Demokrasi Eleştirim

Demokrasi'den ne anlıyoruz? Demokrasi'den ne bekliyoruz? Bu bölümde demokrasi hakkında her şeyi konuşuyoruz

Demokrasi Eleştirim

Mesajgönderen huzurdoğada » 21 Nis 2015 16:02

facebook
twitter
gplus

Bugün hangi modern ülkenin vatandaşına sorarsanız sorun demokrasinin siyasi yönetimde izlenmesi gereken modern topluma en uygun yönetim biçimi olduğunu söyler. Bizim ülkemizde de böyledir,bir vatandaş hangi partinin seçmeni olursa olsun demokrasinin iyiliğinden dem vurur,ne olduğunu bilse de bilmese de. Tıpkı ülkenin neredeyse yüzde yetmişinin bir partiye oy atıp,o partinin aslında ne savunduğunu bilmiyor olması,partinin niteliklerini söylemesi istense üç beş kalıplaşmış sıfattan öteye geçemeyecek olması gibi. Neyse konu seçmenin bilgisi değil,her yerde konuşulan bu konuyu tekrar tekrar dillendirmenin bir manası yok. İnsanlara şu mantığın güzel geliyor olması normaldir: Oyumu atıyorum,herkesin oyu eşit ve bir oy,en çok oyu alan parti kazanır. Aslına bakılırsa oldukça adil gözükmekte,hatta belki şu an dünyada var olan yönetim biçimlerinin en iyisi olduğu söylenebilir. Ama bir idare biçiminin diğerlerinden daha iyi olması onun kusursuz olmasını gerektirmez hatta ne kadar çok kusur bulursak kafamızda yeni yönetim biçimleri yaratıp bunları bir kitapla yada sosyal medyayla ya da bir örgütlenmeyle geliştirip halkın veya en azından bir sonraki jenerasyonların güzel bir fikirde birleşip daha iyi yönetilmelerini ve gerçek anlamda toplumda genel bir refah ve bilinçlilik oluşmasını sağlayabiliriz,imkansız değil;pek tabi olabilir bu bence. İş sadece bazı şeyleri etraflıca düşünmekte bana göre. Ya da geçin yeni bir ideoloji yaratmayı var olan başka ideolojiler bile farklı kültürlere geleneklere uygun değişikliklerle anahtar kilit ilişkisi gibi devletlerin yönetim biçimine monte edilebilir. Benim genel hatlarıyla demokraside eksik gördüğüm noktalar var ve kafamı epey kurcalamakta. Ülkemizden örnek verelim. Bugün AKP yüzde 47-48 civarında oyla iktidar oluyor ve cumhuriyet tarihinde bu kadar yüksek oy yüzdesiyle iktidar olunması 2 ya da 3 kez gerçekleşmiş, En azından yakın tarihte hiç yok. Şimdi yüzde 47' yi bir gözden geçirelim:
Halkın yüzde 47 si bir partide karar kılıp onun ülkeyi yönetmek için en iyi parti olduğuna karar kılmış ve 13 yıldır bu kesim yüzde beş eksik yüzde beş fazlayla aynı görüşte. Elbette bir partiden başka partiye oyunu değiştirenler olmuştur ama 22 milyona kıyasla bu kesimin bahsinin çok önemi olacağını sanmıyorum. Geriye kalıyor yüzde 53.yani bu demektir ki çoğunluk..ve bu çoğunluğun yakın tarihte en az olduğu yüzde dediğim gibi.ve toplumda genel olarak şöyle bir tezat oluşuyor:
Ülkenin belli bir kesimi iktidarı belirlemekte ve bu kesim kendisi yönetenlerden memnun ve mutlu. Bir kesim ise yöneticilerinden rahatsız ve mutlu değil ve bu kesimin oranı neredeyse her zaman diğer kesime baskın! İşte paradoks burada oluşmakta bana göre ve ufak bir akıl yürütmeyle çok kolay ulaşılabilecek,hiç de öyle siyasi bir felsefe,sistematik düşünme vs. gerektirmeyen bir şey sürekli yadsınmakta. Toplumumuzda sürekli görülmekte olan bir şeydir bu.Mesela solcu kesim sürekli eğitimsiz,cahil bir kesimin iktidarı seçtiğini düşünür ama elinden yapacak bir şey gelmez. Çünkü mevzu bahis olan şey demokrasidir ve demokrasi modern toplumlar ve modern insanların tabusudur. Halbuki gerçekten de bir hayali anket düşünür ve bu hayali anketin bütün seçmenlere ulaştığını varsayarsak solcu kesimin eğitim seviyesi daha yüksek çıkabilir,hatta ortada ciddi bir fark da oluşmuş olabilir (ben böyle olduğunu düşünüyorum ama katılmayan ve işi yanlış anlamada usta olan iktidar partili arkadaşların tepkisini çekmemek için -özellikle mecruh gibi arkadaşlar- varsayımda kalmaya devam edelim) ve bu da ülkelerin gelişmişliklerinin en önemli göstergelerinden biri olan eğitimin seçim sisteminde ne kadar pasif kaldığını gösterir ve bilinçli bir biçimde, etraflıca düşünülerek seçilecek yöneticiler yerine bilinçsiz bir kitle tarafından seçilmiş yöneticilerin iktidar olmasını ve ülkenin hem dış politika hemde iç politikada felakete sürüklenmesine neden olabilir.
İşe diğer tarafından bakacak olursak benim bu yönetim biçiminde hatalı bir oluşum olarak bulduğum başka bir nokta ise parti sistemidir. Hoş partiler olmasa onun adı demokrasi olmaz ama belirli siyasi kavramlara sıkışıp,yine belirli kavramlara sıkışmış seçmenini kaybetmemek için çizgisinin dışına çıkmaya korkan ve ufkunu yeterince genişletemeyen bir oluşum ne kendine ne halkına fayda sağlayabilir. Bu ülke yalnızca Din diyen bir parti tarafından yönetiliyor 12 yıldır ve bu taraflı tarafsız herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek. Her parti belli kavramları ideolojisinde ön plana çıkartıp belli kavramları ihmal etmek üzerine temellerini kurmuşlar adeta ve bu bir ülkeyi geliştirmek için gerekli tüm kavramları ayrım yapmadan birkaç ilkede toplayan ve bir ülkeyi yoktan var eden Mustafa Kemal Atatürk ten beri hiç kimse tarafından başarılamadı. AKP lİ CHP liye kemalist, Ataputçu diyip nefretle bakıyor; CHP lİ AKP liye yobaz, MHP li CHP liye komünist, CHP li MHP liye faşist... Belli kavramların ardında yoğunlaşmak toplumda ayrışmayı beraberinde getiriyor ve sırf düşüncesi yüzünden bir kişi bir kişiye insan gibi davranmayabiliyor. Meclisteki kavgalara hepimiz şahidiz. Nefret ve şiddet burada başlayıp sokaklara dağılıyor ve beyinlere yerleşiyor. Bütünleşmek ve siyasetle ilgisi olmayan kavramlardan ziyade birleştirici ve ülke geleceğinde önemli etkisi olacağı aşikar düşüncelerin peşinden gitmek hiçbirinin amacı değil gibi. Her politikacının ağzından bazı sözler sürekli çıkarken bazı sözler hiç çıkmıyor. Yalnızca kendileri rakip ya da düşman olsa neyse,dediğim gibi halkı da birbirine düşman ediyorlar.
Sakın ola demokrasiye karşı ciddi eleştirim var diye demokrasi kavramını ülke siyasetine sokan Atatürk'e karşıt olduğum gibi bir çıkarım yapılmasın. Atatürk yok olan bir ülkeyi adeta yeniden yaratmıştır ve ona minnet duymamak nankörlük ve aptallıktan başka şey değildir. Yönetim şeklinde de en doğru olduğuna inandığı sistemi getirmiştir ve diğer sistemlere bakıldığında gerçekten de demokrasi belki de en iyisi konumundadır.Ama bu ülkeden ülkeye değişiklik gösteren bir yönetim biçimidir ve bu yönetim biçiminin yoğrula yoğrula ülkemizde geldiği hali ise bana göre hiç iç açıcı değildir ve yanlış giden şeyleri düzeltmek yalnızca bu ülkenin gençlerinin başarabileceği bir şeydir ve buna en çok güvenen de yine Mustafa Kemal Atatürk tür.
İşin bana göre kısa bir özeti budur. Kafamdaki alternatif yönetim şekli demokrasiyle tamamen alakasız değil ama çok daha işe yarayacak olduğunu düşündüğüm bir sistem. Tabi bir siyasetçi olmadığım için düşüncemin genelinde mantığa aykırı noktalar da çıkabilir. Ama en azından daha iyi olacağına inandığım bir fikir yaratabildim kafamda henüz bu yaşımda. Eğer siz de bir şeylerin yolunda gitmediğine inanıp size alternatif olarak sunulanların da asıl çözüm olmayacağını düşünüyorsanız daha iyisini tasarlamaktan başka çaremiz yok, bunu yapabileceğimize inanmak da işin püf noktasıdır
"Bana sevgi değil,para değil,ün değil,hakikati verin.Zengin yemeklerin,şarabın ve dalkavukların bulunduğu sofrada oturdum,hakikat ve samimiyet yoktu;misafire hiç de iyi davranılmayan bu yerden aç ayrıldım"
Henry David Thoreau
Kullanıcı avatarı
huzurdoğada
 
Mesajlar: 74
Kayıt: 04 Ağu 2014 22:49

Re: Demokrasi Eleştirim

Mesajgönderen eskimo » 21 Nis 2015 16:10

facebook
twitter
gplus

Önemli bir konu ve çoğu eleştirine katılıyorum. Kafandaki "demokrasi" ne gibi değişimlere ihtiyaç duyuyor, neleri revize etmek gerekir ki daha doğru ve adil bir demokrasiye ulaşabilelim bunları paylaşmak ister misin?
Kullanıcı avatarı
eskimo
 
Mesajlar: 2612
Kayıt: 22 Haz 2013 22:57

Re: Demokrasi Eleştirim

Mesajgönderen huzurdoğada » 21 Nis 2015 16:16

facebook
twitter
gplus

eskimo yazdı:Önemli bir konu ve çoğu eleştirine katılıyorum. Kafandaki "demokrasi" ne gibi değişimlere ihtiyaç duyuyor, neleri revize etmek gerekir ki daha doğru ve adil bir demokrasiye ulaşabilelim bunları paylaşmak ister misin?


Tabiki kafamda birşeyler var,öncelikle okuduğun için teşekkür ederim baya bi uzun yazmıştım :D Onu bu konuyla ilgili başka bir başlıkta yazmayı düşünüyorum. Bu başlıkta yalnızca eleştirim hakkındaki ve demokrasi hakkındaki fikirlerinizi alıp sizin de katkılarınızla kafamdaki birşeyleri oturtabilirsem daha sağlıklı olacak.Yanlışı biliyorum ama doğruyu henüz tam olarak bilmiyorum gibi açıkçası.
"Bana sevgi değil,para değil,ün değil,hakikati verin.Zengin yemeklerin,şarabın ve dalkavukların bulunduğu sofrada oturdum,hakikat ve samimiyet yoktu;misafire hiç de iyi davranılmayan bu yerden aç ayrıldım"
Henry David Thoreau
Kullanıcı avatarı
huzurdoğada
 
Mesajlar: 74
Kayıt: 04 Ağu 2014 22:49

Re: Demokrasi Eleştirim

Mesajgönderen kmucerred » 21 Nis 2015 22:12

facebook
twitter
gplus

Demokrasi konusunda bende kısmen katılıyorum ama aynı zamanda globalizasyon olarak demokrasinin yenik düşmeye başladığını düşünüyorum . Şu evrende mevcut hiçbir siyasal sistem yüzde yüz çözüm sağlayamıyor talebe artı şöylede bir şey var;küresel olarak demokrasi konusunda örnek alınan tüm devletler demokrasi başlığı altında mutlakiyet kovalıyorlar. Bu tüm ileri demokrasilerde var. :|
Kullanıcı avatarı
kmucerred
 
Mesajlar: 1
Kayıt: 21 Nis 2015 22:04

Re: Demokrasi Eleştirim

Mesajgönderen huzurdoğada » 22 Nis 2015 02:01

facebook
twitter
gplus

kmucerred yazdı:Demokrasi konusunda bende kısmen katılıyorum ama aynı zamanda globalizasyon olarak demokrasinin yenik düşmeye başladığını düşünüyorum . Şu evrende mevcut hiçbir siyasal sistem yüzde yüz çözüm sağlayamıyor talebe artı şöylede bir şey var;küresel olarak demokrasi konusunda örnek alınan tüm devletler demokrasi başlığı altında mutlakiyet kovalıyorlar. Bu tüm ileri demokrasilerde var. :|


Demokrasilerin yenik düştüğü düşüncene de,mutlakiyet kovalamaları düşüncene de katılıyorum. Gerçekten de durum bu.
"Bana sevgi değil,para değil,ün değil,hakikati verin.Zengin yemeklerin,şarabın ve dalkavukların bulunduğu sofrada oturdum,hakikat ve samimiyet yoktu;misafire hiç de iyi davranılmayan bu yerden aç ayrıldım"
Henry David Thoreau
Kullanıcı avatarı
huzurdoğada
 
Mesajlar: 74
Kayıt: 04 Ağu 2014 22:49


Dön Demokrasi Üzerine
cron