gönderen yazyagmuru » 20 Ağu 2013 10:57
zandan başka birşeyin ardına düşmüyorsunuz.sürekli cevap vermek sanki savunma mekanizmasını çalıştırıyor olarak algılanıyor,doğrusu ise bilgisi olmayanların yanlış düşünmelerine fırsat vermemek.lütfen Kur'an üzerine detaylı düşününüz ve hep ilk olarak ona müracaat ediniz.
bakara suresi 214.ayeti: Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ye’tikum meselullezîne halev min kablikum messethumul be’sâu ved darrâu ve zulzilû hattâ yekûler resûlu vellezîne âmenû meahu metâ nasrullâhi, e lâ inne nasrallâhi karîb.
1. em hasibtum : yoksa zan mı ettiniz
2. en tedhulû : girmeniz
3. el cennete : cennet
4. ve lemmâ : ve olmadıkça
5. ye'ti-kum : size gelir
6. mesele : durum, haller
7. ellezîne : o kimseler, onlar
8. halev : gelip geçti
9. min kabli-kum : sizden önce
10. messet-hum : onlara dokundu, isabet etti, başına geldi
11. el be'sâu : şiddetli belâ
12. ve ed darrâu : ve darlık, zarar, sıkıntı, felâket
13. ve zulzilû : ve sarsıldılar
14. hattâ : olacak kadar
15. yekûle : söyleyecek, diyecek
16. er resûlu : resûl
17. ve ellezîne : ve o kimseler, onlar
18. âmenû : îmân ettiler
19. mea-hu : onun yanında
20. metâ : ne zaman
21. nasrullâhi : Allah'ın yardımı
22. e lâ : (öyle) değil mi
23. inne nasrallâhi : muhakkak ki, mutlaka Allah'ın yardımı
24. karîbun : yakın
MEALİ: Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.
demek ki hepsi bir elleri yağda bir elleri balda insanlar değildi,aslında çoğu başlarına gelene sabreden ve her durumda hamd eden kişilerdi.
musa peygambere Tevrat'ın verilmediği iddiası da doğru değildir:
bakara suresi 87.ayet meali:Andolsun, biz Musa'ya kitabı verdik ve ardından peşpeşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs'le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz?
bakara suresi 136.ayet meali:Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiç birini diğerinden ayırdetmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız."
ali imran suresi 84.ayet meali:De ki: "Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik. Onlardan hiç biri arasında ayrılık gözetmeyiz. Ve biz O'na teslim olmuşlarız."
enam suresi 91.ayet meali:Onlar: "Allah, beşere hiç bir şey indirmemiştir" demekle Allah'ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler. De ki: "Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de kağıtlar üzerinde yazılı kılıp açıkladığınız ve çoğunu gözardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir." De ki: "Allah." Sonra Onları bırak, içine 'daldıkları saçma uğraşılarında' oyalanıp-dursunlar.
enam suresi 154.ayet meali:Sonra biz Musa'ya, iyilik yapanların üzerinde tamamlamak, her şeyi ayrı ayrı açıklamak ve bir hidayet ve rahmet olarak Kitabı verdik. Umulur ki Rablerine kavuşacaklarına inanırlar.
hud suresi 17.ayet meali:Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunan, onu yine ondan bir şahid izleyen ve ondan önce bir önder ve rahmet olarak Musa'nın kitabı bulunan kimse, (artık onlar) gibi midir? İşte onlar, buna (Kur'an'a) inanırlar. Gruplardan biri onu inkar ederse, ateş ona vaadedilen yerdir. Öyleyse, bundan kuşkuda olma, çünkü o, Rabbinden olan bir haktır. Ancak insanların çoğunluğu inanmazlar.
hud suresi 110.ayet meali:Andolsun, Musa'ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.
isra suresi 2.ayet meali:Musa'ya kitap verdik ve "Benden başka vekil edinmeyin" diye onu İsrailoğullarına kılavuz kıldık.
müminün suresi 49.ayet meali:Andolsun, biz Musa'ya kitabı verdik, belki onlar hidayete erer diye.
furkan suresi 35.ayet meali:Andolsun, biz Musa'ya kitabı verdik ve onunla birlikte kardeşi Harun'u yardımcı kıldık.
kasas suresi 43.ayet meali:Andolsun, ilk nesilleri yıkıma uğrattıktan sonra, Musa'ya, insanlar için basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere Kitap verdik. Umulur ki, öğüt alıp-düşünürler diye.
secde suresi 23.ayet meali:Andolsun, biz Musa'ya kitabı vermiştik; böylece sen ona kavuşmaktan kuşku içinde olma. Biz onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık.
mümin suresi 53.ayet meali:Andolsun biz Musa'ya hidayeti verdik ve İsrailoğullarına kitabı miras bıraktık.
ahkaf suresi 12.ayet meali:Bundan önce de, bir rehber ve bir rahmet olarak Musa'nın kitabı var. Bu da, zulmedenleri uyarmak ve ihsanda bulunanlara bir müjde olmak üzere doğrulayıcı ve Arapça bir dil ile olan bir kitaptır.
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ