FATİH ŞAHİNTÜRK

Yeni Dünya Düzeni (New World Order), monarşileri yıkmayı, dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzeni alt üst etmeyi planladığı öne sürülen teori

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 11:07

facebook
twitter
gplus

KOÇ 2

Vehbi Koç'un ardından oğul Rahmi Koç, dümeni aldı. Türkiye'de Masonluk, rotary kulüpleri, tüsiad başta olmak üzere ne kadar bölücü, siyonist, emperyalist örgüt varsa kurucu üye olma sıfatını bünyesinde barındıran Rahmi Koç, 2003 yılında, ABD'nin dış politikasını yönlendiren ve Neo-Con'ların çatı örgütü olan CFR'nin alt kuruluşu olan Trilateral Commisyon'a giren ilk "Türk" olma şerefini de kazandı. Ne şeref...

Bu kadar parlak bir hayata ve kariyere güzel bir evlilik yakışırdı: İzmir'li ünlü Meserretçi ailesinin kızı Çiğdem Meserretçi ile evlendi. Ancak bu parlak evlilik, bilinmeyen bir sebeple 1977 yılında sonlandı. Çiğdem Hanım ise çok geçmeden Hürriyet'in sahibi Sedat Simavi'nin oğlu Haldun Simavi ile evlendi. Haldun Simavi’nin kardeşi Erol Simavi’nin eşi de iş adamı Kadir Has’ın eşi Rezzan Germirli’nin teyzesinin kızı Belma Başar idi. Rezzan Germirli'nin Halasının oğlu da pek iyi tanıdığımız iş adamı ve TİSK (Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu) Başkanı Halit Narin idi.

Çiğdem Hanım'ın dayısı Armatör Kemal Sadıkoğlu'nun kızları da, hep ünlü kişilerle evlendi:

a) Varlık Sadıkoğlu, GS'li Alp Yalman ile evlendi.
b) Rabia Sadıkoğlu, Çapamarka'nın sahibi Vecdi Çapa ile evlendi.
c) Berna Sadıkoğlu, iş adamı Feyyaz Tokar ile evlendi.
d) Esin Sadıkoğlu, gazeteci Yılmaz Çetiner ile evleniyor.

Esin Sadıkoğlu-Yılmaz Çetiner çiftinin çocukarı Aslı Çetiner ise, Hüsamettin Cindoruk'un oğlu Tahsin Cindoruk ile evleniyor. Hüsamettin Cindoruk ile Emin Çölaşan'ın hala-dayı çocukları olduğunu da hatırlatıyorum...

Halit Narin ve yukarıda yazan ne kadar ilişki varsa hepsi ve daha fazlası Silsile: Sevi'nin Gizli Kurmayları adlı çalışma da mevcuttur.

Rahmi Koç'tan sonra iki oğlu Mustafa ve Ali, babalarından koltuğu devraldılar.

Tombiş Çakır Mustafa Koç'u daga çok Tüsiad ile ilgili haberlerde görüyoruz. Son günlerde Gezi olaylarının ardından hükümete aldığı tavır ve kaybettikleri milyon dolarların ardından, aba altından sopa göstererek, "hükümet bize baskı yapmaya devam ederse, tüm şirketleri kapatırız, binlerce kişi işşiz kalır, ekonomi göçer" tehditi ve nankörlüğüyle ön plana çıktı. Devlete kafa tutar bu nankör uslübün arkasında kim olursa olsun, şunu bilmek yeterlidir: Koç Holding'in 2002'den sonra kazandığı para, 2002'den önce kazandığı paradan daha fazladır...

Mustafa Koç, yine İzmir'in ünlü Seferad Levanten ailelerinden Giraud'lardan Carolina Giraud ile evlendi. Dedim ya, "dışarıdan" kız almamaya and içmişler. Giraud ailesine ait Pamuk Mensucat Şirketinin uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığını da, İttihatçıların İzmir Valisi ünvanlı Rahmi Bey yapmıştı. Rahmi Bey'in, İzmir'li ünlü damadı da bir başka tanıdık Nejat Eczacıbaşı idi. Vehbi Koç iel birlilte Tüsiad kurucusu olan Nejat Eczacıbaşı'nın Bernard Nahum ile birlikte, 500.Yüzyıl Vakfı'nın kurucuları arasında olduğunu da hatırlatalım...

Nejat Eczacıbaşı'nın eşi Beyhan Hanım'ın kuzeni de TİP'li Genel başkan, Türk sol'unun efsane ismi Mehmet Ali Aybar olduğunu da yazarsam, mesele daha iyi anaşılır. Beyqaz Türklerin ve Sermaye'nin türk sağına etkileri ve ilişkileri tartışılır da, Türk solu ilişklileri neden sorgulanmaz?

İzmir Valisi Rahmi Bey, meşhur 1913 Babıali Baskınından sonra İzmir Valisi olmuştu. Malum, 1908, II.Meşrutiyetin ardından, İttihatçılar ikiye bölünmüş, İngilizci kanat Prens Sabahaddin liderliğinde Ahrar Fırkasını (Hürriyet ve İtilaf Fırkası) kurmuştu. Almancı-İngilizci rekabetinde İngilizci kanadın desteklediği sadrazam Kıbrıslı Kamil Paşa idi. Kıbrıslı Kamil Paşa'nın yakın arkadaşı Şair Eşref, Kamil Paşa'nın sürekli sadrazam olmasından bıkmış ve şu dörtlüğü yazmıştı:

Agop Paşa’yı lutf et, padişahım sadr-ı Azam olsun
Deni’nin üstüne gelen de bir deni olsun
Sadaret möhrini memnu ise vermek müsülmane
Yehudiden usandık bir zaman de Ermeni olsun…
(Son Sadrazamlar, İbnülemin Mahmut Kemal İnal, C:3, s.1454)

Kıbrıslı Kamil Paşa'nın ibrani kökenli olması kuvvetle muhtemeldir.

Rahmi Koç'un diğer oğlu Ali Koç ise Nevbahar Demirağ ile evlendi. Nevbahar Demirağ, iş adamı Turgut Demirağ-Afet Tuğbay çiftinin kızıydı. Afet Tuğbay'ın Turgut Demirağ ile evli olduğu dönemde kız kardeşi Ahu Tuğbay da Ahmet Kozanoğlu ile evlenmişti. Ahmet Kozanoğlu-Ahu Tuğbay çiftinin kızları da manken Yasemin Kozanoğlu olduğunu hatırlatayım. Malum, Yasemin Kozanoğlu bir dönem kokain partilerinin değişmez ismi ve Kemal Derviş'in oğlu Erol Derviş'in nişanlısıydı.

Turgut Demirağ'ın amcası da, soyadını Gazi Paşa'nın verdiği, mühendis Nuri Demirağ idi. İş adamı Nuri Demirağ'ın en büyük özelliği, II.Dünya Savaşının ardından, 1945 yılında DP'den önce ilk muhalif partiyi kurması... Kurduğu Milli Kalkınma Partisinin diğer kurucusu da Cevat Rıfat Atilhan idi.

a) Cevat Rıfat Atilhan, Sosyalist şair yazar Samih Rıfat'ın kardeşiydi.
b) Samih Rıfat'ın eşi Münevver Hanım, Nazım Hikmet'in teyzesiydi.
c) Münevver Hanım'ın teyzesinin oğlu Tahsin Aybar, Mehmet Ali Aybar'ın babasıydı. Yani Mehmet Ali Aybar ile Nazım Hikmet, kardeş torunlarıydı.
d) Münevver Hanım'ın diğer teyzesi Zekiye Hanım ise Ali Fuat Cebesoy'un annesiydi.

İleride Ali Koç ve Mustafa Koç kardeşlerin çocukları kimlerle evlenecek, tahmin etmek zor olmasa gerek... İçerden olacağı kesindir, not alın...

Selam ve dua ile...
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 11:21

facebook
twitter
gplus

KOÇ 3

Gerçekten de oligarşinin dominant ailelerinden biri olan, hatta en güçlüsü olan Koç'un bağlarını çözmek için değil yazı, ciltler dolusu kitap yazmak gerekir. Ben gün gelecek, bütün hakikatler gibi, Koç ailesi ve ilişkileri etrafındaki tüm hakikatlerin de, diğer hakikatler gibi ortaya çıkacağına inananlardanım...

Bu platformda yazılı olan Koç'un örümcek ağları-1 adlı yazıda, kaynağı Vehbi Koç'un anıları olan, kitabıma da koyduğum bir alıntı vardı:

İngilizler, Almanlarla çalıştığımız için bizim firmayı kara listeye sokmuşlar. Buna üzüldüm ve durumu nasıl düzelteceğimi düşünmeye başladım.

İkinci Dünya Savaşında Museviler, Almanya’nın işgal ettikleri ülkelerde, ya öldürülüyorlar ya da kaçıyorlardı. Yine böyle kaçmak zorunda kalan, Romanya Musevilerinden aşağı yukarı 600 kişilik bir grup küçük bir gemi ile İstanbul limanına gelmişti. Bize sığınmak istiyorlar, biz kabul etmiyoruz. Akdeniz’e çıksalar Alman donanması ya havadan ya da denizden batıracak. Perişan bir hal. Vapur Sarayburnuna demir atmış. Ankara’dan talimat bekleniyor. O sırada Mobil Oil Şirketinin Türkiye Müdürü, harıl harıl beni arar. Ankara’ya geldi. Anlattığına göre, Mobil’in Romanya’daki direktörü, hanımı ve iki çocuğu ile birlikte vapurda imiş. İsteği, Türk hükümetinin bu dört kişinin vapurdan çıkmalarına izin vermesi.
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gittim. O zaman orada tanıdığım şube müdürü, sonradan Dışişleri bakanı olan İhsan Sabri Çağlayangil idi. Durumu ona anlattım. Bana, ‘Bu işte o kadar istek var, o kadar büyük paralar teklif ediliyor ki, kimse elini süremiyor. Bu ancak bakan işidir. Bakan Faik Öztrak’tır. Ancak onun emri ile çıkabilir. Gidersin, anlatırsın’ dedi.

Bakanlığa gittim. Bayramdı, kuyruğa girdim. Bir süre sonra beni kabul etti. Bakan’a: ‘izin verirseniz, yandaki odada size bir şey söylemek istiyorum’ dedim. Kibar adam, beni yan odaya aldı. Bakanın benim hakkımdaki iyi düşüncesi sonucu, emir verdi. İhsan Sabri Bey de arkadaşımız olduğu için derhal bu emir İstanbul’a bildirildi ve aile kurtuldu.” (Silsile: Sevi'nin Gizli Kurmayları, Fatih Şahintürk, s.55)

Soru Net: Neden bazı yahudiler, Koç-Öztrak girişimiyle kurtuluyorda diğerler ölüme terkediliyor? Bu yahudilerin diğerlerinden farkı ne? Sosyal statü ve zenginlik mi? Birazdan böyle olmadığını göreceksiniz...

Koç'a yardım eden ve Struma Gemisindeki 4 yahudiyi kurtaran içişleri Bakanı Faik Öztrak, 3 Mart 1924 günü TBMM'de Hilafeti kaldırmak için, var gücüyle çalışan ve Önerge veren Urfa Mebusu Şeyh(!) Saffet'in (Yetkin) oğlu Ord.Prof. Suut Kemal Yetkin'in dünürüydü. Suut Kemal Yetkin'in kızı Gülmen Yetkin, Faik Öztrak'ın oğlu İlhan Öztrak ile evlenmişti.

Bu yukarıda yazdığım, Öztrak-Yetkin bağını aklınızda tutun...

İstanbul Hasköy'de oturanlar iyi bilir... Koç ailesinin bu bölgeye karşı yakın bir ilgisi vardır. Koç ailesine ait Rahmi Koç Sanayi Müzesi de Hasköydedir. Ayrıca Koç Holding'e ait Arçelik Fabrikası'da Hasköy'ün hemen yanı başındaki Sütlüce'dedir.

Yine bölgede ikamet edenler veya bölgeyi tanıyanlar, Hasköy'deki bir çok arazinin yıllardan beri Koç'lar tarafından satın alındığını veya alınmaya çalışıldığını mutlaka duymuşlardır.

Haliç Sahil'deki bu eski İstanbul mahallesinin bir özelliği de eski bir Karay (Karaim) cemaat mahallesi olmasıdır.

Karaylar, bugün kaybolmaya ve asimile olmaya yüz tutmuş olan eski bir yahudi cemaatidir. Ancak Uluslararası Yahudiler tarafından kabul edilmeyen bir cemaattir. Bunu biraz açmam gerekiyor.

Musevilik dini, diğer ilahi kökenli dinlerden farklı olarak, dini inancı, milli benlik ve soy ile şumullendirmiş olarak, bünyesinde toplamıştır. Yani İsrailoğlu olmayan birisinin musevi olabilmesi söz konusu değildir. Aynı şekilde bir yahudiye göre, yahudi din değiştirse de yine yahudidir.

Milattan sonra 7. yy'da, bugün büyük Rus steplerinden tarihin en büyük devletilerinden Hazar Türk devleti kurulmuştu. Hazar'ların bir kısmı şaman bir kısmı GökTengri bir kısmıda eski geleneklerine ve göreneklerine bağlı olarak yaşıyordu.

Bir süre sonra, Türk Hazarlar, batıdan gelen Ortodoks Hristiyan Bizans baskısına karşı ve Doğudan gelen sünni Ortodoks İslam Abbasi baskısına karşı, Hazar Kağan'ının, ayakta ve bağımsız kalmak amacıyla Museviliği benimsemesiyle topyekün devlet ve millet olarak Musevilik inancını benimsediler. Ancak bu benimseme, Uluslararası yahudilik tarafından tarihin hiç bir döneminde (ve halen) kabul görmedi. Dedim ya, kabul görmesi için kan ve soybağı gerekiyordu. Bu bağımsız cemaate Karaim veya Karay Musevi-Türk cemaati dendi...

Merkez otoritesinin zayıflamasının ardından hızla batıya göç etti ve Bugün Avrupa'nın doğusu dediğimiz coğrafyaya yerleşti. Özellikle Balkanlar ve Polonya'ya göç ettiler ve başka devletlerin vatandaşları olarak yaşadılar. Özellikle Hazar Türk Yahudileri Polonya ve Rus yahudileri olarak yaşadılar. Bu bölgede yaşayan bu yahduilere genel olarak Eşkenaz Yahudisi dendi... Osmanlı'nın yükselme döneminde Osmanlı Himayesine giren bu yahudiler, Durakla ve dağılma döneminde peyderpey Osmanlı devletinin merkezine yani İstanbul'a göç ettiler. Önceleri İstanbul'da Karaköy (Karayköy) ve Balat gibi mahallelerine yerleşen bu yahudiler, daha sonra Hasköy, Çıksalın, Sütlüce gibi mahallelere yerleştiler. Hasköy'ü yakından bilenler bölgedeki çok sayıda tarihi havra ve sinagog olduğunu bilirler. Yine aynı şekilde Çıksalın da Karaim Musevi-Türk Cemaatine ait mezarlık bulunur.

Karaim'lerin diğer bir özelliği de Tevrat'ı kabul edip Talmud'u etmemesidir. Yani Karaimler, Seferad Yahudilerinin aksine Anti-siyonisttir. Yani İsrail'de toplanma fikrine karşıdırlar...

Şimdi Hitler'in 1933-1945 yılları arasında Yahudi soykırımı yaptığını iddia edebilir miyiz?

1942 'de Öztrak-Koç ikilisisin kurtardığı yahudiler, gerçek siyonist yahudiler, diğer ölüme terk edilen yahudiler, Hazar Türk Yahudileriydi. Zaten o yıllarda Avrupa'da yaşayan toplam yahudi nufusu 12 milyon civarındaydı... Zaten yıllardan beri Batı Avrupa ve Seferad yahduileri, Katolik Engizisyonundan dolayı göç etmişlerdi, yani sayıları çok azdı. Avrupa Yahudilerinden yarıısndan fazlası, yaklaşık 7 milyon civarı, Polonya ve Rus yahudileri, yani Hazar Türk Yahudileriydi... Yani Hitler'in katlettiği yahudiler...

Koç'ların bölgeye ilgisi de burdan geliyor. Koç, bu bölgeyi ele geçirerek, maddi ve gayrimenkul olarak, Karay Cemaatine baskı yapıyor... Daha doğrusu kültürel ve manevi soykırım devam ediyor...

Bu ilişkilerden sonra bir altın yaldızlı "endogomi" yakışır...

Yukarıda Öztrak-Yetkin bağını aklınızda tutun demiştim... Şimdi gelelim bu bağa...

Sütlüce'de bulunan Şeyh Sadi Dergahı'nın son postnişini Mehmet Elif Efendi idi. 1925 yılında tekke kapatılmıştı. Tekkenin müdavimlerinden biri de Baha Tanman idi. Yazılı görsel basında Bahri Tanman'ın aileden olduğu da yazılmış, söylenmişti. Yani Baha Tanman ile Mehmet Elifi Efendi'nin çocukları arasında akrabalık ta vardı.

a) Baha Tanman'ın oğlu Fahri Tanman, Saffet Atav ile evlenmişti. Saffet Hanım, İnçi Kıraç'ın teyzesidir.
b) İnci Kıraç'ın eşi Can Kıraç, Koç Holding'in içinde bulunan bir oligarktır.
c) Can Kıraç'ın kardeşi İnan Kıraç'ın eşi Suna Kıraç, Vehbi Koç'un kızıdır.

Mehmet Elif Efendi-Koç-Tanman bağınıtısını kurduk... Şimdi gelelim Öztrak-Yetkin bağına...

Soyadı kanunu çıkınca, Elif Efendi'nin halefi ve oğlu Yusuf ziya Efendi, Hasırcıoğlu, Hasırizade soyadını aldı.

a) Orhan Erinç, Yusuf Ziya Efendi'nin torunu Fatma Zahire Hasırcıoğlu'nun oğludur.
b)Yusuf Ziya Efendi'nin diğer torunu Beşire Hanım, Mithat Sertoğlu'nun eşidir.
c) Mithat Sertoğlu'nun kardeşi gazeteci Murat Sertoğlu, Nazan Sedes'in eşidir.
d) Nazan Sedes'in kardeşi İzzet Sedes, Şima (Şeyma) Sedes'in eşidir.
e) Şima Sedes Yetkin, Kadri Yetkin'in kızıdır.
f) Kadri Yetkin, Şeyh Saffet'in oğlu, Suut Kemal Yetkin'in kardeşidir...

Beyaz Türk oligarşisi hiç boş durmaz ve boşa zar atmaz... Boşluk kalmamaktadır...

Selam ve dua ile...
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 11:50

facebook
twitter
gplus

demokrat parti

Tarih bir masaldır ve ben de masal içinde masal yazıyorum... Gerçeklerden bıktık, masallara ihtiyacımız var...

Her zaman olduğu gibi, yazının ana tezini baştan söylüyorum: DEMOKRAT PARTİ, CHP'NİN KARŞITI/ZIDDI BİR PARTİ DEĞİL, ONUN ALTERNATİFİ/DEVAMI BİR PARTİYDİ...

Ve on yıllık iktidarı boyunca, onun ihanet politikalarını harfiyen takip etti. DP'nin CHP'ye oranı, buzun suya oranı gibidir: Şekli Farklı, ruhu aynı...

Nur Cemaatinden İsmailağa cemaatine, Milli Görüş teşkilatından, AKP çevresine kadar tüm çevrelere sesleniyorum: Eğer kendilerini o partinin halefi veya devamı olarak görüyorlarsa; veya o partinin 10 yıllık iktidar dönemi boyunca Allah ve İslam yolunun müdafii olduğuna inanıyorlarsa; eğer bilinçli olarak bunu savunuyorlarsa ihanet, bilinçsiz olarak buna inanıyorlarsa gaflet içerisindeler...

Demokrat Parti, en başındaki Adnan Menderes (Ali Adnan Ertekin) dahil olmak üzere tüm kadrolarıyla İbrani köklü sabetayist yuvasıydı ve tüm iktidarı boyunca o kandan ve kanaldan beslenen siyonist-emperyalist uşağı bir partiydi. Bunu ispat etmek için, abartısız 4 cilt 1000 sayfa delil ortaya koyabiliriz. Dolayısyla bu yazıda sadece tespit edilmiş, ispatlanmış Saferad köklü Sabetayist veya İbrani köklü Demokrat Parti Bakan ve Milletvekillerinin isimlerini yazıyorum. Gerisini isteyen inansın, isteyen inanmasın...

Seferad Sabetayistlerin, en büyük özelliklerinden biri de endogamidir, yani akraba içi evliliklerdir. Dolayısıyla dışarıdan çok az kız ve erkek alırlar ve dışarıya çok nadir kız ve erkek verirler... Dolayısla çoğu birbirleriyle akrabadırlar... Bu yüzden ipucu olacak şekilde küçük akrabalık ilişkilerini de veriyorum... Ben ipucunu ve büyüteci verdim, isteyen kafasına huni takarak komplonun peşinden gider...

Aşağıdaki kadro, bundan 50-60 yıl evvel, devleti elinde tutan, Türkiye'nin bu hale gelmesinde mutlaka ilgisi veya bilgisi olan, tüm anti-emperyalist ve milli politikaları terkeden ihanet şebekesinin ana halkalarını oluşturan Allah ve İslam Yolunun önünü kesen ihanet şebekesinin fertleridir ve istisnasız hepsi aynı kandan/kökten gelmektedir... Saygıyla duyrulur...

Önce İbrani köklü DP Bakanlarını yazıyorum:

1- CELAL BAYAR (Bursa Allience Israelit Universal Mezunu, İnegöllü Refet Efendi'nin damadı)
2- ADNAN MENDERES (Eşi Berin Menderes, Evliyazade ailesine mensuptur)
3- SAMET AĞAOĞLU (Ünlü İttihatçı scf'nin teorisyeni türkçü Ahmet ağaoğlu'nun oğludur.)
4- FEVZİ LÜTFİ KARAOSMANOĞLU (Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun kardeşidir.)
5- REFİK ŞEVKET İNCE (Malum ve mahut Emin Çölaşan'ın ana tarafından dedesidir)
6- FUAT KÖPRÜLÜ (Münip Hayri Ürgüplü'nün dünürü Cemal Esener ile bacanaktır, ayrıca Coşkun Kırca'nın kayınpederidir)
7- HASAN POLATKAN (Baldızının kızı Dilek Çiftkurt Hüsamettin Cindoruk'un eşidir, ayrıca Hüsamettin Cindoruk ile Emin Çölaşan Hala-Dayı çocuklarıdır)
8- FAHRİ BELEN (eşi Nihal Belen, Geredeli Mehmet Ali Paşa'nın yeğenidir)
9- FATİN RÜŞTÜ ZORLU (Tevfik Rüştü Aras'ın damadıdır, ayrıca eşi Evliyazade ailesinin kızıdır)
10- HAYRETTİN ERKMEN (Samed Ağaoğlu ile bacanaktır)
11- OSMAN KAPANİ (Şarkıcı Tuğba Özerk'in dedesidir, ayrıca Nazlı Ilıcak'ın ana tarafının mensubu olduğu Kapancı ailesinin mensubudur)
12- BEHÇET UZ (Evliyazade ailesinin mensubudur)
13- MUAMMER ÇAVUŞOĞLU (Nazlı Ilıcak'ın babasıdır)
14- YUSUF İZZET AKÇAL ( Mesut Yılmaz'ın amcasıdır)
15- LÜTFİ KIRDAR (YÖK Mucidi ve ilk başkanı İhsan Doğramacı'nın eniştesidir, ayrıca Nemir Kırdar'ın amcasıdır)

Şimdi İbrani köklü DP Milletvekilleri:

16- SELİM RAGIP EMEÇ (Evliyazade ve Birsel ailesiyle dünürdür)
17- KENAN AKMANLAR (Adnan Menderes'in halasının oğludur, ayrıca Emre Kongar'ın eniştesidir)
18- MEHMET ŞEVKİ YAZMAN (Bedirhan aşiretinin damadıdır, ayrıca Sahte tarihçi Cemal Kutay'ın eniştesidir)
19- ALİ FUAT CEBESOY (Nazım Hikmet'in annesi ile teyze çocuklarıdır, ayrıca kardeşi Mehmet Ali Cebesoy Gerede ailesinin damadıdır)
20- HALİDE EDİP ADIVAR (Kurtuluş savaşı döneminde manda fikrini savunan H.E.Adıvar, Bedirhan Bey'in torunudur, ayrıca Adnan Adıvar'ın eşidir)
21- BEHZAT BİLGİN (atv'nin eski sahibi Dinç Bilgin'in amcasıdır)
22- MUHİTTİN ERENER (Eurovision birincimiz Sertab Erener'in mensup olduğu ailedendir
23- SADIK GİZ (Adnan Menderes'in dayısıdır)
24- CEMAL TUNCA (Tevfik Rüştü Aras'ın kayınbiraderidir)
25- TEZER TAŞKIRAN (Samet Ağaoğlu'nun kız kardeşidir)
26- SUAT HAYRİ ÜRGÜPLÜ (Şeyhülislam Ürgüplü Hayri Efendi'nin oğludur. [İbrani köklü şeyhülislam olur mu demeyin, burası Türkiye, herşey olur...])
27- ETHEM VASSAF (Cumhuriyetin banisinin Halası Nimet hanım'ın torununun oğludur, ayrıca eşi Belkıs Vassaf, Zekeriya Sertel'in kız kardeşidir)
28- ŞEVKET MOCAN (Nazım Hikmet'in eniştesidir)
29- KAZIM TAŞKENT (Hasan Esat Işık'ın amcaoğludur)
30- SADIK PERİNÇEK (Ergenekoncu Doğu Perinçek'in babasıdır)
31- TURHAN KAPANLI (Nazlı Ilıcak'ın dayısıdır)
32- NUMAN MENEMENCİOĞLU (Meşhur Namık Kemal'in torunudur)
33- MİTHAT PERİN (Aktris Hülya Koçyiğit'in amcasıdır)
34- BURHAN BELGE (Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun kayınbiraderidir, ayrıca Zsa Zsa Gabor'un ilk eşidir)
35- MÜNİP HAYRİ ÜRGÜPLÜ (Suat Hayri Ürgüplü'nün kardeşidir, ayrıca Necmeddin Molla Kocataş'ın damadıdır)

Daha söze gerek var mı?
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 12:10

facebook
twitter
gplus

bunu paylaşmasam da olurdu ama mihri ve sevim belli de yazıda yer almış. beni onlarla "geleceğin umut veren devrimci genci" olarak tanıttığında (tanıtanın ismi nelazım) ,yaşayan iki efsanevi devrimciyle müşerref olduğumu düşünmüştüm.gençlik işte.

Bazen hepimize olur, yeni bir bilgi karşısında ufkumuzu ve benliğimizi kaybederiz...

Bende böyle bir durumu, yıllar önce yaşamıştım, Hegel Diyalektiği denen diyalektiği öğrendiğimde...

Kısaca diyor ki Hegel: "Tez ile Anti tez çarpışınca sentez oluşur..."

Yani siyah ile beyaz karışınca, ne siyah olur, ne beyaz, ne de başka bir renk... Sadece gri oluşur...

Çok anlamsız, hatta basit gelebilir ama beni şaşırtan bundan sonraki kısmıydı...

Hegel diyalektiğini, siyasal forma sokan ünlü siyonist Mayer Rothschild idi... By Rothschild, yukarıda kısaca formüle ettiğimiz Hegel Diyalektiğini, siyasal bir doktrin olarak günlük hayatımıza uygulaması, şeytana taş çıkaran bir plandı...

Tez (Kapitalizm) ile Anti Tez (Sosyalizm) çarpışınca sentez (Yeni Dünya Düzeni) oluşurdu...

Bu düzende tek yapılması gereken şey, tez'i formüle edip kontrol altında tuttuğun gibi, karşıt görüş olan antitez'i de formule edip, kontrol altında tutmaktı...

Zaten öyle oldu... Yaklaşık 50 yıl süren Soğuk Savaş dönemi dediğimiz dönemde, Komünizm ve Sosyalizm öcüsü, bizim gibi ülkeleri korkutmak üzerine kurulu bir kabuls gibi çöktü ve "aman komünist olmayalım" dürtüsüyle, ikinci dünya savaşının ardından ABD'nin (Kapitalizm) müttefiği oluverdik...

İşin vahim tarafı, bu komployu görememiş olan, soğuk savaş döneminde aktif görevde, şimdilerde ise emekli pozisyonunda görev yapmış bir çok devlet memuru ve güvenlik görevlisinin, halen daha "biz olmasaydık ülke bölünecekti, biz olmasaydık komünizm gelecekti" edasıyla göğsünü davul gibi şişirip, ortalarda dolaşıyor olmasıydı...

Şimdi ben soruyorum: "Komünizm gelmesin diye açık mücadele ettiniz.. Eyvallah... Peki, Kapitalizm, Emperyalizm ve Siyonizm gelmesin diye hiç mücadele ettiniz mi?"

Yukarda Hegel diyalektiği olarak formüle ettiğimiz hakikatı idrak edemeyen bürokratik yapı, dün sağ-sol ayrımını deşifre ve analiz edemediği gibi, bugünde laik-dinci veya alevi-sünnni ayrımını idrak ve analiz edemez....

Bizim tarihimizdeki bu tür inorganik ve yapay ayrımları anlamak için biraz geriye gitmekte fayda var... Mesela somut bir örnekle gidelim...

Trabzon'un en ünlü, bir o kadar "lanetli" ve talihsiz ailelerinden biri Baştımar (Başdamar) ailesi dersek sanırım kimse itiraz etmez...

Ailenin tanınmış en ünlü ferdi Zeki Baştımar... Zeki Baştımar, TKP tarihinin en önemli isimlerinden biri....Zeki Baştımar yazılarında hep Yakup Demir takma adını kullanıyor... Adı aileye adın veren dededen (Hacı Yakupoğulları) geliyor... 1951 yılında Zeki Baştımar'ın hayatı değişiyor... Başka bir TKP'li ve Sosyalist ve Alliance Israelit Universal mezunu Mihri Belli'nin eşi Sevim (Tarı) Belli, Marsilya Vapuruna binerken polis tarafından tutuklanıyor ve üzerinde çıkan TKP'ye ait belge ve dökümanların ardından büyük bir tevkifat, yani tutuklama dalgası başlıyor... Buna Türk işi yerli McCartizm diyebiliriz...

Kimler tutuklanmıyor ki: Zeki Baştımar, Mihri Belli, Şefik Hüsnü, Reşat Fuat Baraner... Reşat Fuat Baraner, pek bilinmez, Gazi Paşa'nın teyzesinin oğludur... Eşi de Fosforlu Cevriye yazarı Hatice Suat Derviş... Hatice Suat Hanım, ayrıca Erdem Buri'nin teyzesi...

Peki Erdem Buri'nin amcası kim? Türkçü ve Türk Ocaklarının efsane başkanı Hamdullah Suphi Tanrıöver... Sosyalizmden, Faşizme ince bir yatay geçiş yaptık, burnuma Hegel diyalektiği kokuları geliyor...

Mihri Belli'nin eşi Sevim Tarı Belli'den devam edelim...


Mihri Belli’nin eşi Sevim Tarı Belli, Rize’li ünlü armatör Rıza Kalkavan’ın torunuydu. Rıza Kalkavan’ın diğer torunu Zeki Kalkavan’ın eşi Muazzez Kalkavan, Vuslat Sadıkoğlu’nun kız kardeşiydi. Vuslat Hanım’ın eşi Kemal Sadıkoğlu, Çiğdem Meserretçioğlu’nun dayısıydı. Çiğdem Hanım, Rahmi Koç'un eski eşi... Rıza Kalkavan’ın diğer torunu da manken Billur Kalkavan’dı. Billur Kalkavan’ın anne tarafından dedesi Celaleddin Germiyanoğlu’nun ikiz kardeşi Ali Haydar Germiyanoğlu, İsmail Hakkı Okday’dan boşanan Ulviye Sultan’ın ikinci eşiydi…

Ne güzel bağlantılar... Hep iç içeler... Oligarşi, Bürokrasi, Burjuvaizm, hepsi birarada...

Zeki Baştımar'ın ve Baştımar ailesinin iki numarası Dündar Baştımar... O da esaslı bir sosyalist... Dündar Baştımar'ın eşi Ayşe Baştımar, DP'li İş adamı Şevket Mocan'ın kızı... Şevket Mocan, iki evlilik yapmış... İlk eşi, Nazım Hikmet'in teyzesi Sara (Okçu) Hanım... Ayşe Mocan, bu evlilikten doğuyor... İkinci eşi de, Nazi'lere yakınlığıyla bilinen Necmeddin Sadak'ın baldızı ve CHP'li gazeteci Ahmet Refik Uluçay'ın kızı Refik Uluçay...

Türkçü, kapitalist, liberal, sosyalist, hep yatay geçişler...Hegel öldü ama tezi halen dimdik ayakta ve yaşıyor...

Ailenin diğer ünlü üyesi, diğer kuzen Saffet Baştımar... O da 1950-1954 yılları arasında, yani DP'li yıllar başlarken CHP milletvekili... Saffet Baştımar'ın eşi Refika Hanım Bedriye Hanım'ın kızı... Bedriye Hanım kim diye soracaksınız, hemen söylüyorum: Gazi Ethem Paşa'nın kızı... Yani Refika Hanım, Gazi Ethem Paşa'nın torunu...

Bedriye Hanım'ın eniştesi de ünlü bir isim: Sakallı Nuretin Paşa... Evet, Sakallı Nurettin (Konyar) Paşa, Gazi Ethem Paşa'nın damadıdır... Sakallı Nurettin Paşa hakkında çok ağır iddialar ve ithamlar var... 9 Eylül'de İzmir'e girip birçok yeri yakması gibi... Ancak biz onu daha çok 1921 Koçgiri isyanını bastıran komutan olarak tanıyoruz... Damadı Tümgeneral Abdullah Alpdoğan da yıllar sonra başka bir kürt isyanı 1937 Dersim İsyanını bastıracaktı...

Belli başlı isyanları, belli başlı ailelerin bastımasını nasıl yorumlayabiliriz? Tevafuk mu? Sanmıyorum...

Sakallı Nurettin Paşa için şöyle bir bilgi var: "Müşir İbrahim Paşa'nın oğlu..."

Bakın, Nazlı Hanım, Ilıcak, Sabah gazetesindeki köşesinde, anne tarafını nasıl anlatıyor:

"ANNEMİN ailesi yüzyıllar boyu Rumeli'de yaşamıştı. Kendisi, babaannesi İhsaniye Hanım'ın adını taşıyordu. İhsaniye Hanım, Manastırlı Müşir İbrahim Paşa'nın kızı." (http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak ... anim_gitti)

Tüm yollar Roma'ya çıkar...

Ailedeki diğer ünlü isim, Dündar Baştımar'ın kız kardeşi, Yıldız Baştımar... Yıldız Baştımar'ın ünü daha çok eşi TKP'li Nihat Sargın'dan geliyor...

Baştımar ailesi ile ilgili bahsi, bir idam ve bir intihar ile kapatalım...

İdam edilen kişi, 1926 Gazi Paşa'nın İzmir Suikastı davasından sonra yargılanıp idam edilen Trabzon Mebusu Hafız Mehmet (Engin)... Hafız Mehmet, Baştımar kuzenlerin (Saffet, Yıldız, Dündar ve Zeki) dedesi Hacı Yakup Ağa'nın biraderi... Yani Hafız Mehmet, babalarının amcası...

Ailedeki intihar vakası ise başlı başına ayrı bir yazı konusudur... İntihar eden kişi, Banker Kastelli Nam, Abidin Cevher Özden... Abidin Cevher Özden'in dedesi de Hafız Mehmet, Hacı Yakup kardeşlerin diğer biraderidir... Yani Baştımar Kuzenler ile Banker Kastelli, kardeş torunlarıdır...

Selam ve Dua ile...
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 12:25

facebook
twitter
gplus

KALDIRILAN ANDIMIZIN YAZARI DR.REŞİT GALİP

Malum bugün tarihi bir gün...

Günlerdir beklenen Demokratikleşme paketi başbakan tarafından açıklandı...

Kimilerine göre dağ fare doğurdu, kimilerine göre Türkiye yeni bir yola girdi...

21 maddeden oluşan paketin sosyal medyada en çok yankı bulan maddesi şüphesiz, sabahları ilkokulda okuduğumuz, "TÜRKÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM" ile başlayan andımızın kaldırılması maddesi idi.

Beni yazılarımdan tanıyanlar, bunun üzerine uzun uzadıya analiz, yorum vs. yapmayacağımı da çok iyi bilirler...

Ben daha farklı bir açıdan yaklaşıpi Andımızın'un yazarını ve ünlü akrabalarını ve örümcek ağlarını yazmak istiyorum...

Hemen peşin söylüyorum: Andımızın yazarı, Kemalizm'in de teorisyenlerinden, adı milli, kendisi Gayri Milli Eğitim Bakanlarımızdan Dr. Reşit Galip (Baydur)...

Soyadını yazıyorum ama Reşit Galip Bey, Soyadı kanunnun kabul edildiği yıl, 1934'de vefat ediyor... Kardeşi Hüseyin Ragıp Bey, Baydur soyadını alıyor...

Reşit Galip Bey, dünyaca ünlü siyonist musevi misyoner okulu Alliance Israelit Universal Mezunu...

Alyans'tan kimler mezun olmamış ki:

Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Hürriyet ve İtilaf Fırkasından Dr. Rıza Nur, İttihatçıların filozofu Rıza Tevfik Bölükbaşı, Sosyalist Mihri Belli...

Türk Solu'nun efsane isimlerinden Mihri Belli’nin eşi Sevim Tarı Belli’nin, 1951 yılında Marsilya Vapuruna binerken üzerinde TKP dökümanlarıyla yakalanmasının ardından büyük bir tevkifat başlamıştı. Tutuklananlar arasında Dündar Baştımar’ın amcasının oğlu Zeki Baştımar, Gazi Paşa’nın teyzesinin oğlu Reşat Fuat Baraner, Şefik Hüsnü, Mihri Belli gibi isimler vardı. 1951 tevkifatının faturası TKP Genel Sekreteri Zeki Baştımar'a kesilmişti...

Ve biraz Örümcek ağı:

a) Mihri Belli’nin eşi Sevim Tarı Belli, Rize’li ünlü armatör Rıza Kalkavan’ın torunuydu.
b) Rıza Kalkavan’ın diğer torunu Zeki Kalkavan’ın eşi Muazzez Kalkavan, Vuslat Sadıkoğlu’nun kız kardeşiydi.
c) Vuslat Hanım’ın eşi Kemal Sadıkoğlu, Çiğdem Meserretçioğlu’nun dayısıydı. Çiğdem Hanım, Rahmi Koç'un eski eşi...
d) Rıza Kalkavan’ın diğer torunu da manken Billur Kalkavan’dı. Billur Kalkavan’ın anne tarafından dedesi Celaleddin Germiyanoğlu’nun ikiz kardeşi Ali Haydar Germiyanoğlu, İsmail Hakkı Okday’dan boşanan Ulviye Sultan’ın ikinci eşiydi…

Alyans'ta hocalık yapan tespit edilen iki isim İtiihatçıların efsaene ismi Talat Paşa ve 3. devre Rufai tarikatının kurucusu Kenan Rıfai Büyükaksoy...

Kenan Rıfa'nin talebelerini yazmaya kalksam, ayrı bir yazı olur... Sadece iki örnek veriyorum: Kamuoyunun yakından tanıdğı Cemalnur Sargut'un annesi Meşkure Sargut (Cemalnur Hanım da aynı ekolden) ve Esat Sagay...

Esat Sagay kim mi?

Reşit Galip'ten önceki Milli Eğitim Bakanı...1930-1932 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış Selanik doğumlu Esat Sagay... Esat Sagay ayrıca, Rıfai Ekolünden Ekrem Hakkı ve Samiha Ayverdi kardeşlerin halası Meliha Ayverdi hanım’ın da eşiydi.

Reşid Galip Bey’den Sonra Milli Eğitim Bakanı olan isim de Lozan Konferansı görüşmeleri delegelerinden ve Millet Partisi kurucularından Hint tarih Profesörü Yusuf Hikmet Bayur (1933-1934) idi. Yusuf Hikmet Bayur'un dedesi, meşhur İngiliz yanlısı Kıbrıslı Kamil Paşa... Kıbrıslı Kamil Paşa'nın yahudi olduğu, artık malumun ilanıdır...

Ey kavmi Türk... Milli Eğitim'in ne kadar milli ve kimlerin elinde?

Dr. Reşit Galip, Türk Yunan Nüfus Mübadelesinde Türk Delegasyonunda yer almış... Mübadele başkanı ise Tevfik Rüştü Aras ve Ömer Dürri Tesal...

Tevfik Rüştü Aras, Fatin Rüştü Zorlu'nun kayınpederi ve Adnan Menderes'in eşi Berrin Hanım'ın da halasının kocası, yani eniştesi...

Sahi, başbakan bugün Adnan Menderes'e teşekkür ederek konuşmasına başlamıştı...

Ben burdan bir araştırma konusu ortaya atıyorum: Ömer Dürri Tesal'in mal varlığı, Yunanistan'dan (Selanik'ten) önce ne kadardır, Türkiye'ye gelince ne kadardır...

Ve Örümcek Ağları:

a) Ömer Dürri Tesal, başka bir Selanikli Nuri Conker'in dünürüdür...
b) Türkiye'de Hukuk aleminin duayen ismi Sulhi Dönmezer'in kayınpederidir...
c) İş bankası vurguncularından Salih Bozok'un damadı İsmet Yenen'in eniştesi... İsmet Bey, Ömer Dürri Tesal'in eşinin ağabeyi oluyor...

Reşit Galip, Gazi Paşa'nın isteğiyle siyasete giriyor ve Serbest Fırka teşebbüsü hariç, CHP Aydın (1925-1934) milletvekili olarak meclisteki yerini alıyor... SCF'nin Genel Sekreteri de Nuri Conker...Partinin teorisyenleri ise Cemaleddin Afgani hayranı iki Türkçü Mehmet Emin Yurdakul ve Ahmet Ağaoğlu...

Bir de meşhur İstiklal Mahkemesi Hakimliği var, Ali'ler ile birlikte...

Ve yazının sonlarına doğru gelirken Andımızın yazarı Dr. Reşit Galip'in Örümcek ağları:

a) Dr. Reşit Galip’in dördüncü kuşak torunu Feyhan Görgün, gazeteci ve köşe yazarı Baskın Oran’ın eşidir. Feyhan Hanım’ın annesi Ayla Üge, Şovmen Okan Bayülgen’in babası Ümit Bayülgen’den boşanıp İsmet Görgün ile evlenmişti. Feyhan Hanım, bu evlilikten dünyaya gelmişti.
b) Ayla Üge’nin teyzesi Firdevs Şerbetçioğlu’nun eşi de ünlü din âlimi Elmalılı Hamdi Yazır Hocaefendiydi.
c) Elmalılı Hoca'nın damadı da Hulusi Topbaş idi. Hulusi Topbaş'ın oğlu Eymen Topbaş, Özal Dönemi ANAP kurucularından ve İstanbul İl başkanıydı...

Sahi Başbakan ANAP lideri merhum Turgut Özal'a da teşekkür etmişti, bugün konuşmasına başlarken....

Hulusi Topbaş'ın kardeşi Musa Topbaş, kamuoyunda İskenderpaşa Cemaati olarak bilinen grubun, Erenköy ekolünün liderliğini yapmıştı yıllarca... Erenköy Cemaatinin kurucusu Şeyh Esad Erbili Hocefendi... Esad Erbili Hoca malum, Menemen provakasyonun başzanlısı ilan edilmişti... Vefatının ardından, cemaati üçe bölünmüş, kaymak tabaka Musa Topbaş Hoca etrafında kümelenirken, bir kısmı Yeni Şafak'tan tanıdığımız Ahmet Taşgetiren etrafında kümelenmiş, bir kısmı da İstanbul'un ve Anadolu'nun sevilen vaiz ve hocaefendilerinden Tahir Büyükkörükçü Hoca etrafında kümelenmişti...

Malum, Tahir Hoca'da Milli Görüş lideri Merhum Erbakan Hoca'nın MSP'sinin kurucularından ve Konya milletvekiliydi...

Sahi, başbakan bugün Necmettin Erbakan'a da teşekkür etmişti, konuşmaya başlarken...

Aman siz siz olun, başbakan size teşekkür etmeden, iki defa düşünün...

Selam ve Saygılar...
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 12:39

facebook
twitter
gplus

CEMALNUR SARGUT

Malum, uzun bir süredir tv ekranlarında kalp gözü, sırlar dünyası tarzı programlar ortalığı kasıp kavuruyor, çok izleniyor... Ilımlı islam paradigmasına adeta bayraktarlık yapan, içi boşaltılmış, mücadelesiz, sınıfsız, iradesiz ve idaresiz bir hayat tarzı ve islam anlayışına bayraktarlık yapan bu sufist pogramlar arasında en çok izlenen program ise beyaz tv ekranlarında yayınlanan, kamuoyunun yakından da tanıdığı ve çok rağbet ettiği Cemalnur Sargut hanımefendinin de kadrolu olarak katıldığı Aşka yolculuk programı...

Malum ve meşum programda Cemalnur Hanım, o naif sesiyle öyle güzel öyle güzel anlatıyor ki, insanın cebinde o anda milyarlar olsa, istesen tereddüt dahi etmeden çıkartıp verecek bir hal oluyor... Topluma sosyolojik morfin olarak enjekte edilen bu programlar, ne kadar islama ve şeriate uygun, araştırmak lazım...

Emperyalizmin ve Siyonizm'ın islamın sufi akımlarını istismar etmesi, bugün başlatılmış bir proje değildir. Bundan yarım asır evvel, Ömer Fevzi Mardin adlı çakma din alimi de Dinler arası dialog çalışmalarını başlatmıştı. Ömer Fevzi Mardin, Dinler Arası Dialogcu ve Kontrgerilla ile ilişkili MRA'ya (Manevi Cihazlanma Cemiyeti) ile ortak çalışıyordu. MRA ile ortak çalışan diğer tanıdık iki isim ise Menderes'in karılarından sorumlu İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay ve Selanikli gazeteci Ahmet Emin Yalman idi.

Ömer Fevzi Mardin, toplum da boş işler olarak bilinen Halkla İlişkiler'in divası Betül Mardin'in, Müzik yapımcısı Arif Mardin'in ve çakma Sosyolog Şerif Mardin'in amcasıdır. Mardinzadeler hakkında bilgi sahibi olmak isteyen Silsile: Sevi'nin Gizli Kurmayları adını verdiğimiz çalışmamıza bakabilir.

Yalnız bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum: Ömer Fevzi Mardin, Nakşi Halidi lider Küçük Hüseyin Efendi'nin halefiydi. Küçük Hüseyin Efendi Kuzu Paşa lakaplı Fevzi Çakmak'ın, Kuruluş döneminin muhalif ismi Rauf Orbay'ın ve Üzeyir Garih'in babası Azra Garih'in de şeyhiydi. Malum Üzeyir Garih, Küçük Hüseyin Efendi'nin mezarı başında öldürülmüştü.

Ömer Fevzi Mardin'in vefatından sonra da yerine halefi Bedirhanzade Mustafa Aziz Çınar gelmişti. Mustafa Aziz Çınar da Alpaslan Türkeş'in şeyhiydi. Zaten Alpaslan Türkeş'in de gerçek adı Hüseyin Feyzullah idi. Hüseyin adı Küçük Hüseyin Efendi'den, Feyzullah ise Küçük Hüseyin Efendi'inin şeyhi Feyzullah Efendi'den geliyor.

Geçelim...

Bugün ise f tipi yapılanmanın dinler arası dialog çalışmaların saymazsak, Cemalnur Sargut hanımın temsil ettiği 3.devre Rıfailik ve Kenan Rıfai'nin sufi ekolü bu çalışmaların merkezinde yer alıyor... O yüzden biraz Rıfailik ve Kenan Rıfai'nin örümcek ağlarını yazmakta fayda var...

Rıfai tarikatı’nın kurucusu Ahmed Er Rufai’ydi. Neseb olarak Ehli Beyt’e dayanan ve Seyyid olan Ahmed Er Rufai (1118-1182), Irak’ta Bağdat ve Basra’da yaşamış sünni bir mutasavvıf idi. Ülkemizde ise Rıfailik denince akla gelen ilk isim Kenan Rıfai’dir.

Kenan Rifai (Büyükaksoy), 1867 yılında Selanik’te doğdu.

Müdürlüğünü bir dönem Ali Suavi’nin yaptığı Mektebi Sultani’yi (Galatasaray Lisesi) bitirdi.

Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Hürriyet ve İtilaf Fırkasından Dr. Rıza Nur, İttihatçıların filozofu Rıza Tevfik Bölükbaşı, Milli Eğitim Bakanlarından Dr. Reşid Galip (Baydur), Sosyalist Mihri Belli gibi isimlerin öğrenim görüp mezunu olduğu ve Talat Paşa’nın Türkçe öğretmeni olarak görev yaptığı Alliance Israelite Universalle’den mezun oldu.

Takım elbisesiz dolaşmayan, kravatsız ve papyonsuz sokağa çıkmayan, anadili gibi İbranice ve Fransızca konuşan Kenan Rıfai, Fener Rum Lisesi başta olmak üzere çeşitli okullarda Fransızca Öğretmenliği ve Adana, Üsküp Manastır, Kosova, Trabzon’da maarif müdürlükleri yaptı.

1908 yılında, II. Meşrutiyetin ardından Fatih semtinde Altay Dergâhı’nı kurarak irşada başladı.
1925 yılında tekkelerin kapatılmasının ardından irşatlarına ev sohbetleri şeklinde devam etti.

7 Temmuz 1950 tarihinde vefat etti ve Merkezefendi Mezarlığına defnedildi.

Kısaca Kenan Rıfai Büyükaksoy böyle biri... Bir de sohbetine katılan ünlü isimler var... Kimlermiş bakalım:

Aynı zamanda Ömer Fevzi Mardin’in de müritlerinden olan İlahiyat Profesörü reformist İslamcı Mehmet Ali Ayni…

Şair Enis Behiç Koryürek… Enis Behiç Koryürek, Mehmet Ali Ayni vasıtasıyla Kenan Rıfai ile ve Rufailik tarikatıyla tanışınca, birdenbire sufi anlayışı benimsemiş, reenkarnasyon sonucu Mevlevi Çedikçi Süleyman Efendi’nin ruhunun kendisine geçtiğini iddia etmişti ve bir kitap yazmıştı: Varidat-ı Süleyman… Enis Behiç Bey aynı zamanda Ömer Fevzi Mardin’in sohbetlerinde de bulunmuştu.

Mehmed Akif Ersoy’un damadı ve DP Konya Milletvekili Ömer Rıza Doğrul…

Mareşal Fevzi Çakmak’ın damadı Müzeler Genel Müdürü Burhan Toprak… Burhan Toprak ayrıca, Küçük Hüseyin Efendi’nin de müdavimlerindendi.

Milli Eğitim Bakanlarından (1930-1932) Esat Sagay… Esat Sagay ayrıca, Ekrem Hakkı ve Samiha Ayverdi kardeşlerin halası Meliha Ayverdi hanım’ın da eşiydi. Esat Sagay’dan sonra Milli Eğitim Bakanı olan isim de Alliance Israelite Universalle mezunu Dr. Reşid Galip Bey (1932-1933) idi. Reşid Galip Bey’den Sonra Milli Eğitim Bakanı olan isim de Lozan Konferansı görüşmeleri delegelerinden ve Millet Partisi kurucularından Hint tarih Profesörü Yusuf Hikmet Bayur (1933-1934) idi.

Kenan Rıfai’nin müritlerinden Güzide Hanım’ın oğlu Mesut, gün gelecek başbakan olacaktı… Kırım’dan Rize’ye göçen Hasan Yılmaz-Güzide Özbarlas çiftinin oğlu Mesut Yılmaz ve Şişli Terakki Lisesi mezunu eşi Berna Müren Yılmaz, 22 Mart 1993 tarihinde vefat eden Samiha Ayverdi’nin cenazesine katılanlar arasındaydı. Samiha Ayverdi ile akrabalıkları da vardı: Mesut Yılmaz’ın kuzeni Tarık Akçal’ın eşi Gülşah Uluant, Samiha Ayverdi’nin torunuydu. Samiha Ayverdi, Kenan Rıfai’nin vefatının ardından Samiha Cemal Hanım’dan sonra postnişin olmuştu.

Kazım Karabekir’in kızı Timsal Hanım’da Kenan Rıfai’nin sohbetlerine katılan isimlerdendi.

47 yıl Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ve Fevziye Mektepleri Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan İsmet Binark da Kenan Rıfai’nin müdavimlerindendi. İsmet Binark’ın, 27 Mayıs ihtilali sonrası kurucu meclis üyesi, 1962-1963 yılları arasında İTÜ Rektörlüğü yapan, Feyziye Mektepleri Vakfı yönetim kurulu başkanlığı yapmış profesör kardeşi Hikmet Binark’ın eşi Nermidil Erner Binark da, Şakir Paşa’nın torunu, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaç’ın yeğeniydi.

Yazar, şair, öğretmen Nihat Sami Banarlı…

Behice Boran’ın asistanlığından ve sol görüşten gelip sufi akımı benimseyen Nezihe Araz… Nezihe Araz’ın babası Rıfat Araz, Tek parti döneminin CHP Ankara (1927-1943) milletvekiliydi. Tabi ki akrabalık vardı: Nezihe Araz’ın kardeşi Vecihe Araz Büyükaksoy, Kenan Rıfai’nin torunu Cemil Büyükaksoy’un eşiydi.

Kubbealtı Vakfının kurucularından yazar Samiha ayverdi… Samiha Ayverdi ve kardeşi Ekrem Hakkı Ayverdi, İstanbul Fetih Cemiyeti, Aydınlar Ocağı, Kubbealtı Neşriyatı ve İstanbul Fetih Cemiyetini kurup uzun süre başkanlığını yaptılar. İki kardeşin mezarı da Merkezefendi Mezarlığında Kenan Rifai’nin mezarının yanındadır.

Ülker Fırtınası’nı yazan Safiye Erol…

Ve Amerikan Misyoner Örgütü American Board’ın Türkiye’deki yayınevi Redhouse’un editörü Sofi Huri…

Ve kamuoyunun yakından tanıdığı Cemalnur Sargut’un annesi Meşkure Sargut…

2009 yılından beri Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi olan Kenan Gürsoy’un da, Kenan Rıfai’nin torunu olduğunu hatırlatalım.

Entellektüel Şeyh Kenan Rıfai’nin 4 eşi vardı: Selanikli Evrenos ailesinden ve Kenan Rıfai’den sonra postnişin olan Semiha Cemal; Galatasaray Lisesi’nden Kenan Rıfai’nin Arapça Öğretmeni Zihni Efendi’nin torunu Güzide Hanım; Lütfiye Hanım ve Behice Hanım…

Kenan Rıfai Büyüksoy tarafından kurulan 3.Devre Rıfailik böyle bir tarikat/ekoldü. Kenan Rıfai'nin fikirleri bugün Cemalnur Sargut Hanım tarafından sosyolojik morfin olarak umum efkara pompalanıyor, bileseniz...

Selam ve Saygı ile...
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 13:02

facebook
twitter
gplus

HİRAM ABAS

Hiram Abas'ı hepimiz tanırız...

Özellikle 1999 yılında Soner Yalçın tarafından kaleme alınan Bay Pipo adlı nefis çalışma sonrası bizim kitle tarafından çok tanınmıştı Hiram Abas...

Yine Soner Yalçın'ın Konsept Danışmanı olduğu dönemde Kurtlar Vadisi dizisinde, Selçuk Yöntem'in can verdiği Abbas Ustaoğlu yani Aslan Akbey yani Aslan Amca karakteriyle hayat hikayesinin ipuçlarını verdiği rolde de Hiram Abas'ı çok daha fazla tanıma fırsatı bulduk...

Aslında Şaşmaz kardeşlerin Kurtlar Vadisi dizisinden önce çektikleri ve ilk sinema filmi deneyimi olan Deli Yürek: Bumerang Cehennemi adlı sinema filminde Bozo Bey karakteri de Hiram Abas'ın karakteri konusunda bize ipucu vermişti...

Hiram Abas'ın 1990 yılında, MİT Müsteşar yardımcısıyken uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesi, sanırım devlet tepesindeki yönetici kadronun rüyalarını kaçırmıştır. Olayı yasadışı bir sol örgüt üstlenmişti ancak ben hiç ihtimal vermedim... Sanırım devlet içindeki özellikle asker-sivil rekabetinden kaynaklanan bir tasfiye idi Hiram Abas'ın öldürülmesi...

Tabi Hiram Abas'ın bir Beyaz Türk oligark sınıf mensubu olması da başka bir etken olarak değerlendirilebilir... Bizim tarihimizde yaşanan bu Beyaz Türk suikastlerini (Hiram Abas, Çetin Emeç, Gün Sazak, Abdi İpekçi vs) henüz deşifre ve analiz edebilmiş, hakkıyla yorumlayabilmiş bir çalışma ve araştırmacı mevcut değildir. Bana göre kendi aralarında bir çekişme veya rekabetten kaynaklanan bir mücadele sonucudur. Evet, olayın taşeronluğunu yasadışı örgüt mensupları yapmış olabilir ama bu tür cinayetlerin ideolojik olduğuna hiç ihtimal vermiyorum.

Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamında da aynı durum söz konusudur. Yoksa 27 Mayısta düşenlerin yakubi ve kapani, düşürenlerin karakaşi olmaları bir tevafuk değildir...

Geçelim...

Hiram Bey'in Beyaz Türk olduğu artık bizim camiada bilinen bir gerçektir. Kendisi ünlü Türk Müzeciliğinin kurucusu kabul edilen Osman Hamdi Bey'in torunudur.

Peki, Hiram Abas teşkilatta iken, ekibinden ve uzun süre yardımcısı olan Mehmet Eymür'ün Beyaz Türk hiç düşün müydünüz?

Bu yazının konusu da bu... Önce Mehmet Eymür'ü biraz yakından tanıyalım...

Mehmet Eymür 1942 Ankara doğumlu... Robert Kolej veya Galatasaray Lisesi gibi Beyaz Türklerin sınıf okulu TED Ankara koleji mezunu... Eğitim Öğretim hayatından sonra Mehmet Eymür, baba mesleği olan (Baba Mazhar Eymür de MİT'çi) belki de babanın da istemesiyle teşkilata girerek iş hayatına başlıyor.

12 Mart muhtırasında, Sol görüşlü aydınların işkence görüp sorgulandığı sırada Hiram Abas ile birlikte Mehmet Eymür, Ziverbey Köşkünde görev aldı...

Ziverbey Köşkü'nün komutanı Faik Türün, yardımcısı da Turgut Sunalp Paşa idi.

Köşkün sahibi mi?

bugünlerde Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapan, 74 yaşındayken eski karsının kızıyla evlilik yapabilecek kadar haysiyetsiz Refik Erduran...

Refik Erduran'ın en büyük özellikleri Koyu Nazım Hayranı olması... Zaten 1951'de Nazım'ı gizli yollardan yurtdışına kaçıran kişi olarak biliniyor. Zaten akrabadırlar: Refik Erduran'ın eski eşi Melda Koyuncu, Nazım Hikmet'in baba bir, ana ayrı üvey kardeşidir... Nazım Hikmet'in babası Hikmet Bey, Nazım'ın anası Celile Hanım'dan ayrılıp Cavide Hanım ile evleniyor. Bu evlilikten doğan Melda Hanım, Refik Erduran ile evlenip boşanıyor...

Refik Erduran hakkında meraklısı için bir ayrıntı: Askerliğini Kore'de yaparken, diğer askerler gibi normal çadırda değil, karargah komutanının çadırında yatıp kalkıyor... Bu ayrıcalık nereden geliyor? Çünkü karargah komutanı Turgut Sunalp Paşa, Yani Ziverbey Köşkünün komutanı Faik Türün'ün yardımcısı Turgut Sunalp Paşa, Refik Erduran'ın eşi Melda Hanım'ın teyzesi Cavide Hanım'ın oğlu... Beyaz Türk akraba dayanışması her zaman canavar gibi işliyor anlaşılan...

Ne güzel bağlantılar, ne güzel ilişkiler...


Mehmet Eymür, 1972 yılında bugün BDP milletvekili Ertuğrul kürkçü'nün yer aldığı, Mahir Çayan'ın hayatını kaybettiği kızıldere katliamında yer aldı. Ertuğrul Kürkçü'ye göre, Mahir ve arkadaşları çıkan çatışmada değil, teslim olduktan sonra canlı ele geçirilip teker teker infaz edildi...

1984 yılında babalar operasyonu ve 1988 1.Mit Raporu olayından sonra Eymür kariyerinde tavan yaptı ancak rapor, Perinçek'e bağlı Aydınlık da yayınlanınca Hiram Abas ve Korkut Eken ile birlikte MİT'ten uzaklaştırıldı. Bu tarihten 2 yıl sonra iş adamı Halit Narin'in yanında güvenlik danışmanı olarak işe başlayan Hiram Abas, bir sabah işine giderken suikast sonucu öldürülecekti.

Sovyetler Birliğinin dağılışının ardından değişen konsept sonucu terörle mücadele askerden alınıp Emniyete verilince, Çiller özel örgütü adı verilen ergenekon örgütü bir örgüt kurulmuştu. Başına da Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken üçlüsü getirilmişti. Bu yapının MİT ayağını da yeniden teşkilata dönen Mehmet Eymür temsil ediyordu. Ekipte Abdullah Çatlı gibi namlı ülkücüler de vardı. Ancak kısa süre sonra, Abdullah Çatlı'nın Eymür'ün muhbiri Tarık Ümit'i yakalayıp, sorguya alması ve öldürmesi sonrası, Mehmet Eymür'ün çete ile yollarını ayırmasına ve çetenin ilişkilerini yazıp deşifre etmesine neden oldu. Tarih tekerrür ediyor ve 2. MİT Raporu ilkinde olduğu gibi Perinçek' e ait 2000'e dorğu dergisinde yayınlanıyordu. Eymür yine MİT'ten uzaklaştırılıyordu...

Emekli olan Mehmet Eymür, bugün ABD'de yaşamaktadır. Kendisine ait atin.org adlı internet sitesinde yaptığı derin devlete ait ifşaatlardan dolayı hakkında dava açılmıştır.

Kısaca Mehmet Eymür, Hiram Abas gibi, MİT'in tarihine geçmiş efsane isimlerden biriydi... Ve Hiram Abas'ın ekibindendi...

Gelelim Mehmet Eymür'ün endogomik bağlarına:

Önce şunu belirteyim... Yukarıda Ziverbey Köşkü hakkında bir şeyler yazmıştım... Mehmet Eymür 12 Mart'ta Ziverbey Köşkünde işkence ve sorguları yönetirken o sırada senatör olan ve Eymür'e en çok destek vermiş kişi, 12 Mart'tan kısa bir süre sonra cumhurbaşkanı olacak Fahri Sabit Korutürk idi.

a) Fahri Korütürk'ün eşi Emel Cimcoz, İttihat ve Terakki Partili gazeteci Salah Cimcoz'un kızıdır.
b) Emel Cimcoz'un kız kardeşi Fatma Cimcoz'un damadı Fethi Gürel'dir.
c) Fethi Gürel, Mehmet Eymür'ün dayısıdır.
d) Fahri Korutürk-Emel Cimcoz çiftinin gelinleri Suzan Kapani, şarkıcı Tuğba Özerk'in büyük amcası Münci Kapani'nin kızıdır.
e) Çiftin kızı Ayşe Korutürk ise Şerif Arzık- Nimet Arzık çiftinin gelinleridir. Şerif Arzık Anadolu Ajansı Genel Müdürü iken, 1959 yılında Menderes'în düşen uçağında hayatını kaybediyor.

Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün, İsmet İnönü ile akrabalığı da vardır:

a) Emel Korütürk'ün diğer kız kardeşi Saynur Cimcoz'un gelini Birgül İlmen, Erdem İlmen-Mutlu Temelli çiftinin kızıdır.
b) Mutlu Temelli, İsmet İnönü'nün kardeşi Hasan Rıza Temelli'nin oğludur.
c) Birgül İlmen ise meşhur Süreyya İlmen Paşa'nın torunudur.

Ne güzel ilişkiler, ne güzel bağlantılar..


Selametle...
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 13:21

facebook
twitter
gplus

MUSTAFA CELALEDDİN PAŞA

İttihat ve Terakki Partisinin homojen bir ideolojisi yoktu. İçinde her meşrepten, her milletten, her fikirden adam vardı.

Ancak damar olarak 3 ana akımdan besleniyordu: Türkçülük, liberallik, sosyalizm...

İTC içinde sosyalizm kanadı öğrenmek isteyenler Alexander Parvus ( İsrail Lazareviç Gelfand) ismini araştırsınlar...

Kendisi İTC'nin sol kanadına marksist dersler vermiştir, dönemin yayın organlarında yazılar yazmıştır. 1.dünya savaşı çıkınca istanbul terkedip ortadan kaybolmuş, savaş sırasında silah ticaretinden çok para kazanmış, 1917 rus devriminde troçkinin ekibinde ortaya çıkmıştır. 1924 yılında zengin bir marksist olarak Almanya da tek başına ölmüştür. cesedi yakılmıştır.

Etkilediği isimler mi:

Abdülaziz Mecdi tolun, Miralay Sadık Bey, Rıza Tevfik Bölükbaşı, Mehmet Tahir Efendi, Arşimet Hilmi Bey ve Mustafa Suphi, Cami Baykurt...

Bu isimlerin diğer bir ortak özelliği Melami tarikatına mensup olmaları...

Başka ilginç ayrıntılar da vardı...

Mesela Bursalı Mehmet Tahir Efendi'nin torunu Ahmet Haluk Şaman, DP'li Çalışma bakanı ve Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü idi.

Mesela Arşimet Hilmi Bey'in oğlu da Selanik Hukuk Mektebi mezunu DP'li Ticaret Bakanı Zühti Hilmi Velibeşe idi.

Mustafa Suphi, acaba öldürülmeseydi, çoluk çocuğu DP milletvekili olur muydu?

Bu Melami/Sosyalist kurmaylar karşılarında her zaman Bektaşi/Turanist kanat mensuplarını buldular. Bu ayrım partiyi de ikiye böldü ve Prens Sabahaddin liderliğinde Hürriyet ve İtilaf Fırkası kuruldu. Melami İtilafçıların Bektaşi ittihatçılar ile mücadelesi, 1913 Babıali baskınına kadar sürecekti...

Melami kanadı dışardan İngiltere desteklerken Bektaşi Kanadı Almanya destekliyordu...

Liberaller ve Sosyalistler, Babıali Baskınından sonra tasfiye olunca, meydan Turanist Enver Paşa ve tayfasına kaldı... İTC 1918'de tarihe karışınca İTC'nin kalanları kemalist oldular...

Direnenler de 1926 İzmir Suikastı sonrası tasfiye edildiler...

İTC'nin liberal kanadına ilham verenler sonraya kalsın, başta Enver Paşa olmak üzere Gazi Paşa, Rıza Nur gibi isimlere turanist fikir veren kişi veya kişiler, benim için çözülmesi gereken bir soruydu...

İTC'nin Türkçü/Turanist kanadına ilham veren kişi Mustafa Celaleddin Paşa idi.

Gerçek adıyla Konstantyn Borzecky...

93 Osmanlı Rus Harbinin Kumandanı Müşir Mehmed Ali Paşa'nın (Karl Detrois) kızı Leyla Hanım, Polonya’daki başarısız ihtilâl teşebbüsünden sonra 1849 yılında 23 yaşındayken Osmanlı Devletine sığınan Mustafa Celaleddin (Yüzbaşı Konstantin Polkozic Borzecki) Paşa’nın oğlu Hasan Enver Paşa ile evlendi.

Bu evlilikten 5 çocuk oldu; Celile, Mehmed Ali, Mustafa Celaleddin, Sara ve Münevver. Şair Nazım Hikmet Celile’nin oğludur.

Nazım Hikmet’in baba tarafından dedesi Mehmed Nazım Paşa da Selanik'in son valisidir.

Tevafuk mu, sanmıyorum...

Orhan Pamuk'un babası Gündüz Pamuk da, Koç'lara ait Aygaz'ın ilk genel müdürüydü...

Tevafuk mu, sanmıyorum...

Bunlar hep Beyaz Türk dayanışma bağlantılarıdır...

Gazi Paşa'da 1908'de ikinci meşrutiyetin ardından, kendini merkezi Selanik'te bulunan 3.Ordu'ya tayin ettirmişti...

Gazi Paşa'yı Selanik'e atayan kişi Ali Fuat Cebesoy'un babası İsmail Fazıl Paşa idi.

Tevafuk mu sanmıyorum: İsmail Fazıl Paşa'nın eşi Zekiye Hanım, Leyla Hanım'ın kız kardeşiydi... Mustafa Celaleddin Paşa'nın oğlu Hasan Enver Paşa'nın eşi Leyla Hanım... Müşir Mehmed Ali Paşa'nın kızı Leyla Hanım...

Leyla Hanım, Zekiye Hanım kız kardeşlerin diğer kız kardeşi Hayriye Hanım da 3. Ordu Komutanı Hüseyin Hüsnü Paşa'nın eşidir...

Hüseyin Hüsnü Paşa'nın torununun adını da yazalım: Ünlü Sosyalist ve TİP Genel Başkanı Mehmed Ali Aybar...

Güzel bağlantılar, güzel ilişkiler...

Mustafa Celaleddin Paşa'ya dönelim...

Mustafa Celaleddin Paşa'nın diğer bir özelliği de mütefekkir ve yazar olmasıdır. "Eski ve Yeni Türkler" (Les Turcs aciens of modernes) adlı eserinde Türklerin Ari ırktan geldiğini, Avrupalı bir ırk olduğunu, İslamiyeti benimsemelerinden dolayı Ariliklerini yitirdiklerini ispata çalışmıştır. Mustafa Celaleddin Paşa'ya göre Türkler ile Almanlar aynı ırktan gelmişti ve birleşirlerse böyük Turco-Germen imparatorluğu kurulabilirdi.

İTC'yi kuran 4 kişiden biri olan Abdullah Cevdet, ( bize göre Adüvvullah Cevret) bu teoriye o kadar inanmıştı ki, Macaristan'dan damızlık gençler getirerek Türklerle evlenmesi gerektiğini dile getirmişti...

Abdullah Cevdet, hayatı boyunca ne kadar la dini felsefe ideoloji varsa hepsinin savunucusu oldu... Bir tek islamizm'i savunmadı...

Irkçılıktan Kürtçülüğe geçti... Pozitivizme, materyalizme hatta Bahailik'e inandı.. Cimriliğiyle meşhur Abdullah Cevdet, 1934 yılında öldüğünde imam bile cenazesini kıldırmak istemedi, hepi topu 5 kişiyle zor bela cenazesi kılındı...

İşte bu fikirler, önce İttihatçıların sonra da Kemalistlerin hamuru oldu... Rengarenk dünyalarını bu fikirlerle dizayn ettiler...

Güneş Dil Teorisi, Gazi Paşa'nın kafatası ölçülmesi, ibadet dilinin Türkçeleştirme çalışmaları, ezanın Türkçe okunması ve andımız gibi yaklaşımların temeli Gazi Paşa'ya da ilham veren Mustafa Celaleddin Paşa ve eseridir..

Saygılar...
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 13:42

facebook
twitter
gplus

CHAPPULING

Malum, her geçen gün ısrarla kaos, anarşi darbe ortamına doğru sürüklenen ülkemde, Gezi olaylarından itibaren etnik ve mezhepsel ideolojik gruplara desteklerini esirgemeyen sağduyulu, duyarlı iş adamlarını hep birlikte gördük…

Özellikle Koç, Doğan ve Boyner Grubunun bu süreçte etkin rol oynadığını söylemem gerek…

İktidar ile arasında yaşanan çatışmayı kazanabilmek için, kendilerine taban tabana zıt dünya görüşü olan bu yavrulara destek vermeyi, iktidarı düşürmek adına ülkeyi yangın yerine çevirmeyi bile göze almayı esirgemeyen bu gruplar, elbette tarih önünde yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını verecekler…

Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bir haber, Beymen Markasının da sahibi Cem Boyner’in, halkçı, liberal, demokrat, hümanist geçinen bu marjinal yavrulara ne kadar şefkatle yaklaştığını bir kez daha ifşa etti.

http://www.internethaber.com/cem-boyner ... 49499h.htm

Söz konusu haberde, Cem Boyner, Berkin Elvan’ın ölümünü bahane ve istismar vesilesi yapan bu marjinal yurttaşlar için, mağazalarında her türlü ilk yardım, kumanya, su vb. malzemelerin bulundurulması talimatını veriyor. Ölen çocuğa saygı için müzik yayınlarının kesilmesi talimatını ve her türlü haberleşme iletişiminin sağlanması için mağazalarındaki internet mağaza wifi şifrelerini kaldırılmasını ve bu yurttaşların internete girebilmesinin önünün açılmasını istiyor…

Biraz Cem Boyner’i tanıyalım…

Beyaz Türklerin sınıf okulu Robert Kolej’den mezun olan Cem Boyner’in İlk eşi Ayşe Bilgin Sazak, Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak köyüne mensup Sazak ailesinden…

Sazak ailesi siyasette de çok meşhur...

Kadrolu CHP Eskişehir milletvekili (1920-1946) ve DP Eskişehir milletvekili (1946-1950) Mehmet Emin Sazak ve oğulları öldürülen eski MHP’li Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak ve Fenerbahçeli başkan ve yönetici iş adamı Güven Sazak ailenin en tanınmış isimleri… Ayşe Bilgün Sazak, Gün Sazak’ın kızı…

Aile MHP’ye olduğu kadar Kontrgerilla’ya da yakın… Güven Sazak Fenerbahçe Başkanı iken yönetim kurulunda Abdullah Çatlı ve Hüseyin Kocadağ da vardı.

Kontrgerilla’nın önemli şirketlerinden BOTAŞ’ın açtığı ihaleyi kazanıp petrol çamurunu taşımayı taahhüt eden Güven Sazak-Ahmet Baydar ikilisinin sahip olduğu Baysa şirketi, Baydar ve Sazak soy isimlerinin ilk hecelerinden oluşmuştu. Ahmet Baydar daha sonra hissesini satıp, bu ortaklıktan ayrılmıştı…

Kime mi? Mehmet Özbay’a, yani namı diğer Abdullah Çatlı’ya… Güven Sazak’ın yeni ortağı çatlı, iki yıl sonra 3 Kasım 1996 gecesi, Susurluk’ta tasfiye edilecekti…

Gün Sazak’ın oğlu, Ayşe Bilgün Sazak’ın kardeşi Süleyman Servet Sazak’ta 1999-2002 yılları arasında MHP Eskişekir milletvekili idi…

Aile her ne kadar MHP’li gözükse de, ailede meşhur bir sosyal demokrat daha var: Milliyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak…

Milliyet Gazetesini Abdi İpekçi çizgisinden çıkarmamak için Erdoğan Demirören’e karşı muhalefet eden, Mehmet Ali Birand yetiştirmesi olarak bilinen Derya Sazak, son süreçte, Gezi Olayları akabinde iktidar muhalifi yayınları ve son olarak da gizli kalması gereken İmralı Tutanaklarını Milliyet’te yayınlayarak, Başbakan’ın “Batsın Böyle Gazetecilik” çıkışına muhatap olmuş ve Ex-Marksist Neo-Liberal Yön-Devrim’ci Hasan Cemal ve başka bir Mehmet Ali Birand Yetiştirmesi Can Dündar ile birlikte Milliyet gazetesinden kovulmuştu…

Cem Boyner’in ikinci eşi de Ümit Nazlı Boyner idi. Ex-Tüsiad Başkanı Nazlı Ümit Boyner Hanım, yine son günlerde iktidara ateş püsküren yazılarıyla gündeme gelen başka bir Ex-Marksist Neo-Liberal, Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay’ın yeğeniydi.

http://www.sabah.com.tr/Pazar/2010/12/2 ... alayperest

http://www.internethaber.com/zaman-yaza ... 48212h.htm

Kürt açılımı konusunda gayet liberal ve hassas olan Ümit Boyner, Uludere Katliamı sonrası hükümetle yollarını ayırmıştı.

Ümit Boyner’den önceki TÜSİAD Başkanı kimdi?

Aydın Doğan’ın kızı Arzuhan Doğan Yalçındağ… Güzel, taşlar yerine oturuyor…

Aydın Doğan’ın diğer kızı Hanzade Doğan Boyner ise Cem Boyner’in babası Osman Boyner’in amcasının torunu olan adaş Osman Boyner ile evliydi… Kısaca Boyner ile Doğan’lar TÜSİAD’da halef-selef ilişkisiyle bağlı değil, ayrıca endogomik bağ ile de birbirine bağlı ve akrabaydılar…

Bu arada Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan’ın torunu Şişli Terakki Lisesi mezunu Zeynep Hande Aslan’ın da torun Osman Boyner’in amcasının oğlu İsmail Boyner ile evli olduğunu hatırlatalım…

Cem Boyner’in halası Güzide Boyner’in eşi de Ali Mustafa Germirli idi. Germirli ailesi de Beyaz Türk Oligarşi sınıfı ailelerinden dominant ailelerinden biridir. Ali Mustafa Germirli’nin halasının oğlu da 12 Eylül döneminde “bugüne kadar hep işçiler kazandı, bundan sonra biz kazanacağız” sözünün sahibi TİSK Başkanı Narin Holding’in sahibi Halit Narin idi…

Hatırlayın, Turgut Özal’ın, MİT’i sivilleştirme sürecinde MİT’in başına getirmek istediği Hiram Abas, 1987 yılında patlayan I.MİT Raporu olayından sonra MİT’ten uzaklaştırılmış ve Halit Narin’in yanında Güvenlik Danışmanı olarak işe başlamıştı…

ÜGD’nin ve Kontrgerilla’nın etkili ismi yukarıda adı zikredilen Abdullah Çatlı’nın, 1979 Abdi İpeçi Suikastından itibaren Hiram Abas’a angaje olduğu biliniyor…

Beyaz Türk Oligarşi sınıfı, çatı kuruluşu TÜSİAD ve Think Thank kuruluşu (TESEV) ve Açık Toplum Enstitüsü ile birlikte, 1970’lerin başından itibaren Türkiye’deki Askeri vesayete ve diğer beyaz türk mezhepsel sınıflara ve Elenizm’e savaş açmıştı.

Bu kadro, 1972’de İsmet İnönü’yü devirip, Bülent Ecevit’i destekledi… Ecevit’in Erbakan ile koalisyon kurmasından sonra Ecevit’i desteklemeyi terk ettiler.

1980’lerden itibaren Özal’cı oldular. Özal’ın sivilleşme politikaları, bu baskının sonucuydu. Özal’ın Kontrgerilla ile hep mücadele etmesi, bu savaşın bir yansımasıydı.

Özal Suikastından sonra, 1994 yılında bu grup siyaseti yeniden dizayn etmek için, YDH (Yeni Demokrasi Hareketi) adlı bir hareket başlatmıştı… İşte bu hareketin liderliğini Cem Boyner yapmıştı…

Kimler vardı bu harekette: Cem Boyner, Şerif Mardin, Cengiz Çandar, Etyen Mahçupyan, Şahin Alpay, Murat Belge, Osman Kavala, Mecbure Canan Barlas, Can Paker, Ömer Madra, Mehmet Altan, Kemal Anadol, Asaf Savaş Akat, Kemal Derviş…

Ancak, evdeki hesap çarşıya uymadı, Sandıktan Milli Görüş ve Necmettin Erbakan çıktı…

Refah Yol Hükümeti döneminde yaşanan Susurluk olayı, askeri vesayet ve Kontrgerillayı temizlemek için, bu kesim tarafından dizayn edilmiş bir çalışmaydı. Eğer, hükümet bu olayın üzerine gidebilseydi, balyoz, Ergenekon ve benzeri davaları bu tarihte duyacaktık… Ancak Hükümet, bu pası gole çeviremedi. Ardından 28 Şubat süreci başladı…

Açık toplumcu, Soros’çu, liberal, demokrat, küresel’ci bu kesim, askeri vesayet karşısında, yeniden örgütlenerek, Abdi İpekçi’nin kuzeni İsmail Cem, Kemal Derviş ve Hüsamettin Özkan liderliğinde yeniden partileşerek siyasete girdiler.
Ancak 28 Şubat’çılar da siyaset üzerinde baskısını artırınca, ibre Milli Görüş’çülerden kopan Pınarhisar’da yıldızı parlayan İstanbul Büyükşehir Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a döndü…

Ardından bu kesim, AKP Hareketi ile ortaklık kurdu. Bu kutsal ittifakın diğer ortağı da bürokrasi de, Yargıda ve Emniyette her geçen güçlenen “Paralel Kadrolar” idi…

2002-2009 sürecinde yaşanan olaylar, bu kutsal ittifakın ürünüydü. Başta Ergenekon, balyoz gibi operasyonlar, Özal’ın, Erbakan’ın yapamadığının yapılmasıydı…

Ancak, Uludere olayı, Oslo görüşmeleri, 7 Şubat olayı, Dershaneler, Gezi Süreci ile bu ittifak bozuldu.

Artık, AKP’nin yeni düşmanları, eski ortakları Açık Toplum’cu Liberaller ve Paralel Kadrolardır.

Artık AKP’nin yeni dostları, eski düşmanları askeri vesayetçilerin devamı olanlardır…
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: FATİH ŞAHİNTÜRK

Mesajgönderen yazyagmuru » 27 Mar 2014 13:47

facebook
twitter
gplus

BAZI BEYAZ 'TÜRKLER'

Herşeyden önce Posta gazetesinin ikinci sayfasını, benim gibi magazinseverler için Beyaz Türk Kaymak tabaka jet sosyetesine ayırdığı için Doğan Medya'nın patronu Aydın Doğan' derin bir teşekkür etmem gerekiyor...

Belli başlı gerçekleri alt alta yazmam gerekiyor:

Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Beyaz Türklerin sınıf okuludur.

Feyziye Mektepleri okulları ve Şişli Terakki Lisesi, Beyaz Türklerin sınıfsal eğitim kurumlarıdır.

İzmir de Hocazade Camii, İstanbul'da Teşvikiye Cami, Beyaz Türk'lerin cenaze tören merasim camisidir.

Beyaz Türkler, ideoloji ayırmazlar, bukelamun gibi rengarenk ve yılan gibi kıvraktırlar... Nehmet Barlas, Hasan Cemal, Cengiz Çandar gibi bir bakmışsınız, maou, perinçekçi aşırı solcu, bir bakmışsıınız, devir değişmiş, Özal iktidara gelmiş, vıcık vıcık kapitalist, liberal, hürriyetçi ve demokrasi taraftarı... Zamana mekana göre değişir yani...

Basın, medya, edebiyat siyaset ve ticaret, Beyaz Türklerin asla vazgeçemediği alanlardır.

Ne kadar gayri islami mistik akım varsa (büyü, sihir, falcılık, reenkarnasyon, yoga, budaizm, scientoloji vs.) Beyaz Türkler sıkı takip ederler. Her yere girerler de bir camiye girmezler...

Maalesef, Silsile: Sevi'nin Gizli Kurmayları'nda yazdığım gibi, bazı islami tarikatların bazı kolları da (Nakşibendilik tarikatının halidiye kolu, Mevlevilerin Selanik ve Galata Mevlevihanesi, Rufai, Melami, Bektaşi vs.) Beyaz Türklerin sızdığı sınıf tarikatlarıdır. Buralarda çok Beyaz Türk vardır.

Vesaire, çoğaltabiliriz.

Aydın Doğan'ın Örümcek ağlarına geçebiliriz:

a) Vuslat Doğan Sabancı, Sabancı ailesinden Ali İhsan Sabancı ile evlidir.

Akbank’ı 1948 yılında Hacı Ömer Sabancı, Ahmet Sapmaz, Bekir Sapmaz, Nuh Naci Yazgan ve Nuri Has birlikte kurmuştu. Akbank'ın kurucularından Hacı Ömer Sabancı'nın oğlu Şevket Sabancı ile Ahmet Sapmaz'ın kızı Zerrin Sapmaz evlendi ve iki arkadaş dünür oldu. Bu evlilikten Ali İhsan Sabancı, Vuslat Doğan ile evlenmişti.

Akbank'ın kurucularından Nuri Has'ın oğlu Kadir Has’ın eşi Rezzan Germirli’nin amcasının oğlu da Ali Mustafa Germirli idi. Rezzan Germirli’nin teyzesinin kızı Belma Başar, Hürriyet Gazetesinin sahibi ve kurucusu Sedat Simavi’nin oğlu Erol Simavi’nin eşiydi. Sedat Simavi’nin diğer oğlu Haldun Simavi’nin eşi de Rahmi Koç’tan boşanan Çiğdem Meserretçioğlu idi. Kadir Has-Rezzan Has çiftinin kızları Zekiye Has’ın eşi de Kayserili Cıngıllıoğlu ailesinden Halit Cıngıllıoğlu idi. Rezzan Germirli’nin halası Pakize Germirli’nin oğlu ise Narin Holding’in sahibi iş adamı Halit Narin’di…

Hürriyet Gazetesi, Simavi'lerden Aydın Doğan'a geçmişti... "Satıldı" diyemeyiz, olsa olsa el değiştirmedir...

Aydın Doğan'ın diğer kızı Hanzade Doğan ise Boyner'lerden Osman Boyner ile evleniyor... Silsile'den alıntı:

Gün Sazak’ın kızı Ayşe Bilgün Sazak, Robert Kolej mezunu Cem Boyner’in eski eşiydi. Cem Boyner’in şimdiki eşi ise TÜSİAD’ın bir önceki dönem patronu olan Ümit Boyner’dir. Ümit Boyner’den önceki TÜSİAD Başkanı ise iş adamı Aydın Doğan’ın kızı Arzuhan Doğan Yalçındağ idi. Aydın Doğan’ın diğer kızı Hanzade Doğan Boyner ise Cem Boyner’in babası Osman Boyner’in amcasının torunu olan adaş Osman Boyner’in eşiydi. Bu arada Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan’ın torunu Şişli Terakki Lisesi mezunu Zeynep Hande Aslan’ın da torun Osman Boyner’in amcasının oğlu İsmail Boyner ile evli olduğunu yazalım. Ayrıca Gün Sazak’ın oğlu Süleyman Servet Sazak da 1999-2002 yılları arasında MHP Eskişehir milletvekiliydi. Ayşe Bilgün Sazak’ın diğer tanınmış akrabası da kuzeni Milliyet Gazetesi köşe yazarı gazeteci Derya Sazak’dır… Cem Boyner’in halası Güzide Boyner’in eşi de Ali Mustafa Germirli idi.

Ne güzel ilişkiler, ne güzel akrabalıklar ve ne güzel bağlantılar... Hep iç içeler...

Bir de Posta Gazetesi camiasından pek tanınmayan birini yazalım: Uzun yıllar Genel Yayın Yönetmenliği yapan Rıfat Ababay...

Aynı adı taşıyan dede Rıfat Bey'in kız kardeşi Naime Hanım'ın torunu Yüksel Söylemez...

Söylemez veya Söylemezoğlu ailesinin ağları da çok ilginç:

a) Gazi Paşa ile beraber Bandırma Vapuruyla Samsun’a çıkan Albay Hüsrev Gerede Şanar Yurdatapan’ın büyük dayısıydı.Hüsrev Bey, Acun'un yarışmalarında popüler olan Bennu Gerede'nin de dedesidir.
b) Hüsrev Gerede’nin eşi Lamia Söylemez, Selim Rauf Sarper’in halası Afife Sarper’in kızıydı.
c) Lamia Söylemez’in amcasının kızı Perizat Hanım’ın eşi Mithat Perin de İstanbul Express Gazetesinin sahibi ve DP Milletvekiliydi.
d) Mithat Perin, Aktris ve Akil Adam Hülya Koçyiğit’in de amcasıydı.
e) Perizat Söylemez’in diğer ünlü yeğeni de müzisyen, besteci, söz yazırı Şehrazat idi…
f) Söylemez Ali Kemal Paşa’nın bir oğlu da, 150’liklerden Süleyman Şefik Paşa’ydı.

Geçelim... Geçen gün Posta Gazetesinin ikinci sayfasında bir "flört" haberi gördüm: Spiker Defne Samyeli, Erdoğan Alkin'in oğlu ve Hüsamettin Özkan'ın eski damadı Emre Alkin ile birlikte imiş...

Emre Alkin'in yakın zamanda "göçük" babası Erdoğan Alkin, Can Paker'in prenslerinden ve TESEV direktörlerindendi. Başka hünerleri de vardı:

Dinlerarası Dialog’un Uzakdoğu ayağını temsil eden Moon Tarikatının alt kuruluşlarından biri olan PWPA’nın (Professors Worl Peace Academy-Dünya Barış Akademisi Profesörleri) Türkiye’deki ilk başkanı Robert Kolej Mezunu Kasım Gülek’ti. Kasım Gülek’in ölümü üzerine yerine Hayri Erdoğan Alkin geçti.

Erdoğan Alkin'in selefi Kasım Gülek’in kızı Tayyibe Gülek, Gazeteci Murat Birsel’in ilk eşiydi. Murat Birsel'in şimdiki eşi de "yalan dünya" ve "avrupa yakası" Gülse Birsel...

Hep iç içeler...

Erdoğan Alkin’in oğlu ve Defne Samyeli'nin Emre Alkin de Hüsamettin Özkan’ın damadıydı. Hüsamettin Özkan, malum, İsmail Cem İpekçi ve Kemal Derviş ile anlaşıp, DSP'yi bölmüş ve Ecevit'i brütüs misali arkadan bıçaklamış yarı yolda bırakmıştı. Yeni Türkiye Partisi aslında Yeni Demokrasi Hareketi'nin devamıydı. YDH'yi Cem Boyner kurmuştu... Orda kim vardı:

1994 yılında Cem Boyner’in başında olduğu YDH’de (Yeni Demokrasi Hareketi) Asaf Savaş Akat, Cengiz Çandar, Can Paker, Güler Sabancı, Mecbure Canan Barlas, Etyen Mahçupyan, Kemal Anadol, Mehmet Altan, Kemal Derviş, Ali Bayramoğlu, Şerif Mardin gibi isimler vardı.

Emre Alkin'in ex-kayınpederi Hüsamettin Özkan'ın Ağları:

a) Hüsamettin Özkan’ın dayısı Necati Kurmel, Saray Halı’nın sahibidir.
b) Hüsamettin Özkan’ın bacanağı da ANAP’lı Enerji Bakanı Cumhur Ersümer’dir.
c) Hüsamettin Özkan’ın kardeşi Necdet Özkan’ın bacanağı da DYP ve ANAP’lı Maliye Bakanı Sümer Oral’dır.
d) Necdet Özkan’ın kayınbiraderi de dolandırıcılıkta nobele aday Orhan Aslıtürk idi.
e) Orhan Aslıtürk’ün eşi de ANAP’lı Şişli Belediye Eski Başkanı Gülay Atığ Aslıtürk idi.

İç içeler...

Bu düzende eksik olan, Defne Samyeli'nin eski eşi mimar Eren Talu'nun ağlarıydı... Eski defterleri karıştırınca, o da pek gecikmedi:

a) Eren Talu'nun amcası gazeteci ve köşe yazarı Umur Talu...
b) Eren Talu'nun halası söz yazarı müzisyen Çiğdem Talu...
c) Eren Talu'nun babannesi Melek Halet Uncu, Siret Uncu'nun kız kardeşi... Siret Hanım'ın eşi de Sosyalist ve TİP Genel başkanı Mehmet Ali Aybar... Mehmet Ali Aybar'ın dedesi de Cennet Mekan Sultan II.Abdülhamid'i taht'ından indiren Hareket Ordusu Komutanlarından Selanik 3.Ordu Komutanı Hüseyin Hüsnü Paşa idi... Hareket Ordusu'nun isim babası ve Kurmay başkanı gün gelecek, bu olaydan 14 yıl sonra kurulacak yeni cumhuriyetin banisi olacaktı: Gazi Paşa...
d) Eren Talu'nun dedesi Muvakkar Ekrem Talu'nun baba tarafından dedesi de Osmanlı son dönem ünlü edebiyatçılarımızdan Recaizade Mahmut Ekrem idi... Ana tarafından dedesi de ünlü Abidin (Dino) Paşa idi... Ressam Abidin Dino, Abidin Paşa'nın diğer torunlarındandır.

Güzel, Beyaz Türk klan aileleri, Oligarşiyi asla terketmedikleri gibi "aile içi evlilikleri" de bırakmıyorlar... Bize de "Allah bir yastıkta kocatsın" demek düşer...

Selametle...
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

ÖncekiSonraki

Dön Yeni Dünya Düzeni
cron