildi.
- Direnişin ve birlikte hareket etmenin tarihte de örnekleri olduğu vurgulandı.
- Forumların nereye gideceği, parti vb. oluşumlara ihtiyaç duyulabileceği üzerine bazı sözler alındı. Direnişin başlanıcının planlı ve öngörülebilir olmadığını, forumların da kendiliğinden gelişen bir tarz olduğunu vurgulayan bir arkadaşımız, ihtiyaç duyulacak örgütlenme modellerinin de bu forumlardan çıkacağını, bunun için rahat olunması gerektiğini belirtti.
- 68 kuşağının çocuklarının korkuyla büyümediği ve aklıyla TOMA’ların önünde durduğu, kitle partilerince uyutulamamış gençliğin bu direnişteki yeri vurgulandı.
- Ötekileştirmeden dayanışmanın bu direnişin en önemli yanı olduğu, bunu kaybetmememiz gerektiği vurgulandı.
- Örgütsüz toplum yenilir. Örgütlülükten mutlaka güzel şeyler çıkacaktır, örgütlenelim çağrısı yapıldı.
- Mahallemizde yaşanan bir taciz olayı anlatıldı. Buna karşı dayanışma içinde olmak, daha uyanık olmak, tepki vermenin mümkün olduğu söylendi.
- Sanal ortamlarda daha aktif olmalı. Ama sosyal hayatta da daha aktif olmalı. Metrobüste “günaydın” diyen insanlar Gezi Parkı çocuklarıdır. “Günaydın” demek dayanışma ruhunun bir adımı olabilir.
- Direnişte herkesin üzerine düşen bir şeyler var. Eğitim sisteminin içi boşaltıldı. Çocuklarımıza, komşumuza gördüğümüz gerçekleri anlatmalıyız. Eğitim için neler yapılabilir konuşmalıyız.
- Polisin orantısız şiddetine tanık olduk. Bu tepkilerin daha da büyümesine neden oldu.
- Kimlik ve özgürlüklerimizi savunmak için alanlara çıktık. Ama sadece kendimiz için değil, herkesin özgürlüğü için hareket etmeliyiz. Bu hafta LGBT Onur Haftası. Pazar günü gerçekleştirilecek yürüyüşe katılıyız.
- 16 Haziran’da AKP mitingi için mahallemize gelen belediye otobüsleri kadınlar tarafından durduruldu. Çevik Kuvvet ekipleri geldi. Buna rağmen kadınlar kararlı bir duruş ile otobüslerin kalkmasına engel oldular. Kadınlar: “Nereye” Çevik Kuvvet: “Göreve” Kadınlar: “Senin görevin çocuklarımıza gaz sıkmak değil mi? Gidemezsiniz. Gaz sıkacaksanız bize sıkın” diyerek çevik kuvvetin önünü kestiler.
- AKP mitingine giden araçların durdurulmasını doğru bulmayan bir arkadaş, kimseyi ötekileştirmeden kendi örgütlülüğümüzü arttırmamız gerektiğini, bunu yaparken başkalarını engellemenin doğru olmadığını belirtti.
- Bazı bölgelerde forumların yapılmasının daha zor olduğu, bölgemizin bu açından daha avantajlı olabileceği söylendi.
- Şiddetin yalnız fiziksel şiddet olmadığını, yıllardır medya ve manipülasyonlar ile ideolojik şiddet ile akılların esir alındığının da görülmesi gerektiği, bu anlamıyla henüz sokağa çıkmamış olanların bu şiddete maruz kaldığı söylendi. Bir adım atarak sokaklara çıkan, direnen ve direnişe destek olanların ideolojik şiddete karşı da neler yapılabilir sorusuna somut cevaplar aramak için forumun değerlendirilebileceği söylendi.
- Forum duyurusunu daha yaygın yapmak gerektiği, pek çok kişinin henüz haberinin olmadığı üzerine konuşmalar yapıldı. Sosyal medya daha yaygın kullanılacak. El ilanları ve afişler ile duyurular yapılacak. Ayrıca foruma katılanların parka gelmeden önce komşularının kapılarını çalarak onları da davet etmeleri önerildi.
- Çocukların, forum boyunca resim, kukla atölyesi gibi zaman geçirebileceği ve çocuklu ailelerin de katılımını arttırabilecek bir yöntem olarak örtü, boya, oyuncak vb. getirilebileceği konuşuldu.
- Konsensüs ile karar alınabileceği, ancak somut bir eylem/etkinlik için herkesin kendisini önererek bir şeyler yapabileceği ve fikre katılanlar ile birlikte bunu yapabileceği, bunun için bir oy birliği vb. aranmasının gerekli olmaması gerektiği söylendi.
- Gazetelerin yanlı ve yanlış haberlerine karşı bir şeyler yapılması gerektiği, nispeten daha doğru kaynaklar olduğunu düşündüğümüz gazeteleri okumak ve başkaları da okusun diye bırakmak önerisi geldi.
- Kütüphane oluşturulmaya başlandığı, kitap getirilmesi duyurusu yapıldı.
- Cumartesi günü yapılan atölyede çocukların yaptığı resimler parkta sergilenmeye devam ediyor.
- Hafta içi saat 9:00’da forumlar devam edecek, hafta sonları için etkinlikler planlanabilir.
- “Haklarımız nelerdir” gibi hukuki konularda bilgi almak için bir avukatın da bulunacağı bir etkinlik yapılması planlanıyor.

KARARLAR
- Bu süreçte gözaltına alınarak tutuklanan arkadaşlara ulaştırılmak üzere kart/mektup yazılması ve bunların yarın getirilerek, avukatlar kanalı ile ulaştırılmasına karar verildi.
- Katılımı arttıralım.
- Yarın(24 Haziran) saat 21:00’de forumda buluşuyoruz.

Hz. Halit Parkı Forumu Notlar/Kararlar

22 Haziran’da Taksim’deki polis müdahalesi yüzünden çok katılım sağlanamadığı, gelebilenlerin de aklı Taksim’de olduğundan konsantre olunamadığı için kısa bir sohbetten sonra haber alabilmek için evlere dağıldık.
23 Haziran günü sadece 7 kişi idik;
• Katılımın istikrarlı sağlanamamasından dolayı, yakınlardaki Karadolap ve Akşemsettin parkları ile bütünleşme opsiyonu tekrar konuşuldu. Eyüp’te devam kararı alındı.
• Kandil olması nedeniyle kandil simidi getirildi. Parktaki masalarda oturan insanlara dağıtıldı ve bu sırada Gezi parkı eylemleri ve forumlarla ilgili fikir alışverişinde bulunuldu. Bir grup da aramıza katıldı. Keyfimiz yerine geldi.
• Bir arkadaşımız, insanların artık “haklı mıyız yoksa değil miyiz?” konusunu tartıştığını, bir kafede 2,5 saat boyunca bu konunun tartışıldığını aktardı.
• Direnişin sokak kısmının erken bittiğini, daha uzun ve farklı eylemler ile devam edebilecekken kısa sürdüğünü belirten bir arkadaşımız oldu.
• Gezi direnişçileri dışındaki destekleyen veya desteklemeyen insanların “yine mi olay?”, “yeter artık” şeklinde tepkiler verdiklerinin duyulduğu paylaşıldı.
• “Gezi ruhu kayboluyor mu?” konusu tartışıldı. Orada Abdullah Öcalan ile Atatürk posterleri yan yana iken, her kesimden insan birbirine hoşgörü gösterebiliyorken, şimdi bastırılmış olan ideolojilerin ortaya çıktığı şüphesi konuşuldu.
• Aramızdaki büyükler, kendi tecrübelerini, 80 öncesi olaylar ile ilgili tecrübelerini aktardılar.
• Edirne’den misafir olarak gelen ama daha önce Eyüp’te oturmuş bir emekli öğretmen ağabeyimiz “Parklarda neler oluyor?” diye merak ettiğini ve bir arkadaşı tarafından parka getirildiğini iletti. Kendi tecrübelerini anlattı. Eyüp’te 90′dan sonra olan dönüşümü, insanların buraya siyasi amaçlarla yerleştirildiğini ve geldiklerini anlattı. Daha önce işçi sınıfının bu bölgede yoğun etkisi olduğunu belirtti.
• Taraftar gruplarının sokak dilini ve sokağı bildikleri, örgütlü oldukları ve sokağı bilmeden hiçbir şey yapılamayacağı söylendi.
• Kandil simidi ikramıyla aramıza katılanlardan biri “ben düğmecilerde oturuyorum, bizim mahallede tencere tava susmuyor. Ben yarın hepsini toplar getiririm siz hiç üzülmeyin” dedi.
• Bir diğeri o zaman “ben de size şöyle güzel bir çay demler getiririm, kurabiye de var” dedi.
• Bir başka arkadaş birkaç telefon görüşmesi yapıp “Bizim bir müzik grubumuz var yarın akşam gitarlarımızla geliyoruz burada biraz gürültü yapalım bakalım ne olacak” dedi.
Not: İki akşamdır gördüğümüz bizi uzaktan izleyen mahallenin delikanlılarıyla bir arkadaşımız diyalog kurdu. Başbakanı destekleyen gençleri gezi direnişine ikna etmeyi başaramadı tabii ki ama Camide içki içildiğinin doğru olup olmadığı konusunda şüpheye düştüler. Yine de Ulusal Kanaldan nefret ediyorlar yapacak bir şey yok. En büyük kazanım ise bir önceki gece yere attıkları çekirdek kabuklarını plastik bardağa atmaya başlamaları oldu. Biz de onları alkışladık.

Ertesi gün buluşmak üzere huzur içinde parktan ayrıldık.
Tüm özgürleşen parklara Eyüp’ten selam olsun.

Paşabahçe Meydanı Forumu Notlar/Kararlar

diren tarafından 24 Haziran 2013 tarihinde gönderildi
80 kadar kişinin katılımıyla Beykoz ikinci forumunu gerçekleştirdi. Forumun gündemi ilk forumun da devamı olacak şekilde Burunbahçe olarak belirlendi.

Burunbahçe çalışma grubu Pazartesi (24.06.2013) günü toplanacak. Bilgiler devam eden günlerde paylaşılacak.
Forumun her gün yapılması ile hafta 1-2 gün yapılması ile ilgili oylama yapılacak.
Gelmeye niyeti olduğu halde geçtiğimiz günlerde meydana gelen Yeniköy’deki saldırı sebebiyle gelmekten korkan / vazgeçen insanlar olduğundan bahsedildi.
Forumun yapılacağı noktanın da Paşabahçe Meydanı olarak seçilmesinin sebebinin de bu bahsi geçen endişelerin önüne geçmek olduğu söylendi.
Çalışma grupları oluşturmak fikri öne sürüldü. Bu sayede forumlar, insanların sadece evlerinden çıkıp geldiği ve geri döndüğünde ilgilenmediği bir ortam olmaktan çıkacaktır. Aksi durumda verim sağlamak mümkün gözükmüyor.
Forumun haftada kaç gün olması ile ilgili fikirler öne sürülmeye devam ediyor.
Çalışma grupları için konu başlıkları belirlendi:
Kültür-Sanat çalışma grubu
Film gösterimleri,
Resim atölyeleri,
Kitap okuma / söyleşi grupları, vb.
Medya çalışma grubu
Sosyal medya,
Yazılı / sözlü basın
Propaganda çalışma grubu
Öncelikli olarak sosyal medya erişimi olmayan kitlenin dorumdan haberdar edilmesini sağlayacak
İletişim / Diyalog çalışma grubu
Dernek / mahalleler ile iletişime geçecek
Yerel sorunlar çalışma grubu
Burunbahçe çalışma grubu
Çalışma gruplarında yer almak isteyenlerin isimlerini yazmaları için bir liste dolaştırıldı.
Sistemin alt parçaları yerine bütününe eğilinmesi gerektiği söylendi. Tartışma ortamı verimli bir seviyeye ulaştığı taktirde Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’ı foruma davet edebileceğini söyledi.
Çıkartmalar (stickerlar) hazırlanarak çevredeki insanların forumdan haberdar edilebileceği önerisi geldi.
Taksim Dayanışması’nın çağrısı ile 22.06.2013 Cumartesi akşamı gerçekleştirilen karanfil bırakma eylemi ile ilgili konuşuldu. Polisin halka ait olan yolun kapatıldığı gerekçesiyle yine halka yaptığı müdahale tartışıldı.
Taş atmak kendini savunmak temelli olduğu sürece meşrudur dendi.
Kamu alanları ile ilgili halkın inisiyatifi kendi elleriyle diktaya teslim ettiği konuşuldu. Beykoz’un rant alanı olduğu tekrar gündeme geldi. Sermayeye peşkes çekilmesine “Hayır!” diyoruz dendi.
3. Köprünün esas olarak bir emlak projesi olduğu konuşuldu. Bu bölgeden alacağı paydan vazgeçmek istemediği için de iktidar pes etmiyor ve farkındalığı artan halktan korkuyor.
Nesiller arası farklılıklardan bahsedildi. Konuya yaklaşımları ve harekete geçiş şekilleri birbirinden bariz şekilde ayrılıyor. Bugün Y kuşağı olarak anılan ve Gezi direnişi boyunca da kitlenin büyük bir kısmını oluşturan yeni kuşak bir an evvel harekete / eyleme geçmek istiyor. Öte yandan bir önceki kuşak önce düşünce ile eylemin altını doldurmak istiyor.
Yerel buluşmalar (örneğin Kanlıca, Soğuksu mahallelerinde yapılacak olası buluşmalar) için çalışma grupları forumlar öncesi bu mahallelerde dolaşıp mahallenin kendisine özgü sorunları sorabilir.
“Fikir deposu” önerisi geldi. Bir kutu oluşturulup içine anonim ya da isim belirterek sorun / problem / öneriler belirtilebilir.
Burunbahçe (Tekel fabrikasından başlayıp gaz depolarına kadar uzanan alan) büyükşehir belediyesi tarafından imara açılmış. Kararlı olunursa geri adım attırılabilir.
Boykotlara devam edilmesi gerekiyor. Yandaş medya izleme, AVM’lere gitme, bankaları protesto et vb.
Aksiyonların ne olacağı üzerine konuşulmalı.
Seçim zamanı geldiğinde bu konuşmaların tekrar ediliyor olması gerekiyor. %10 barajı sebebiyle oy verilen parti önem taşıyor. Oy bilinci kazandırılmalı.
İnsanlar korku eşiğini çoktan aştı.
Hepimiz sistemle problemleri olan insanlarız ve yeni bir hayat kurma peşindeyiz. Bu açıdan, çalışma grupları önemli.
Forumlar arası diyalog olmalı.
Beykoz’un ihtiyaçlarından yola çıkıp çözüm üretmeli. Her hafta bir konu ele alınıp ilgili kişiler foruma davet edilebilir.
Beykoz’un yerel sorunları mı yoksa Türkiye’nin sorunları mı ele alınmalı tartışıldı. Katılımcılar her ikisinin beraber yürütülmesi konusunda hem fikir kaldı.
Mahallelerdeki sorunu kadınlar söz sahibi olarak çözüm yolunda öncü olmalı. Hedef kitle evde oturan kadın.
Türkiye’nin gündemini haftalardır Gezi belirledi, şimdi de parklar / forumlar belirliyor. Bu çok değerli bir fırsat, gündemi belirlemeye devam edelim.
Seçimlerde sandık görevlisi olmak konusu konuşuldu. Sandıkta görevlendirilenlerin kamu görevlileri olabildiğinden bahsedildi.
Sandıkta gözetmen olabilirsiniz ama bu o sonucun doğru yansıtıldığı anlamına gelmiyor.
Forumu güçlendirmek açısından çat kapı evlere gidilebilir, bildiriler hazırlanıp pazar alanında dağıtılabilir.
Forumların haftanın her günü yapılması konuşuluyor.
Çalışma grupları faaliyete geçene kadar her gün buluşulmalı.
Beykoz’un envanter raporu oluşturulsun önerisi geldi. Fikir herkes tarafından beğenildi.
Forumların her gün yapılmasına karşı çıkanlar var, güç kaybı olacağı söylendi.
Çalışma gruplarının da eyleme geçebilmesi ve somut verilerle forumlara gelebilmesi için arada süreye ihtiyacı var.
Forumlar arasında gün olursa diğer forumlarda ne olduğu da takip edilebilir.
Forum yeri olarak bir süre Paşabahçe Meydanı sabit kalmalı.
Diğer forumlarda konuşulan konular arasında İtalya’daki 5 yıldız hareketinin de olduğundan bahsedildi. İlk günden sonuç alınmayacağı belli ancak bıkmadan sürdürülmeli.
Gençlerin “orantısız zeka”larının kullanılması isteği geldi.
Paşabahçe Meydanındaki ağaçlardan birinin dilek ağacına dönüştürülmesi kararlaştırıldı, yarın başlatılacak.
Bir sonraki forumun 24.06.2013 Pazartesi günü 21:00’de yine Paşabahçe Meydanı’nda olması kararlaştırıldı.
Çalışma grubunda yer almak isteyen katılımcılar forum dağıldıktan sonra kendi aralarında bir sonraki forumun toplantı saatinden önce buluşma kararı aldı.
Diren Beykoz
Facebook / Diren Beykoz

https://www.facebook.com/groups/210612195753696/

Twitter / @direnbeykoz

https://twitter.com/direnbeykoz

Beykoz

Doğancılar Parkı Forumu Notlar/Kararlar

22 Haziran Taksim Dayanışması Karanfil Eylemi’nde yaşanan olumsuzluklardan bahsedildi. Polisin kitleyi arka sokaklara sürüp plastik mermi kullanması üzerinde duruldu.
23 Haziran Trans Onur Yürüyüşü’nün değerlendirmesi yapıldı ve 30 Haziran Saat 17:00’da Taksim’de gerçekleşecek olan LGBT Onur Yürüyüşü hatırlatıldı.
Hemzemin forum postasının 2. sayısının çıktığı hatırlatıldı ve hemzeminposta.org adresinden PDF formatında indirilebileceği bilgisi verildi.
Enerji ve zamanın yerel seçimlere yönlendirilmesi ve Üsküdar’dan AKP tabanının politik çekincelerini gidererek onları da kucaklayacak bir adayın çıkarılması fikri paylaşıldı.
Her kesimi kucaklayacak bir Büyükşehir Belediyesi adayı çıkarma gerekliliği fikri paylaşıldı.
‘Genç ve korkusuz’ direnişçilerle ‘yaşlı ve deneyimli’ direnişçiler arasındaki uyuşmazlıkların giderilip aralarında işbirliği sağlanması gerekliliği üzerinde duruldu.
Öneri ortaya koyarken finansı düşünmeyip bu konunun hallediliş biçiminin Gezi Parkı’ndaki gibi ele alınması gerektiği belirtildi.Vegan mutfağın Salı akşamı açılacağı ve dileyenlerin meyve, kuruyemiş, simit, mısır, zeytinyağlı yemek gibi hayvansal ürün içermeyen kolay yiyecekler getirebileceği duyuruldu.
Vegan mutfak, kitap değiş tokuşu, sunum ve seminerler gibi etkinliklerle dayanışma pratiklerinin artırılması gerekliliği belirtildi.
Tencere-tava eylemlerinin Üsküdar’daki AKP yönelimli seçmen kitlesine antipatik geldiği ve tarihsel travmalarla birleşerek tencere tavanın darbe bekleyen insan eylemi olduğu düşüncesine sebep olduğu belirtilerek bu eylemlerin durdurulması gerektiği belirtildi.
Seçim barajının kalkması gerekliliği hakkında seçmen kitlesinin aydınlatılması üzerinde duruldu.
Mimarlar Odası’nın uyarısına rağmen Taksim’in yayalaştırılması projesinin meclisten oybirliğiyle geçtiği hatırlatıldı.
Tartışılan konuların hayata geçmesi konusunda geç kalındığı uyarısı yapıldı.
Kamusal alanlara sahip çıkma bilincinin oturtulması gerektiği, son 1 ayda yaşananların toplumsal bir çığlık olduğu ve çığlıkta ahenk aranamayacağı, konuya dair yapılacakların ancak eyleme geçme aşamasında netleşebileceği görüşleri ortaya konuldu.
Forum esnasında konuşulanların kesilmeden dinlenmesinin ve ikili tartışmalara girmek yerine konuşanı anlamaya çalışmanın önemi üzerinde duruldu.
Gezi Parkı direnişinin ilk zamanlarından itibaren benimsendiği üzere, mevcut sistemi yoracak ve yıldıracak eylem ve söylemler geliştirmenin önemi belirtildi.
Her akşam saat 20.00’daki Duran İnsan ve 22.00’daki 5 dk. sessizlik eylemlerinin düzenli olarak yapılması gerekliliği hatırlatıldı.
Taksim’de her Cumartesi gerçekleşecek ve biçimleri Taksim Dayanışma tarafından açıklanacak olan eylemler duyuruldu.

ÖNERİLER

Hergün gündemi gözden geçirdikten sonra Doğancılar Parkı olarak gündemdeki meselelere çözüm önerileri getirilmesi, ‘Biz Üsküdar olarak neler istiyoruz?’ ve ‘Nasıl bir Üsküdar istiyoruz?’ gibi sorulara cevap arayarak buradan yerel seçimlere yönelik siyasî bir harekete varılması.
Parkı yönetmek yerine kabul gören etkinlik önerileri doğrultusunda etkinliği organize eden kişilerle etkinliğe katılanlar arasındaki iletişimi sağlayacak ve hata yaptığında park tarafından geri çağrılacak bir koordinasyon ekibinin oluşturulması.
Her Çarşamba 18.00-20.00 arası parkta kitap değiş tokuşu.
Seçim barajının kalkmasına dair imza kampanyası başlatılması.
Medyanın boykot edilmesi ve bu doğrultuda sosyal medyadaki alternatiflerin takip ediliyor olduğunun belirtilmesi.
Forumların her ay sonu gibi periyodik zamanlarda toplanması ve kararların ortaklaştırılması.
Mahalle muhtarlarının işbirliğini elde etmenin yollarının aranması.
Partileşmek yerine hareketler ve kampanyalar halinde örgütlenilmesi.
Direniş esnasında hayatını kaybedenlerin her parkta ağaçlara ve ayakkabılara isim vermek gibi yöntemlerle anılması.
Meslek grubu mensuplarının yetkinleşebilecekleri etkinliklerde ortaya çıkarak insiyatif almaları.
Taşınacak olan Paşakapısı Cezaevi’nden kalan alana neler yapılabileceğine dair önerilerin organize edilerek bu doğrultuda görüş birliğine varılan taleplerin yetkili mercilere iletilmesi.
LGBT ve iklim değişikliği atölyeleri için insiyatif alınması.
Hastanedeki direnişçilerin ziyaret edilmesi.
Yöntem önerisi: Etkinlik önerilerinin aleyhinde ve lehindeki görüşler anında bildirilip hemen oylansın, geçerse hemen uygulamaya konsun. Bir ‘karar alma günü’ olsun ve o gün herkes gelsin. Karar günü SALI olsun.
Yöntem önerisi: Forumun başında 5-10 dk. süresince gündem önerileri gelsin, öneriler oylanarak o akşamki forumun gündem maddeleri belirlensin.
Yöntem önerisi: Forum boyunca ertesi güne dair gündem önerileri bir kağıda yazılsın, forum sonunda moderatör tarafından duyurularak oylansın, kabul edilenler ertesi günkü forumun gündemini oluştursun.
Yöntem önerisi: Mevcut örgütlenme yöntemleri üzerinden gitmek yerine süreç içinde kendiliğinden çıkan örgütlenme yöntemlerine odaklanma, sürece güvenerek hareketi bu yöntemler üzerinden sürdürme. Kendiliğinden gelişen örgütlenme biçimlerinin mevcut siyasi süreç ve organizasyonlara alet olmamasının yollarını araştırma.


Kaynak:
http://www.sendika.org/2013/06/istanbul ... m-notlari/
Kullanıcı avatarı
eskimo
 
Mesajlar: 2612
Kayıt: 22 Haz 2013 22:57

Dön Park Forumları
cron