Başlığa ismini veren filmi bilen vardır muhakkak.
Ben kısaca bahsedeyim yinede.
Film makinesi yapmaya çalışan iki köylü çocuğun hikayesi.
Uzun uğraşlar verip makineyi yapsalar da ömrü çok uzun sürmüyor.
Ama inançları ve çalışma şekillerindeki saflık görülmeye değer.
Yönetmen Ahmet Uluçay'ın ilk ve tek filmi. Rahmetli kendisi.
Bizim memleketin insanı.
Neyse konumuz film değil.
Konumuz forumumuzu filmdeki iki çocuğa benzetiyor olmam.
Dünya düzeni, illüminati artık adı herneyse, hemen hepimizin varlığını sorguladığı, mantıklı ispatlar gördüğü ve karşı geldiği bir oluşum.
Bu oluşuma karşı durmak amacıyla yapabildiğimiz şeyler sadece kişisel eylemler.
Burada yaklaşık 3 aydır birçok konu üzerine tartışıp akıl yürütüyoruz.
İllüminati harici konularda zaten düşünsel çıkarımların ötesine geçmemiz mümkün değil.
Ancak bu konuda eğer fikir ve çıkarımlarımızı eyleme dökmezsek, topluca boşa irdelenmiş şeyler olarak elimizde kalır.
Kendi kendimize bahaneler üretip, aslında bireysel olarak bile daha fazla karşı durabileceğimiz bir yapı varken, biz sadece düşünsel karşı geliyoruz.
Demek istediğim; gidip mtv binasını basalım, merkez bankalarını yerle bir edelim falan değil.
Ya da bunlar hep sistemden kaynaklanıyor, önce sistemi çökertmeliyiz değil.
Daha somut, daha gerçekleşebilir, daha çok katılımın sağlanabileceği, insanları daha fazla düşünmeye itecek birşeyler yapılması kanaatindeyim.
Ne yapılması gerektiği ile ilgili fikrinizi sormuyorum çünkü bunların hepsini konuştuk, konuşuruz.
Direk; nereden başlayalım sorusunu soruyorum.
Kendimizden başlayalım cevabını da lütfen vermeyin.
Zaten kendinden başlamamış bir insan bu konu üzerinde pek etken olamaz.
Sakın kimse foruma yapılan bir eleştiri olarak algılamasın.
Aksine forumdaki insanlara olan, tamamen içgüdüsel güvenimden kaynaklanıyor bu söylediklerim.
Acaba biz burada sadece karpuz kabuğundan gemiler yapmaya mı çalışıyoruz?