Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişkisi

Demokrasi'den ne anlıyoruz? Demokrasi'den ne bekliyoruz? Bu bölümde demokrasi hakkında her şeyi konuşuyoruz

Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişkisi

Mesajgönderen Erhan Sandıkçı » 11 Tem 2013 05:11

facebook
twitter
gplus

Demokrasi, halkın egemenliğine dayalı bir sistemdir. Bir ülkede demokrasinin varlığı, o ülkedeki kararların o ülke üzerinde yaşayan insanların iradesiyle alınması demektir. Bu durumda, bağımsız olmayan, yani o ülke halkı dışındaki bir unsurun etkilediği, güç sahibi olduğu ve yönlendirebildiği bir ülkede demokrasinin varlığından söz edilemez.

Fakat Batı odaklı bazı gruplar, kimi ülkelere "demokrasi" getirdiğinden bahsetmekte.

ABD'de Başkan Ronald Reagan döneminde kurulan National Endowment for Democracy (Millî Demokrasi Vakfı) adlı kuruluş, 30 yıldan bu yana onlarca ülkede "demokrasiyi geliştirmek" amacıyla demokratik kitle örgütlerine, derneklere, odalara, sendikalara para yardımı yapmaktadır. Bu demokratik kitle örgütleri, ABD'nin resmî bir kuruluşu olan NED'den yardım alarak yaşadıkları ülkede demokratik değerlerin ilerlemesini sağlamaya çalıştıklarını söylemekte ne kadar gerçekçidir?

George Soros'un Açık Toplum Vakfı/Açık Toplum Enstitüsü aracılığıyla yine çeşitli ülkelerdeki demokratik kitle örgütlerine para yardımı yaparak demokrasiyi, insan haklarını geliştirmeye "çalışması"; o ülkeler için tam bağımsızlığa açıkça aykırı bulunan bu durumda bir çelişki değil midir?

Avrupa Birliği ve Alman "Stiftung"lar (vakıf) da Türkiye dâhil pek çok ülkede yukarıdakilerin benzeri amaçlar adı altında para yardımları yapmaktadır.

Bunlarla ilişkili vakıf, dernek vb. oluşumlar demokrasi, insan hakları, çağdaşlaşma, özgürlük gibi konularda ne kadar samimidir?

Eski CIA Ajanı Ralph McGehee ABD yönetiminin bir parçası olan NED hakkında şunları anlatıyor:

CIA’in ülkelerin karıştırılması operasyonlarında kullanılan birçok işlevinin NED'e transfer edilmesiyle, Demokrasi için Ulusal Fon'un kullanımına gidildi. CIA’in örtülü eylemlerine ek olarak, Uluslararası Kalkınma Ajansı (AID) ve Birleşik Devletler İstihbarat Ajansı (USIA) da, 'demokrasi yayma' operasyonlarında yer almaktadırlar. Avrupa'da yerleşik ve çoğu Birleşik Devletler tarafından parayla beslenen hükûmet dışı örgütler (NGO'lar) de, doğrudan ya da dolaylı olarak bu operasyonlarda yer alıyorlar.[1]


Emekli istihbaratçının da açıkladığı gibi "yardım, demokrasi yayma" adı altındaki bu fonlamalar, CIA'in ülkelerin karıştırılması operasyonlarında kullanılan işlevlerinin şekil değiştirerek uygulanmasından başka bir şey değildir. Bu da hedef ülkelerin bağımsızlıklarına doğrudan saldırı ve içişlerine müdahaledir. Peki NED, Açık Toplum Vakfı (Soros) gibi gruplardan maddi yardım alıp "demokrasi ve özgür düşünceyi yayma" işine soyunanlar samimi midir?

Bir atasözümüz yanıtlasın: "Gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını çalar."

Demokrasi, yani millî egemenlik; dışarıdan, sömürgeci amaçları olan yapılardan para alıp görevler üstlenen örgütlerin inandığı bir kavram olamaz.

[1] Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 5. Basım, Şubat 2005, İstanbul, s.26
Kullanıcı avatarı
Erhan Sandıkçı
 
Mesajlar: 20
Kayıt: 11 Tem 2013 04:08

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen sikkofieldin müridi » 12 Tem 2013 02:49

facebook
twitter
gplus

dostum demokrasi hakkında söylemeden edemeyeceğim bir şey var. demokraside insan yapımı ve kusurlu.

Günümüzde anayasının boşluklarını kullanan insanları az çok bilirsin. Demokrasinin kusurlu noktalarını da öyle iyi kullanıyorlar ki demokrasi amacıyla çelişiyor.

Çoğunluğa dayalı sistem sonuçta. Eğer iyi bir toplum bilimciysen. Yönetmek istediğin halkın kime oy vereceğini manipüle edebiliyorsan burda artık demokrasiden bahsedebilir misin?

günümüzde demokrasinin hakim olduğu hemen her ülkede bence durum bu.

özellikle Türkiye'de bu kusuru çok çok iyi kullanıyorlar. Seçim barajı oyların milletvekili çıkarabilme durumları vs bizdeki sistem o kadar şerefsizce hazırlanmış ki...

Bildikleri televizyonda gördüklerinden ileri gitmeyen insanlara ne verirsen ona inanır aksini vermek isteyenleri de olabildiğince az tvye çıkarırsın oldu bitti...
sikkofieldin müridi
 
Mesajlar: 15
Kayıt: 12 Tem 2013 01:52

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen Kamenev » 12 Tem 2013 04:44

facebook
twitter
gplus

Bana göre "Demokrasi sermayenin diktatörlüğüdür."
Para nerdeyse medya ordadır. Para Patronları medya gücüyle istedikleri kişiyi "kahraman" istedikleri kişiyi "vatan haini" yapabilir.
Kitleleri istedikleri şekilde yönlendirirler. Ve bu olayın sadece medya yönü. Demokrasi cahil topluluklar için diktatörlükten bile kötüdür.
Kullanıcı avatarı
Kamenev
 
Mesajlar: 51
Kayıt: 12 Tem 2013 03:14
Konum: Bartın

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen AgunHead » 12 Tem 2013 21:41

facebook
twitter
gplus

Valla ben de Demokraside bir iki kusur olduğunu düşünmekteyim . Özellikle ülkemizde %49 oy alıp her istediğini yapabilen bir başbakan varsa bu en büyük DEMOKRASİ kusurlarından biridir yani bu başlıktaki ''Kimilerinin Çelişkisi'' başlığına tam uyan kömür,makarna dağıtıp en az %20 oy koparan bir liderimiz varsa en azından bizdeki demokraside bir kusur var demektir zaten yukarıdaki kaynatasızın belirttiği gibi demokrasi bir insan ürünüdür ve elbet kusurlu olacaktır
Belki süreç geçerken ödediğimiz bedeller karşılığı aldığımız küçük mutluluk anlarının adına yaşam deniyordur, en azından ben buna yaşam diyorum ve öğrendiğim tek bir şey varsa; eğer silahı önce sen çekmezsen, asla çekemezsin”
Booker DeWitt
Kullanıcı avatarı
AgunHead
 
Mesajlar: 13
Kayıt: 12 Tem 2013 14:52

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen Erhan Sandıkçı » 12 Tem 2013 22:55

facebook
twitter
gplus

AgunHead yazdı:Valla ben de Demokraside bir iki kusur olduğunu düşünmekteyim . Özellikle ülkemizde %49 oy alıp her istediğini yapabilen bir başbakan varsa bu en büyük DEMOKRASİ kusurlarından biridir yani bu başlıktaki ''Kimilerinin Çelişkisi'' başlığına tam uyan kömür,makarna dağıtıp en az %20 oy koparan bir liderimiz varsa en azından bizdeki demokraside bir kusur var demektir zaten yukarıdaki kaynatasızın belirttiği gibi demokrasi bir insan ürünüdür ve elbet kusurlu olacaktır


Temsili demokrasi, meşrutiyet veya başka bir sistemde Anayasa en yüksek ve en geçerli kuralları içerir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının da 6. maddesi şöyle diyor: "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Türk milleti, egemenliğini, ANAYASANIN KOYDUĞU ESASLARA GÖRE, yetkili organları eliyle kullanır. EGEMENLİĞİN KULLANILMASI, HİÇBİR SURETLE HİÇBİR KİŞİYE, ZÜMREYE VEYA SINIFA BIRAKILAMAZ. Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz." Yani AKP'nin yasalara aykırı bir şekilde yargı oranlarına müdahale etmesi, Anayasaya aykırı bir şekilde Irak'ı bombalayan ABD askerlerine meclise sormadan üslerimizi açması, Abdullah Gül'ün dışişleri bakanlığı döneminde ABD ile gizli anlaşma imzalaması gibi pek çok örnek demokrasi sisteminin değil demokrasiyi ve sandıktan çıkan oyları suistimal eden, yasalara uymayan AKP'nin suçudur.

Demokrasinin bazı sorunları olmuştur, doğrudur. Örneğin devleti ve toplumu yönetmede ilgilenilecek konularında bilgi sahibi olmayan, eğitimsiz kişilerin iradesi bir toplumu ileriye götüremez. Demokrat görünümlü demagoglar insanların duygu, inanç ve ideolojilerini istismar ederek iktidara gelebilir. İnsanların "Maşallah namazında niyazında adam, benim oyum ona", "Ne de olsa Atatürk'ün partisi, tabiî ki onu destekleyeceğim" gibi düşüncelere itilip demagoji-istismar üzerinden oy toplanıldığına on yıllardır şahidiz.

Tarikatlar, tek sesli medya, toprak ağalığı, seçim barajı, eğitimsizlik, siyasi partiler kanunu gibi sorunlar düzeltilmeden Türkiye'de demokratik bir seçimden söz edilemez. Dolayısıyla demokrasinin de en önemli unsurlarından biri yok demektir.

"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir."

Mustafa Kemâl ATATÜRK
Kullanıcı avatarı
Erhan Sandıkçı
 
Mesajlar: 20
Kayıt: 11 Tem 2013 04:08

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen ceyefkey » 13 Tem 2013 00:43

facebook
twitter
gplus

Demokrasinin ülkemizde ve diger ülkelerde ne kadar uygulanabildiği tartışılır, fakat tanım olarak demokrasi iyidir, güzeldir. İnsanların kendileri ile ilgili olan kararları, kendilerinin alması çok hoş bişeydir. Ne de olsa bilinçli olan insanlar, kendileri ile ilgili olan kararları kendileri almak isterler ve bunun getirdiği sorumlulukları seve seve yerine getirirler. Kişi kendi adına bir karar aldığında sorumluluk doğar, yani demokrasi bir nevi sorumluluk demektir.

Tam bağımsızlık konusunda ise yine kişiler üzerinden gitmek istiyorum. Demokrasilerde kişiler hiçbir etki veya baskı altında kalmaksızın, sadece kendisi adına kararlar alırlar ve bunları oylama vs yollarla uygulatmaya çalışırlar. Etki altında kalmama durumu, kendi adına karar verme ve sadece kendin için oy kullanabilme durumu bir bağımsızlık ifadesidir. Demokrasi tanımının kendi içinde bağımsızlığı barındırdığını düşünüyorum.

Yukarıda yazdıklarımda sermaye, şirketler ve hatta para kavramlarını hesaba katmadan yorum yaptım. Zaten işin içine sermayedarlar, değişik güç odakları girince demokrasi diye bir şey kalmıyor. Medyadaki basit bir hamleyle oy yüzdelerini değiştirebildiklerini hepimiz biliyoruz. Bu konuda yapılabilecek şeyler bilinçlenme, her konuda hukukun ve eşitliğin sağlanması.
ceyefkey
 
Mesajlar: 1
Kayıt: 12 Tem 2013 03:00

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen Bayramca » 13 Tem 2013 02:06

facebook
twitter
gplus

Cumhuriyet olarak kurulan bir ülkemiz var. Fakat yıllarca Demokrasi korkusu yüzünden tek partili siyasi yapı kullanılmıştır. Türkiye'de demokrasi kavramı daha kuruluşundan itibaren göstermeliktir. Geçirdiğimiz askeri darbeler de bu demokrasinin göstermelik olduğunu doğrulamaktadır. Demokraside halkın seçtiği yöneticiler anayasaya uygun davranmıyorsa bunun cevabının verileceği yerler sandıklardır. Çünkü yönetim iradesini verdiği yerden geri alır. Eğer ki Halk anayasaya uygun hareket etmeyen bir hükümeti tekrar tekrar seçiyorsa anayasanın yenilenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde anayasaya aykırı davranışlarda bulunan bir yönetimi desteklemekten ötürü halkın da ceza alması gerekir. Üstelik halkın seçtiği yönetim tarafından yapılacak olan bir anayasa halkın istediği anayasa olacaktır.

TABİKİ BU ANLATTIKLARIM BUNDAN 15-20 SENE EVVEL DOĞRUYDU.

Şimdi ise durum farklı. Medya denen ahlaksız yapılanmanın yanısıra son 4-5 senedir faal olarak halkı daha kolay kandırabilecekleri bir sistem kullanıma sunuldu. İnternet dediğimiz ağ artık SOSYAL MEDYA oldu. Bilgi kirliliği ve manüpülasyonu ile insanları kandırmak, örgütlemek ve belirli amaçlar doğrultusunda kullanmak daha masrafsız ve kolaylaştı. Üstelik medyanın yalancılığı ve taraflılığını artık tüm herkes bilmekte ve edilen itibar azalmıştır. bunun yerine Sosyal medya ile bireyler faal olarak bu yalanların ve tarafların destekçisi olarak sanal ortamlarda fikir çatışmalarına girmektedir. Medya ve Sosyal Medya kavramları demokrasinin en büyük düşmanları olmuştur.

Kısacası bundan 20 sene evvel yönetmek için 3 güç gerekliydi. -YASAMA -YÜRÜTME -YARGI.
Şimdi işler biraz daha farklı. Çünkü bu üçlüye 4. güç eklendi. MEDYA

Medya kimin elindeyse bu 3 güce de müdahale edebiliyor. dolayısyla demokratik yönetimlerin belirli güç odaklarınca kullanıma açmış oluyor.
Edep Ya Hu.
Bayramca
 
Mesajlar: 30
Kayıt: 13 Tem 2013 00:56

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen turkoman » 16 Tem 2013 01:32

facebook
twitter
gplus

maalesef yukarıda yer alan girdilerin hiçbirisini henüz okuma fırsatım olmadı. okuduğum vakit daha uyumlu bir yazı yazarım. fakat şu anda gece yarısını da geçmiş olmanın verdiği bir yorgunlukla sadece klasik beyin fırtınalarına ve siyaset biliminin temel varsayım ve iddialarına dayanan bir yazı yazmak geldi içimden. umarım ilginizi çeker.

öncelikle nedir demokrasi? demokrasi demos ve kratos sözcüklerinin birleşiminden oluşmuş bir sözcüktür ve.... yav neyse hacı dayı, gece gece hiç kasmıycam kendimi. entel takılmaya da gerek yok. zaten işim gücüm makale yazmak, şurada bari biraz halk diliyle konuşalım anasını satayım. neyse, ne diyorduk? şimdi bu demokrasi dediğin şey, halkın yönetimidir. ilkokuldan beri ezberlettiler bunu sana zaten. bilmişlik yapmaya gerenk bile yok :) iyi de sevgili candaşlar, nedir bu halkın yönetimi? hangi halk lan? halk kim? işte sıkıntı burada. sen zannedersin ki kendi hür iradenle oy kullanıyorsun, herkes de öyle yapıyor. ve sonuçta birileri iktidara geliyor. olay bu kadar basit.

değil işte canını yidiğim. o kadar basit olsa, dünyadaki onlarca demokratik devletin hepsi bu kadar büyük bir uyum ve ahenk(!) içerisinde ebemizi mikmeleri mümkün mü lan? bakın size tutup da amarikanın oyunnarı hep bunnar demiycem. hepinizin görebileceği şeylerden bahsedicem.

bana şunun cevabını verir misin hacı dayı. neye göre oy veriyon? yani neye bakıp, hangi kıstaslara dayanarak oy kullanıyorsun? hadi sana kıyak geçeyim de çoktan seçmeli yapayım bu soruyu. iki seçenekten sana en yakın olanı seç:

a) ilk önce bütün partilerin basılmış, yayınlanmış manifestolarını okuyorum. bu konuda kesinlikle ikincil kaynaklara mecbur kalmadıkça baş vurmuyorum. daha sonra oy vermeye yakın hissettiğim partilerin ve diğerlerinin liderleriyle / kurucu üyeleriyle / vekil adaylarıyla / il temsilcileriyle vs görüşüyorum. onlardan bilgiler alıyorum. parti liderinin kişiliği hakkında doğrudan bilgiler toplamaya çalışıyorum. onun projeleri ve uygulamayı vaat ettiği politikaları hakkında güvendiğim uzmanların analizlerini ve eleştirilerini dinliyorum/ okuyorum. :ugeek:

b) la ne uğraşacam hacı o kadar şeyle. tv sabahtan akşama kadar açık zaten. kanal d, stv, show tv, atv, trt falan gibi tv kanallarını izliyorum. gazetelere bakıyorum ara sıra. arkadaşlarımla falan tartışıyoz arada. onlar da zaten bunlardan alıyolar haberleri. işte ona göre şekilleniyo kafamda bi şeyler. ona göre atıyom ben de oyumu.

evet eminim ki çoğunuz a seçeneğini işaretlediniz :lol: ama çoğumuz gerçek cevabın b olduğunu biliyoruz de mi genşler ;)


peki şimdi soruyorum tekrar: ulan kimi seçeceğinle ilgili bilgiyi kendin alamıyorsun daha. o zaman nasıl kendi kendini yöneteceksin? lan oğlum, piyasada bulunan 50-60 tane partinin içerisinde sorsan 5-10 tanesinin ismini sayabiliyorsun en fazla. geriye kalanlarını sandıkta görüyorsun ancak. böyle bir parti mi varmış lan? diyorsun o kadar. yani demem o ki canlar, sabahtan akşama kadar, a b ve c partileri hakkında haberler izleseniz, onlarla ilgili yorumlar vs dinleseniz; elbette ki sandık başında da onlardan birisini seçersiniz. hani burada özgür seçim?

peki bir de medyanın tarafgirliğini, medya patronlarının kendi çıkarları ve menfaatleri doğrultusunda haber yaptırmasını düşün. yüzde yüz gerçek bir videoya ekleyeceğiniz üç beş cümlelik yorumlar bile o gerçekleri öyle bir değiştirir ki, neye uğradığınızı şaşırırsınız. bu dediğimi sosyal psikoloji ile ilgilenenler daha iyi anlarlar. şimdi bu şartlar altında, bazı ensesi kalın insanların medya patronlarını da kendi eksenleri etrafında toplaması; onları belirli partileri popülerleştirmeye yönlendirmesi, bu sayede toplumun kararlarını şekillendirmesi, aynı zamanda da bu partileri kendi istediği doğrultuda politikalar üretmeye zorlaması, aksi halde medyayı kullanarak o partileri piyasadan silmekle tehdit etmesi vs bunlar size hiç mümkün gelmiyor mu a dostlar? gelsin. çünkü gayet de mümkündür, bu yüzden liberal demokrasiler hakim sınıfın yönetimleridir. basit bir halk yönetimi değil.

sen gidersin a partisine oy verirsin. a partisi iktidara gelir. ama a partisi iktidara geldiğinde senin çıkarlarını korumakla ilgilenmez. o gider, aydın doğanı, ali ağaoğlunu memnun etmekle uğraşır en önce. çünkü seni memnun edemese bile kaybedeceği oy, bir oydur. ama onları memnun edemezse eğer, yüzbinlerce, hatta belki milyonlarca oy kaybedebilir. çünkü insanlar ana akım medyada iki üç kanalda birden a partisiyle ilgili olumsuz şeyler izlese; ülkenin kodamanlarından o parti hakkında olumsuz şeyler duysa, hemen oyunu değiştirip bir dahaki sefere farklı birine oy verebilir. abdde yapılan çalışmalar da gösteriyor ki, insanlar uzman görüşlerinden ziyade opprah winfrey, george clooney vs gibi adamların görüşlerine önem veriyorlar oy kullanırken. yaa, işte. senin demokrasi demokrasi diye bir tarafını yırttığın sistem budur. ünlü bir söz vardır: "eğer seçimler bir şey değiştirseydi; onu ortadan kaldırırlardı" diye. kaldırdılar da zaten defalarca. darbeler bunun için yapıldı bütün dünyada.

bunu şunun için yazmadım, demokrasi kötüdür, ondan kurtulmamız lazım vs. elbette hayır. ama içerisinde bulunduğumuz sistemin eksikliklerini, saçmalıklarını da bilmemiz lazım işte. aksi halde güpegündüz soyup soğana çevirirler bizi, biz de elimize verdikleri iki üç tane oyuncakla avunuruz.
turkoman
 
Mesajlar: 1
Kayıt: 16 Tem 2013 00:45

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen John Kelepir » 19 Tem 2013 00:31

facebook
twitter
gplus

Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesidir. Demokrasi meclideki milletvekillerinin kim olacağını belirleyen sistemdir.

En önemlisi demokrasi eşitlikdir.

Demokrasinin eşitlik olmasından dolayı adam öldürmenin karşılığı idamdır. Tecavüzün karşılığı tecavüzdür.

Kimse kimseden üstün değildir.

Onun için idamın vahşice olduğunu söyleyip aynı zamanda demokratik olduğunu söyleyenler demokratik değil ondan faydalananlardırlar.

Vahşice insan öldürüp kendi çıkarları uğruna bebek katledenler bugün demokrasi,barış,çözüm gibi kelimelerin ardına sığınıyorlar.

İdam demokrasidir.

Tam karşılığı olmak kaydıyla.
İçeri girdiğimde memelerini okşuyordu...
John Kelepir
 
Mesajlar: 4
Kayıt: 13 Tem 2013 14:12

Re: Tam Bağımsızlık-Demokrasi İlişkisi ve Kimilerinin Çelişk

Mesajgönderen kerimkucuk95 » 12 Kas 2020 20:21

facebook
twitter
gplus

Ulu Önder Atatürk Biliyordu


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
kerimkucuk95
 
Mesajlar: 35
Kayıt: 02 Eki 2016 11:02


Dön Demokrasi Üzerine
cron