Ama bak bizim düşüncemize göre senin ona hayali demen onu güçlendiriyor bu yüzden sen ne kadar hayali dersen biz inananlar bir kez daha Illumınati hedefini gerçekleştiriyor diye düşünüyoruz.
Bunlara hayali örgüt diyebilmen için ortaya heşeyin serbest olduğunu gösteren ve kontrol altında olmadığnıı gösteren birkaç kanıt koyman gerekir ancak sen sadece yok diyorsun bu da bir kanıt olmuyor.
Diğer konuya gelecek olursak bir devrim örgütü gibi silahlanmak ve onlara karşı saldırmak yapılacak birşey değil. Sadece bir ara hayali olarak yılan başları olarak düşündüğüm kişileri bir anda yok etsek acaba nasıl olur demiştim ancak bu fantastik ve gerçekliğe değecek bir şey değil.
Ancak onları yıkacak ve güçlerini azaltacak olan asıl şeyler bunlar olduğunu ben düşünmüyorum. Onları asıl hüsrana düşüren hususa biz zaten şu anda sahibiz: Farkındalık ve düşünmek! Ancak toplum olamadığımız için ve medya onların tamamen elinde olduğu için dünyada çaresizlik havası var ve insanların çoğu onların varlığına demin dediğim gibi inanmadığı veya sempati duyduğu için onlar kendilerini güçlü görüyorlar. Ama ben şuna inanıyorum ki: içten içe bizim gibi bir azınlığın onların farkında olmamıza içerliyor ve hüsrana düşüyorlar. Çünkü zamanı gelince tıpkı Kurtuluş mücadelsindeki gibi boyunun ölçüsünü alacaklar. Şimdi sorarım sana korksaydım böyle mi düşünürdüm? Hiçbir şekilde canımı bile vermem onlardan sinmem anlamına gelmyirosa benim Milli Mücadeledeki dedelerden farkım kalmaz çünkü onlar bu psikoloji ile savaştılar. Ha sinersem o zaman konuşuruz ama bir insanın korku ve sinme duygularını taşıması için hayata bağlı olması gerekir. Hayata bağlı olması için menfaatleri olması gerekir. Menfaatleri varsa zaten Illuminatiye hizmet eder ve ona ya inanmaz ya da sempati duyar. Çünkü Illumınatiye hizmet eden herkes bu iki kesimden oluşur. Biz bu örgüte böyle inandık zaten ve şu an bu topic bile bir kez daha inanmamı sağlıyor.