VekilSiz Meclis

Babam olsun olmasın önemli değil, çok insan gördüm ve görmeye de devam ediyorum, ediyoruz. Bir kişi bile varsa mazlum olan geriye kalan hiç bir şeyin önemi kalmaz, kaldı ki benim mazlum gördüğüm kimse arabasızlık, evsizlikten dert yanan değil(ki her insanın evi ve arabası olması hakkıdır bunu da reddetmem), ay sonunu bile göremeyen, çocuğunu harçlıksız okula yollayan, faturalarla boğuşan, yoksulluk sınırının altında yaşayanlardır. İşte bu kişilerden çoğunu tanıyorum ki çeşitli bankalara 3-4 milyar kredi kartı borcu bulunuyor. Sebebi ise basit; sefaletten gelen çaresizlik, olmayan paraya yani kredi kartına yöneliş. Tabi o aşağılık kollektif görüş sizler için hakikat ya, bunların hiç bir önemi yok nasıl olsa; dolayısıyla sanıyorum ki sizin o "hakikatiniz" kaç kuruşluk bir hakikattir, bunu görmek zor olmasın.

Kredi almak için çok zengin olmaya gerek yok . Belgelenebilir gelir ve en az üç aylık sigorta olması durumunda herkes çekebilir diye biliyorum.

Ben bunlarin varliğini inkar etmiyorum, ama sen benim söylediğimi isteyerek anlamamazliktan geliyorsun. Dünya siyah ve beyazdan ibaret değil. Sürekli, ama bunlar var deyip azinlik üzerinden siyaset yapiyorsun. Mevzu bahis insanlarin ne kadari senin anlattiğin gruba dahil, cevap ver?

Biskiel yazdı:Tabi o aşağılık kollektif görüş sizler için hakikat ya, bunların hiç bir önemi yok nasıl olsa; dolayısıyla sanıyorum ki sizin o "hakikatiniz" kaç kuruşluk bir hakikattir, bunu görmek zor olmasın.

Ne demek istediğini anlamadim.

.

arkadaşım ekonomisi çok iyi olan insanlar neden borçlansın? mal mı bu halk? günümüzde 700 800 tl ile geçinmek kolay mı sanıyorsun? asgari ücretle çalışan bir insan geçinemeyince gidip borçlanıyor. (bankalar asgari ücretle çalışan bkz: fabrika işçisi borç verebiliyor). bunda reddedecek ne var? hükümetin ekonomiyi düzeltmek için çaba harcaması gerekiyor lakin bizim hükümet daha çok yerini sağlamlaştırmak için çaba harcıyor. üretim şart bu ülkeye. ekonomi=üretim. biz napıyoruz? tohumlar bile ithal geliyor artık. dışa bu kadar bağımlı bir ülke borçlanmasın da ne yapsın?

Eyvallah. Çevremdekiler ve benim gördüklerim, tecrübe ettiklerim yazdiğim şekildeydi. Sen de kendi gözünden yazmişsin. Bir daha düşüneceğim bu konu hakkinda.

En az üç çocuk yapmadan düşünelim.

Bir işçinin mektubu: AKP’ye neden oy verdim?
Gebze'de çalışan bir fabrika işçisi,
7 Haziran'da sandığa gitmediği halde 1 Kasım'da neden AKP'ye oy verdiğini anlattı.


TOKİ yönetimi bizlere yaptıkları toplantılarda sürekli olarak “İstikrar bozulursa,
AK Parti tek başına hükümet kuramazsa taksitleriniz çok artar. Bakın döviz fırladı gitti, faizler arttı zar zor ev sahibi oldunuz.
Yanlış yaparsanız eviniz de gider” dediler.

http://www.onyediyirmibes.com/gundem/bi ... 45556.html

.