Muhammed ile ilgili mucizeleri sıralamanın mantığı ne? Tarihteki tek mucizevi ve başarılı figür Muhammed mi? E hadi bende Jeanne D'arc'ı ve İsa'yı örnek verip Hristiyanlık hak din diyeyim sana?
Olayı yanlış yönden anlamışsın, benim eleştirim direk senin Tanrına. Ben yazdıklarımı zaten senin Tanrını ve kitabını doğru varsayarak başlamıştım yazmaya, buradaki mevzu "aa gerçekmiş ulan mucizeler hadi herşeyi kabul edelim, inanalım" değil. Yani VAR OLSA BİLE, dediklerim geçerli. Madem "delil" istemişsin, sana neden böyle düşündüğümü göstereyim, kitaptan bir kaç alıntı ile;
Yarattığını eşit derecede sahiplenmeyen, farklılıklara tahammülü olmayan(faşizan) ve adalette sınıfta kalan;
Ey iman edenler! Öldürmede kısas size farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın.
Erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler ........ Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün.
Allah, rızık yönünden bir kısmınızı diğerlerinden üstün kıldı. Kendilerine bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere vermiyorlar ki, onda eşit olsunlar. Durum böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
Bir yaratıcı olarak kendi hatalarını yarattığına yıkan, yine sınıfta kalan;
Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola koyar.
Gerçekten insan pek hırslı ve huysuz yaratılmıştır. Fenalık dokununca mızıkçı, hayr dokununca kıskançtır.
Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıkdan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün hamd Allah'a mahsustur. Doğrusu insanların çoğu bilmezler.
Kanasusamış;
O haram aylar çıkınca artık müşrikleri nerede bulursanız öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun! Eğer tevbe edip namaz kılar ve zekatı verirlerse, onları serbest bırakın; çünkü Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
???Yarattığıyla laf dalaşına giren???
Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!
Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!
Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu.
"(bu adam) allah'ın, (yaptıklarını) gördüğünü bilmez mi! / hayır, hayır! eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), yakalarız (cehenneme atarız) / o, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. / biz de zebanileri çağıracağız."
Çok küçük de olsa aktarabildiğim kadarıyla sıkıntılı kısmı burada işte, kullara da bulaştı günümüze kadar geldi ve hala yaşamakta; farklılıklara tahammülsüz, düşüncelere saygısız, kibrin ve yıkımın tavan yaptığı bir zihniyet; Açgözlülerin cenneti elde etmek için dünyayı cehenneme çevirmeyi münasıp gördüğü bir zihniyet. Şimdi kalkıpta ben niye böyle bir Tanrıya(gerçek olsa bile) inanıp hürmet göstereyim hocam??? Acınası(
)Deistik düşüncenin uygunluğu burada başlıyor işte... Sıradan insanı bırak, bütün hayatını İslam'a adamış ilahiyatçılar bile artık ya dinlerinden kaçıyorlar(Yaşar Nuri), ya da Tanrılarını doğrulamak için yeni anlayışlar, "Gerçek İslamlar" üretiyorlar(Edip Yüksel, Mustafa Öztürk, Caner Taslaman, Abdülaziz Bayındır); Ama ya sorun Tanrının kendisindeyse? Bunu düşünmüyorlar, istemiyorlar, çünkü Tanrı hep haklıdır, adaletsiz olsa bile.
Peki bu ölümüne savunulan Tanrının(Allah) aslında gerçek Tanrı'yla alakası bile yoksa ne olacak? Bunları düşünmenizi ve konuşmak istiyordum sadece, kapışmak ya da kuru laf dalaşına girmek değil...