Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Din ve Felsefe üzerine fikir alışverişinde bulunuyoruz

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen Nate RIVER » 30 Oca 2014 01:00

facebook
twitter
gplus

cowboyfromhell yazdı:Evet Kuranda peygamberin ağzından çıkan sözleri dikkate alın demez.Ama ona uyun der.O ne yaptıysa onu yapın der.En garip yeride şudur bence,Kuranda Allaha itaat edin demez.Her zaman Allah ve resulune itaat edin derki sana bu ayetleride çıkarabilirim.Burada bence bir düşünmek gerekiyor.Neden her seferinde Allah ve resulu diye ayırmış ? Bu ayetler hadis ve sünnetin önemini hayli hayli gösterir bence.Hadis dediğimizde hem peygamberin sözleri,hem olaylara bakışı,hem dini nasıl yaşadığıdır.Bunlar İslamı yaşamak için çok önemli şeyler.Kuranda böyle diyor zaten.


Of.

Nisa suresi 80

Elçiye uyan ALLAH'a uymuş olur. Kim yüz çevirirse çevirsin; biz seni onların üzerine bekçi göndermedik.


Kuran'da ''Elçiye ve Allah'a uymak'' ifadesi açıklanıyor zaten, gördüğünüz gibi yukarıdaki ayet. Yani elçiye uymak farklı bir şey değil, Allah'a uyarsan, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna inanmış olursun otomatik olarak. Bu da Allah'a ve elçisine uymaktır. ''Elçiye uymak'' farklı bir kavram değil.

Şimdi Muhammed'e itaat etmeyi, ''Muhammed'in ağzından çıkan her söze itaat etmek'' olarak alalım;

Yunus suresi 15

Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!," derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben yalnız bana vahyedilene uyarım. Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."


Aha. Muhammed'in ağzından çıkan her söze itaat ettik. O zaman Muhammed'in sadece vahiy ile uyardığına da itaat etmiş olduk.

- ''Eee o zaman Muhammed niye gönderildi?''

Rad suresi 30

Daha önceki toplumlara olduğu gibi seni de bu topluma gönderdik ki sana vahyettiğimizi onlara okuyasın, halbuki onlar Rahman'a nankörlük ediyorlar. De ki: "O'dur benim Rabbim; O'ndan başka tanrı yoktur. O'na güvendim; dönüş O'nadır."


Elçi olarak insan gönderilmeseydi de, dağlar taşlar mı konuşsaydı? Veya gökten bir melek gelip ''Allah'a uyun gençler'' deyip geri mi gitseydi? Veya Allah Kuran'a bir ağız verseydi de kitap kendi kendine konuşsaydı he mi? 8-)

Bunlar da bonus;

Kehf suresi 26 ve 27

"Onların orada ne kadar kaldıklarını ALLAH daha iyi bilir," de. Göklerin ve yerin tüm gizemleri O'nundur. O ne güzel Görendir! O ne güzel İşitendir! Onların O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, hükmüne kimseyi ortak etmez.

Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. Kelimelerini hiç bir şey değiştirip kaldıramaz ve O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.


Hakka suresinde de artık açık açık ''Muhammed kendi keyfince konuşamaz bunu anlayın artık'' diyor.

Hakka suresi 40 ve 52 arası

Ki bu şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür.

O bir şair sözü değildir; ne de az inanıyorsunuz?

Kahin sözü de değildir; ne de az düşünüyorsunuz?

Evrenlerin Rabbinden indirilmedir.

O bize bazı sözler yakıştırsa,

Biz onu kuvvetle yakalar,

Sonra, ondan vahyi keserdik.

Ve sizden kimse de buna engel olamazdı.

Kuşkusuz bu, erdemliler için bir hatırlatmadır.

İçinizden yalanlayanlar olduğunu iyi biliyoruz.

O, inkarcılar için bir üzüntü kaynağıdır.

O, kuşkusuz mutlak gerçektir.

Öyleyse Büyük olan Rabbinin ismini yücelt.
Kullanıcı avatarı
Nate RIVER
 
Mesajlar: 3631
Kayıt: 18 Tem 2013 20:26

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen Yowzah Anakata » 30 Oca 2014 01:00

facebook
twitter
gplus

Sahra yazdı:
Yowzah Anakata yazdı:
Sahra yazdı:Mesajımda yazdığım maddeler hakkında ne düşünüyorsun? Sence o yazdığım sonuçlara rağmen hadisleri kaale almaya gerek var mıdır ve onlara rağmen kaale almak doğru mudur?

Fıstığım sana daha önce de hadisler hakkında ne düşündüğümü söylemiştim. Hadisleri kaale şöyle alırım ben;

||| "Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir." Tirmizî, İlm, 14.

||| "Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur." İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31.

||| "Her insan hata eder.
Hata işleyenlerin en hayırlısı tövbe edenlerdir." Tirmizî Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Bu gibi hadisleri kaale almak bana hiç bişey kaybettirmez. Aksine kazandırır. Ayrıca belirtmem gerekir ki;

||| "Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir." Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.

Gibi hüküm veren hadisleride kaale almam. Kaynak almam.


Kaale aldığın tarzdaki hadislere gerek yok çünkü o tarz şeyler zaten Kur'an'da öğütlenen şeyler (hayır yapın, tövbe edin vs.). Hadislerin kimisini dikkate alırım dediğin anda hem gereksiz bir olaya girmiş oluyorsun hem de gereksiz bir sebep yüzünden araya yalan hadislerin karışmasına da açık kapı bırakmış oluyorsun. (Hele ki Kur'a'a hakim değilsen hadisteki sözü Allah kelamı ile karıştırman çok doğal)

Ayrıca kaale aldığın hadisler arasındaki "Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur" hadisi, Kur'an'daki "Hüre hür, dişiye dişi, köleye köle kısas edilir." ayetiyle çelişiyor. Bak, daha dakika bir gol bir :)

Kısas ile intikam.
Anlam çıkarmanında benim kararım olduğunu unutma.
Kullanıcı avatarı
Yowzah Anakata
 
Mesajlar: 4807
Kayıt: 13 Tem 2013 00:15
Konum: /**/

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen Sahra » 30 Oca 2014 01:06

facebook
twitter
gplus

Yowzah Anakata yazdı:Kısas ile intikam.
Anlam çıkarmanında benim kararım olduğunu unutma.


"Kısas ile intikam" derken ne demek istedin, anlamadım? Zarar verene zarar vermenin İslam'da yeri var ve verdiğin hadis Kur'an ile çelişiyor çok hoş bir hadis gibi gözükse de.

O hadisi kaale almak tabii ki senin hatan; fakat gördün ki hadisler için kullandığın yöntem seni yanlışa götürdü :)

Yazdığım maddeleri tek tek oku birtanem, iyice düşün. Hadislerden gelecek faydaya ihtiyacı yok hiç kimsenin. Çünkü gerekli şeyler, faydalı şeyler hep Kur'an'da verilmiş. E durum böyleyken araya yanlış hadisler karışması, insanların hataya düşmesine açık kapı bırakmaya değer mi?
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen vicdansiz reseptor » 30 Oca 2014 01:08

facebook
twitter
gplus

cowboyfromhell yazdı:
vicdansiz reseptor yazdı:Tabi canım ben burada sahih olarak gösterilen hadisi çürütmüyorum. Orada değindiğim konu, sürekli "Orada şu şu denmek istenmiştir" şeklindeki çabadır. Eleştirdiğim konu budur.

Eyvallah biliyorlar, araştırıyorlar, gerçek hadisle yalan hadisi ayırt edebiliyorlar. Ama nasıl ediyorlar? Bunu öğreneyim bari. Bu ilmin dayandığı temel yazılı kaynakların peygamberden bilmem kaç yüzyıl sonra yazıldığını biliyorum. Evet kafamı kurcalayan büyük nedenlerden biri bu. Yani "Bu işler bu kadar kolay değil." dışında somut bir kanıt, açıklama var mıdır?


Bro şimdi ben burada sana kaç kitaplık şeyleri anlatamam :D Ama bir örnek vereyim yardımcı olması için.

Hadis usulüne göre sin hadisleri denilen hadisler reddedilmiştir.Sin hadisleri yani gelecek ile ilgili bilgiler veren hadisler.Arapçada sin harfi gelecek zaman ekidir kelimeyi gelecek zamanlı yapar.Genelde öyle birgün gelecekki diye başlar bu hadisler.Örnek verecek olursak

"Öyle bir gün gelecek ki; kafirler, aç kurtların leşe saldırdıkları gibi size saldıracaklardır."

Bu hadisleri reddetmenin sebebi peygamberin gaybı bilemeyeceğidir Kurandada yazıldığı üzere gaybın yalnız Allah tarafından bilineceğidir.


Anladım eyvallah da ben daha çok hadislerin neye göre onaylandığını merak ediyorum. Bilmem kaç kitaplık bilgileri buraya dök demiyorum tabi :D Sen nasıl bir hadisi onaylıyorsun mesela. Örnek olması açısından doğruluğundan emin olduğun bir hadisi gösterir misin?
Kullanıcı avatarı
vicdansiz reseptor
 
Mesajlar: 199
Kayıt: 19 Kas 2013 20:53

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen Yowzah Anakata » 30 Oca 2014 01:10

facebook
twitter
gplus

Sahra yazdı:
Yowzah Anakata yazdı:Kısas ile intikam.
Anlam çıkarmanında benim kararım olduğunu unutma.


"Kısas ile intikam" derken ne demek istedin, anlamadım? Zarar verene zarar vermenin İslam'da yeri var ve verdiğin hadis Kur'an ile çelişiyor çok hoş bir hadis gibi gözükse de.

O hadisi kaale almak tabii ki senin hatan; fakat gördün ki hadisler için kullandığın yöntem seni yanlışa götürdü :)


Kısasın uygulama alanları nedir peki?
Kullanıcı avatarı
Yowzah Anakata
 
Mesajlar: 4807
Kayıt: 13 Tem 2013 00:15
Konum: /**/

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen Nate RIVER » 30 Oca 2014 01:14

facebook
twitter
gplus

cowboyfromhell yazdı:
Nate RIVER yazdı:
cowboyfromhell yazdı:Evet Kuranda peygamberin ağzından çıkan sözleri dikkate alın demez.Ama ona uyun der.O ne yaptıysa onu yapın der.En garip yeride şudur bence,Kuranda Allaha itaat edin demez.Her zaman Allah ve resulune itaat edin derki sana bu ayetleride çıkarabilirim.Burada bence bir düşünmek gerekiyor.Neden her seferinde Allah ve resulu diye ayırmış ? Bu ayetler hadis ve sünnetin önemini hayli hayli gösterir bence.Hadis dediğimizde hem peygamberin sözleri,hem olaylara bakışı,hem dini nasıl yaşadığıdır.Bunlar İslamı yaşamak için çok önemli şeyler.Kuranda böyle diyor zaten.


Of.

Nisa suresi 80

Elçiye uyan ALLAH'a uymuş olur. Kim yüz çevirirse çevirsin; biz seni onların üzerine bekçi göndermedik.


Kuran'da ''Elçiye ve Allah'a uymak'' ifadesi açıklanıyor zaten, gördüğünüz gibi yukarıdaki ayet. Yani elçiye uymak farklı bir şey değil, Allah'a uyarsan, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna inanmış olursun otomatik olarak. Bu da Allah'a ve elçisine uymaktır. ''Elçiye uymak'' farklı bir kavram değil.

Şimdi Muhammed'e itaat etmeyi, ''Muhammed'in ağzından çıkan her söze itaat etmek'' olarak alalım;

Yunus suresi 15

Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!," derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben yalnız bana vahyedilene uyarım. Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."


Aha. Muhammed'in ağzından çıkan her söze itaat ettik. O zaman Muhammed'in sadece vahiy ile uyardığına da itaat etmiş olduk.

- ''Eee o zaman Muhammed niye gönderildi?''

Rad suresi 30

Daha önceki toplumlara olduğu gibi seni de bu topluma gönderdik ki sana vahyettiğimizi onlara okuyasın, halbuki onlar Rahman'a nankörlük ediyorlar. De ki: "O'dur benim Rabbim; O'ndan başka tanrı yoktur. O'na güvendim; dönüş O'nadır."


Elçi olarak insan gönderilmeseydi de, dağlar taşlar mı konuşsaydı? Veya gökten bir melek gelip ''Allah'a uyun gençler'' deyip geri mi gitseydi? Veya Allah Kuran'a bir ağız verseydi de kitap kendi kendine konuşsaydı he mi? 8-)

Bunlar da bonus;

Kehf suresi 26 ve 27

"Onların orada ne kadar kaldıklarını ALLAH daha iyi bilir," de. Göklerin ve yerin tüm gizemleri O'nundur. O ne güzel Görendir! O ne güzel İşitendir! Onların O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, hükmüne kimseyi ortak etmez.

Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. Kelimelerini hiç bir şey değiştirip kaldıramaz ve O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.


Hakka suresinde de artık açık açık ''Muhammed kendi keyfince konuşamaz bunu anlayın artık'' diyor.

Hakka suresi 40 ve 52 arası

Ki bu şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür.

O bir şair sözü değildir; ne de az inanıyorsunuz?

Kahin sözü de değildir; ne de az düşünüyorsunuz?

Evrenlerin Rabbinden indirilmedir.

O bize bazı sözler yakıştırsa,

Biz onu kuvvetle yakalar,

Sonra, ondan vahyi keserdik.

Ve sizden kimse de buna engel olamazdı.

Kuşkusuz bu, erdemliler için bir hatırlatmadır.

İçinizden yalanlayanlar olduğunu iyi biliyoruz.

O, inkarcılar için bir üzüntü kaynağıdır.

O, kuşkusuz mutlak gerçektir.

Öyleyse Büyük olan Rabbinin ismini yücelt.


Bak Nate bunu daha öncedende yazdım yine yazıyorum.Laf sokmak için bizi yada beni kafanızdaki müslüman profiline sokmaya çalışmayın.Ben hiçbir zaman hiçbir yerde peygamberin Allahın sözünü değiştirebileceğini onun sözünün üstüne söz söyleyebileceğini söylemedim gelmiş bana hangi ayetleri yazıyorsun.Usul var nizam var diyorum bana nelerle geliyorsun.


Niye sinirlendin. 8-)
Kullanıcı avatarı
Nate RIVER
 
Mesajlar: 3631
Kayıt: 18 Tem 2013 20:26

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen Sahra » 30 Oca 2014 01:15

facebook
twitter
gplus

Yowzah Anakata yazdı:
Sahra yazdı:
Yowzah Anakata yazdı:Kısas ile intikam.
Anlam çıkarmanında benim kararım olduğunu unutma.


"Kısas ile intikam" derken ne demek istedin, anlamadım? Zarar verene zarar vermenin İslam'da yeri var ve verdiğin hadis Kur'an ile çelişiyor çok hoş bir hadis gibi gözükse de.

O hadisi kaale almak tabii ki senin hatan; fakat gördün ki hadisler için kullandığın yöntem seni yanlışa götürdü :)


Kısasın uygulama alanları nedir peki?


Kısas hangi alanlarda uygulanır bilmem, fakat verdiğim ayette "ölüm" durumundaki kısastan bahsediliyor.

Bakara 178: Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

Yani zarara karşılık zarar vermenin yeri vardır İslam'da.

Bu arada üstteki mesajımı düzenledim, bakıver canım :*
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09

Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen Yowzah Anakata » 30 Oca 2014 01:22

facebook
twitter
gplus

Sahra yazdı:
Yowzah Anakata yazdı:
Sahra yazdı:"Kısas ile intikam" derken ne demek istedin, anlamadım? Zarar verene zarar vermenin İslam'da yeri var ve verdiğin hadis Kur'an ile çelişiyor çok hoş bir hadis gibi gözükse de.

O hadisi kaale almak tabii ki senin hatan; fakat gördün ki hadisler için kullandığın yöntem seni yanlışa götürdü :)


Kısasın uygulama alanları nedir peki?


Kısas hangi alanlarda uygulanır bilmem, fakat verdiğim ayette "ölüm" durumundaki kısastan bahsediliyor.

Bakara 178: Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

Yani zarara karşılık zarar vermenin yeri vardır İslam'da.

Bu arada üstteki mesajımı düzenledim, bakıver canım :*

Güzellik,
Ölüm, yaralama durumunda bi kısas söz konusu.
Zararı hiç bu yönden düşünmemiştim :D

Mala verilen zarara karşılık sadece kin ve nefretin oluşturduğu bi durumdur. İslamda mala verilen zarar haram kılındı.

Zarar bu sefer kul hakkıyla çelişir.

Canım benim, yukarda dediğinde çok haklısın işte bende o konuda düşünceliyim. İnsanları hataya düşürmede açık kapı.
Kullanıcı avatarı
Yowzah Anakata
 
Mesajlar: 4807
Kayıt: 13 Tem 2013 00:15
Konum: /**/

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen salihcyilmaz » 30 Oca 2014 01:28

facebook
twitter
gplus

Benim anlamadığım şey ise bunu kesinlikle peygamber söylemiştir/uygulamıştır (sahih) denilen sözleri bile yalan çıkabilen kişilere nasıl güvenilir? ...

Örneğin "imamlık ve yönetim kureyştendir" ( cümle tam böyle olmasa da mana tam olarak budur) buharinin sahihinde vardır. E bu söz kesinlikle güvenilir diyen kişinin sözde güvenilir sözleri bile yalan ve hurafeler içeriyorsa gerisine nasıl güveniriz?
It is a capital mistake to theorise before one has data. Insensibly one begins to twist facts to suit theories, instead of theories to suit facts.
salihcyilmaz
 
Mesajlar: 1445
Kayıt: 26 Eyl 2013 01:45
Konum: Ankara

Re: Hadisler dini bir kaynak olarak görülmeli midir?

Mesajgönderen Sahra » 30 Oca 2014 01:32

facebook
twitter
gplus

Yowzah Anakata yazdı:
Sahra yazdı:
Yowzah Anakata yazdı:
Kısasın uygulama alanları nedir peki?


Kısas hangi alanlarda uygulanır bilmem, fakat verdiğim ayette "ölüm" durumundaki kısastan bahsediliyor.

Bakara 178: Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

Yani zarara karşılık zarar vermenin yeri vardır İslam'da.

Bu arada üstteki mesajımı düzenledim, bakıver canım :*

Güzellik,
Ölüm, yaralama durumunda bi kısas söz konusu.
Zararı hiç bu yönden düşünmemiştim :D

Mala verilen zarara karşılık sadece kin ve nefretin oluşturduğu bi durumdur. İslamda mala verilen zarar haram kılındı.

Zarar bu sefer kul hakkıyla çelişir.


Aşkım, o hadiste mala verilen zarar demiyor; ucu açık, yanlış anlamalara mahal verebilecek ve hiç de gereği olmayan bir hadis. Kur'an'ı bilen insan zaten başkasının malına zarar vermez. Mesela bu ayetten o sonuç çıkarılabilir:

Bakara 188
Ve birbirinizin mallarınızı aranızda bâtıl ile (haksızlıkla) yemeyin.Ve insanların mallarından bir kısmını, bildiğiniz halde günahla yemeniz için, onu hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin.
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09

ÖncekiSonraki

Dön Din & Felsefe