Ebu Akeb yazdı:Bir de Osmanlı Anadolu halkını önemsemedi diyorsun. Sen öyle san. Anadolu halkının cumhuriyete karşı çıkması, cumhuriyeti istememesi, Osmanlı döneminde ne kadar rahat olduklarını ve önemsendiklerini ıspat eder.
Alakası yok.Alışılmışın tamamen dışında bir sisteme bir anda geçtikleri için Anadolu halkı cumhuriyete bir süre karşı çıktı.Anadolu halkı Cumhuriyet sisteminin ne olduğunu bilmediği için hala padişaha hizmet ettiklerini zannediyorlardı. Bir insan bile alışkanlıkları dışına zor çıkar.O zaman da öyle olup bir süre sonra,alışınca karşı çıkmayı bırakmışlardır. Osmanlı'da Anadolu halkı rahat değildir,aksine Osmanlı'nın baskıcı politikasından rahatsızdır.
Osmanlı Anadolu'daki her isyanı kanla bastırıp “kurtuldum” diye düşündüğü bir anda, çok geçmez başka bir isyan bereketli Anadolu topraklarından boy verir… Çünkü Osmanlı, yüzyıllardır yaptığı gibi, yoksul Anadolu halkını isyan ettiren koşulları değil, halkı yok etmeyi düşünür. Oluk oluk kan akıtır, ama bitiremez. Çünkü halk ekmeksizdir, adaletsizdir.
Ayaklananlar yoksul köylülüktür, köylüler Osmanlı’nın yoğun sömürüsü ve baskısı altındadır. Ayaklanmalara katılanlar ağırlıklı olarak alevi, Türkmenlerdir. Devleti kuran Türkmenler Selçuklu’dan bu yana devletin olanaklarından yararlanmak bir yana, tüm sömürüyü omuzlarında taşımak zorunda kalmışlardır. Sünni devlet geleneği, Aleviliği ezmiş, yasaklamış, dağlara sürmüştür. Osmanlı devlet yapısı içindeki çekişmeler, lüks ve sefahat da bunlara eklenince Anadolu’da yüzyıl boyunca ayaklanmalar eksik olmaz.Yani ayaklanmaların önderleri nezdinde Alevilik bir hareket noktası olsa da gerçekte hareketlerin sosyo-ekonomik nedenleri anlamında yoksulların isyanı olarak tarihe geçmiştir.