Kur'an'da Kalp Meselesi

Din ve Felsefe üzerine fikir alışverişinde bulunuyoruz

Kur'an'da Kalp Meselesi

Mesajgönderen Jan Valjean » 15 Tem 2013 01:17

facebook
twitter
gplus

Kur'an'ın birçok ayetinde düşünme ve duygu gibi özelliklerin kalp ile ilişkilendirildiğini görüyoruz. Duyguları normal kabul edebiliriz. Yani elbetteki duygularda beynin ürünüdür fakat bu edebi olarak da kullanılır ancak düşünce-kalp ikilisi neden ? Üstelik çok da sık kullanılıyor bu durum.
Fikirlerine katılmıyorum, ama o fikirleri özgürce ifade etmen için gerekirse canımı bile veririm (Voltaire)
Kullanıcı avatarı
Jan Valjean
 
Mesajlar: 41
Kayıt: 13 Tem 2013 01:14

Re: Kur'an'da Kalp Meselesi

Mesajgönderen gercekelektronik » 15 Tem 2013 02:13

facebook
twitter
gplus

Jan Valjean yazdı:Kur'an'ın birçok ayetinde düşünme ve duygu gibi özelliklerin kalp ile ilişkilendirildiğini görüyoruz. Duyguları normal kabul edebiliriz. Yani elbetteki duygularda beynin ürünüdür fakat bu edebi olarak da kullanılır ancak düşünce-kalp ikilisi neden ? Üstelik çok da sık kullanılıyor bu durum.


Kardeş, bir yerde şöyle bir yazı okumuştum, Bilim adamları kalpte beyindeki gibi nöron hücreleri bulmuşlar. Bu buluş aslında kalbin de düşünme eylemiyle alakadar olduğunu gösterir ve Kur'anı da doğrular. Bu konu hakkında bilgisi olanlar da katılıp bizi bilgilendirirlerse bayağı aydınlatıcı olur diye düşünüyorum.

Sevgiler.
gercekelektronik
 
Mesajlar: 9
Kayıt: 30 Haz 2013 20:56

Re: Kur'an'da Kalp Meselesi

Mesajgönderen teslim » 15 Tem 2013 03:24

facebook
twitter
gplus

Kuranda akıl hiçbir zaman isim olarak geçmez, hep fiil olarak geçer. İsim olarak aklın yerine kalp geçer ve bu da akla delalet eder. Tıpkı kulak,göz gibi. Yani ayetlerde inkarlarında ısrar edenler için der ki 'onlar sağırdırlar,kördürler ...''. Burada o insanların fiziki olarak sağır ya da kör oldukları kastedilmez. Akıllarını doğru işletemedikleri kastedilir. Ki bu konuşma dillerinin tamamında da görülür. Ki arapçada 'kalb'in anlamlarında akıl,düşünme gibi manalar da vardır.
İstek ve arzularını kendisine ilah edineni görmedin mi? (Furkan/43)

Amaç, düşünmek/sorgulamak değil hakikate/gerçeğe ulaşmaktır. Sorgulamak/düşünmek bu yolda gerekli bir araçtır.
teslim
 
Mesajlar: 180
Kayıt: 11 Tem 2013 23:42

Re: Kur'an'da Kalp Meselesi

Mesajgönderen Sahra » 15 Tem 2013 03:58

facebook
twitter
gplus

gercekelektronik yazdı:
Jan Valjean yazdı:Kur'an'ın birçok ayetinde düşünme ve duygu gibi özelliklerin kalp ile ilişkilendirildiğini görüyoruz. Duyguları normal kabul edebiliriz. Yani elbetteki duygularda beynin ürünüdür fakat bu edebi olarak da kullanılır ancak düşünce-kalp ikilisi neden ? Üstelik çok da sık kullanılıyor bu durum.


Kardeş, bir yerde şöyle bir yazı okumuştum, Bilim adamları kalpte beyindeki gibi nöron hücreleri bulmuşlar. Bu buluş aslında kalbin de düşünme eylemiyle alakadar olduğunu gösterir ve Kur'anı da doğrular. Bu konu hakkında bilgisi olanlar da katılıp bizi bilgilendirirlerse bayağı aydınlatıcı olur diye düşünüyorum.

Sevgiler.


Bu konuda bir bilimsel makale okumuştum ben de, gerçekten de bu makalede kalbin de düşünmede etkisi olduğundan bahsediliyordu.

Fakat sorun şu:

Ayetlerde görme için göz, duyma için kulaktan bahsedilirken düşünme için SADECE kalpten bahsedilmesi. Ve Kur'an'da bildiğim kadarıyla düşünme eylemini anlatırken beyinden hiç bahsedilmemesi, sadece kalpten bahsedilmesi. Bu gösteriyor ki, Kur'an'ın düşünme organının beyin olduğundan (en azından düşünme organlarından birinin beyin olduğundan) haberi yok.

Mesela:

Hacc 46: Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.

İsra Suresi 36
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.

Araf Suresi 179 "Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık. Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır."

Olay gönül gözüyle düşünme olayına vurgu yapmaksa, duyma ve görme eylemlerinden neden bahsedilsin? Demek ki ayette bildiğimiz anlamda duyu organlarından da bahsediliyor. Gözlerin, kulakların, gönül gözünün kitaba inanmada etkisi var da beynin yok mu? Beyin lafının hiçbir ayette geçmemesi bu yüzden hatalı.
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09

Re: Kur'an'da Kalp Meselesi

Mesajgönderen teslim » 15 Tem 2013 04:02

facebook
twitter
gplus

Sahra yazdı:
gercekelektronik yazdı:
Jan Valjean yazdı:Kur'an'ın birçok ayetinde düşünme ve duygu gibi özelliklerin kalp ile ilişkilendirildiğini görüyoruz. Duyguları normal kabul edebiliriz. Yani elbetteki duygularda beynin ürünüdür fakat bu edebi olarak da kullanılır ancak düşünce-kalp ikilisi neden ? Üstelik çok da sık kullanılıyor bu durum.


Kardeş, bir yerde şöyle bir yazı okumuştum, Bilim adamları kalpte beyindeki gibi nöron hücreleri bulmuşlar. Bu buluş aslında kalbin de düşünme eylemiyle alakadar olduğunu gösterir ve Kur'anı da doğrular. Bu konu hakkında bilgisi olanlar da katılıp bizi bilgilendirirlerse bayağı aydınlatıcı olur diye düşünüyorum.

Sevgiler.


Bu konuda bir bilimsel makale okumuştum ben de, gerçekten de bu makalede kalbin de düşünmede etkisi olduğundan bahsediliyordu.

Fakat sorun şu:

Ayetlerde görme için göz, duyma için kulaktan bahsedilirken düşünme için SADECE kalpten bahsedilmesi. Ve Kur'an'da bildiğim kadarıyla düşünme eylemini anlatırken beyinden hiç bahsedilmemesi, sadece kalpten bahsedilmesi. Bu gösteriyor ki, Kur'an'ın düşünme organının beyin olduğundan (en azından düşünme organlarından birinin beyin olduğundan) haberi yok.

Mesela:

Hacc 46: Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.

İsra Suresi 36
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.

Araf Suresi 179 "Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık. Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır."

Olay gönül gözüyle düşünme olayına vurgu yapmaksa, duyma ve görme eylemlerinden neden bahsedilsin? Demek ki ayette bildiğimiz anlamda duyu organlarından da bahsediliyor. Gözlerin, kulakların, gönül gözünün kitaba inanmada etkisi var da beynin yok mu? Beyin lafının hiçbir ayette geçmemesi bu yüzden hatalı.


Cevabı üstteki iletimde var. Kuran aklı fiil olarak kullanır, isim olarak kalb der. Çünkü Kurana göre akıl eyleme dönüştürülmediği sürece akıl değildir. Bu yüzden mesela bazı meallerde 'akleden kalp' geçer. Heralde bu Kuranın bütüncül bağlamında en güzel çeviridir
İstek ve arzularını kendisine ilah edineni görmedin mi? (Furkan/43)

Amaç, düşünmek/sorgulamak değil hakikate/gerçeğe ulaşmaktır. Sorgulamak/düşünmek bu yolda gerekli bir araçtır.
teslim
 
Mesajlar: 180
Kayıt: 11 Tem 2013 23:42

Re: Kur'an'da Kalp Meselesi

Mesajgönderen Jan Valjean » 15 Tem 2013 04:14

facebook
twitter
gplus

teslim yazdı:Kuranda akıl hiçbir zaman isim olarak geçmez, hep fiil olarak geçer. İsim olarak aklın yerine kalp geçer ve bu da akla delalet eder. Tıpkı kulak,göz gibi. Yani ayetlerde inkarlarında ısrar edenler için der ki 'onlar sağırdırlar,kördürler ...''. Burada o insanların fiziki olarak sağır ya da kör oldukları kastedilmez. Akıllarını doğru işletemedikleri kastedilir. Ki bu konuşma dillerinin tamamında da görülür. Ki arapçada 'kalb'in anlamlarında akıl,düşünme gibi manalar da vardır.


Arapça'da kalbin anlamlarından birinin akletmek, düşünmek olduğunu bilmiyordum. Şöyle ayetlerde var ama. Her üçünde de ''la ya'kuline'' diyor. ''ya'kuli'' kısmı akıl sanırım.

Namaza/duaya çağırdığınızda onu oyun ve eğlence edindiler. Böyle yaptılar; çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur. Maide 58

Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler! Bakara 170

O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemez onlar. Bakara 171
Fikirlerine katılmıyorum, ama o fikirleri özgürce ifade etmen için gerekirse canımı bile veririm (Voltaire)
Kullanıcı avatarı
Jan Valjean
 
Mesajlar: 41
Kayıt: 13 Tem 2013 01:14

Re: Kur'an'da Kalp Meselesi

Mesajgönderen Emre_1974tr » 15 Tem 2013 04:30

facebook
twitter
gplus

Kuran'da beyin organından bahsedilmekte:

Alak Suresi

14. Bilmedi mi ki Allah gerçekten görür!

15. İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz!

16. O yalancı, o günahkâr alnı.

Burada düşünen organın alın hizasında olduğu bilgisi verilmekte, yani beyinden bahsedilmekte.
Emre_1974tr
 
Mesajlar: 548
Kayıt: 30 Haz 2013 12:33

Re: Kur'an'da Kalp Meselesi

Mesajgönderen teslim » 15 Tem 2013 04:32

facebook
twitter
gplus

Jan Valjean yazdı:
teslim yazdı:Kuranda akıl hiçbir zaman isim olarak geçmez, hep fiil olarak geçer. İsim olarak aklın yerine kalp geçer ve bu da akla delalet eder. Tıpkı kulak,göz gibi. Yani ayetlerde inkarlarında ısrar edenler için der ki 'onlar sağırdırlar,kördürler ...''. Burada o insanların fiziki olarak sağır ya da kör oldukları kastedilmez. Akıllarını doğru işletemedikleri kastedilir. Ki bu konuşma dillerinin tamamında da görülür. Ki arapçada 'kalb'in anlamlarında akıl,düşünme gibi manalar da vardır.


Arapça'da kalbin anlamlarından birinin akletmek, düşünmek olduğunu bilmiyordum. Şöyle ayetlerde var ama. Her üçünde de ''la ya'kuline'' diyor. ''ya'kuli'' kısmı akıl sanırım.

Namaza/duaya çağırdığınızda onu oyun ve eğlence edindiler. Böyle yaptılar; çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur. Maide 58

Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler! Bakara 170

O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemez onlar. Bakara 171


Hatta size kaynak da vereyim.

Arapça'da kalb kelimesi genellikle "insanın kavrama, bilme ve algılama, sağlıklı hüküm verme yeteneği", kısaca "akıl" anlamına gelir.
(Râgıb el-İs-fahânî, ez-Zerîa ilâ mekârimi'ş-şerîa, s. 176.)

Verdiğiniz ayetlerde zaten akıl isim olarak değil fiil olarak gelmiş. 'Aklını işletmek', 'akıl erdirmek' gibi.
İstek ve arzularını kendisine ilah edineni görmedin mi? (Furkan/43)

Amaç, düşünmek/sorgulamak değil hakikate/gerçeğe ulaşmaktır. Sorgulamak/düşünmek bu yolda gerekli bir araçtır.
teslim
 
Mesajlar: 180
Kayıt: 11 Tem 2013 23:42


Dön Din & Felsefe
cron