İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Din ve Felsefe üzerine fikir alışverişinde bulunuyoruz

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen Emre_1974tr » 22 Tem 2013 15:40

facebook
twitter
gplus

Verdiğin ayette ruh kelimesi geçmez gördüğün üzere. Nefs veya can yazan ayetler ne yazık ki ruhlar inancındakiler tarafından hatalı olarak "ruh" şeklinde çevrilmiştir.

Tekrarlayalım, nefs veya canın ruhla ilgisi yok. O ayette de ruhdan bahsedilmemekte.

Kuran'da ruh 2 anlamdadır ve açıkladık.

Selam
Emre_1974tr
 
Mesajlar: 548
Kayıt: 30 Haz 2013 12:33

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen Emre_1974tr » 25 Tem 2013 05:05

facebook
twitter
gplus

Yine konuyla bağlantılı bir yazım:

http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/ ... evabm.html

Selam
Emre_1974tr
 
Mesajlar: 548
Kayıt: 30 Haz 2013 12:33

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen dumensizgemi » 25 Tem 2013 11:49

facebook
twitter
gplus

Zariyat-22'de gökteki ile kast edilen şey Allah mı yoksa başka bir şey mi?

Şimdiden müteşekkirim.
Cehennem boş, çünkü tüm şeytanlar burada. William Shakespeare
dumensizgemi
 
Mesajlar: 17
Kayıt: 23 Tem 2013 16:57

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen Emre_1974tr » 25 Tem 2013 15:23

facebook
twitter
gplus

Orada cennet ve cehennemden bahsediliyor sevgili Dümensizgemi;

"Rabbin Kat"ı yani "Ahiret Evreni" yön olarak gökyüzünde gibi kalır bize. Çünkü evrenimizin sınırları göktedir. Cennet ve cehennemin de içinde bulunduğu, bizimkinden farklı fizik yasalarına sahip Ahiret Evreni de ondan sonra başlar.

Selamlar
Emre_1974tr
 
Mesajlar: 548
Kayıt: 30 Haz 2013 12:33

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen Sahra » 25 Ağu 2016 09:56

facebook
twitter
gplus

Öldükten sonra hemen cennet ya da cehenneme atılmamak neden ruhun varlığını çürütsün ki? Zaten "ruh" canlılık veren şey olarak görülüyor. Ölen insanın ruhu ölüyor, bedeni kalıyor işte. Kıyamette de ruh tekrar canlandırılabilir.

Ayrıca canlılık veren şeyin isminin ruh, can ya da nefis olması çok önemli değil. Sonuç olarak ölünce bizden giden bir şey var, kıyamette Allah o giden şeyi tekrar yaratıyor.

Ha ben ruh vardır demiyorum. Açıklamanızın ruhun varlığını çürütecek bir şey olmadığını söylüyorum.
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen Emre_1974tr » 28 Ağu 2016 01:20

facebook
twitter
gplus

Bazı insanlar hemen cennete atılıyor zaten ve delil olarak bunu sunmadım. Kanıtları ise ilgili yazılarımda anlattım...

Bahsettiğin can veya nefs ayrı şeyler ve onları da anlatıyorum çalışmalarımda... Hepsi de yaratılmış maddi evrenimize/evrenlere ait...

Selam
Emre_1974tr
 
Mesajlar: 548
Kayıt: 30 Haz 2013 12:33

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen Sahra » 28 Ağu 2016 02:51

facebook
twitter
gplus

Ruhun olmamasiyla ilgili delilleri hangi yazilarinizda anlattiniz?

GT-I9060 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen yazyagmuru » 28 Ağu 2016 22:48

facebook
twitter
gplus

Bismillah,3/55,mealen:
Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.

Burada Hz.İsa'nın Rahman'ın katına kaldırılması bedenen değil,ruhen kaldırılma olmalıdır.
En doğrusunu Allah bilir.
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen Emre_1974tr » 29 Ağu 2016 00:57

facebook
twitter
gplus

Hayır , tıpkı diğer elçiler ve şehitler gibi Ahiret Evreninde Yani Rabbin Katı'nda yeniden yaratıldı İsa Peygamber.

Ayrıca şu ayet de İsa'nın annesiyle birlikte cennette yaşadığını anlatıyor olabilir:

http://www.kuranmeali.org/23/muminun_su ... lleri.aspx

Bunun dışında:

Maide 17: Yemin olsun ki, "Allah Meryem'in oğlu Mesih'tir" diyenler küfre batmışlardır. De ki: "Allah; Meryem'in oğlu Mesih'i, annesini ve yeryüzündeki insanların hepsini helâk etmek istese Allah'a karşı kimin elinde bir güç vardır!" Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Allah her şeye Kadîr'dir.

"Gökler/Evrenler" yazımda şöyle demiştim:

İyilikte ve sevapkarlıkta çok ileri seviyede olan kulların şu anda nimetler yurdunda yaşamakta olduklarını delilleriyle defalarca gördük. Dolayısıyla İsa Peygamber de tıpkı diğer elçiler gibi canlı durumda. İşte Maide Suresi 17. ayette de bu duruma farklı bir şekilde tekrar vurgu da var. Burada deniliyor ki: göklerde yani ahiret evreninde yaşamakta olan İsa Peygamberi, annesini ve de bunun dışında şu anda yeryüzünde var olan sizleri yaşatmaya devam eden Allah'dır, dilerse buna son verebilir ve bu yüzden yaratılmış hiçbir kulu ortak koşmayın, ilahlaştırmayın... Elbette İsa ve annesi Meryem şu an yaşamakta olduğu için bu ifade kullanılmıştır.

Sadece İsa Peygamber için değil diğer peygamberler için de aynı durumun sözkonusu olduğu anlatılmakta:

Meryem Suresi

56. Kitap'ta İdris'i de an. Çünkü o, özü-sözü tam uyuşan bir kişiydi, bir peygamberdi.

57. Onu yüce bir mekâna yükselttik.


Diğer delilleri anlatarak gösterdim:

viewtopic.php?f=4&t=5259
Emre_1974tr
 
Mesajlar: 548
Kayıt: 30 Haz 2013 12:33

Re: İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

Mesajgönderen Emre_1974tr » 24 Kas 2022 02:41

facebook
twitter
gplus

Emre_1974tr yazdı:İslam`da insana ait ölümsüz ve tanrısal parça ruh inancı yoktur.

Yaratılan her şey maddidir. Hatta cinler ve melekler bile (örneğin cinler ateşten yaratılmışlardır).

Cennet ve cehennem de farklı fizik yasalarına sahip diğer evrenlerdedir ve sapına kadar maddedir.

Ruhçu öğretinin İslam dünyasına uydurma hadisler ve tasavvuf öğretileriyle sızması sonucunda bugün Müslümanlar uydurma ruhlar âlemine iman ettirilmektedir. Hatta Kuran`ı tercüme derken ayetlerde "nefs, can" geçen yerlerde "ruh" denilerek çeviriler bile çarpıtılmıştır.

Kuran`da gerçekten ruh diyen ayetler "vahiy"den ve de bu vahyi ileten Cebrail adlı vahiy meleğinden bahsetmektedir.

Yani Kuran`da;

Ruh = Vahiy
Ruh = Vahiy meleği

Kuran`a göre kabir azabı veya mükâfatı yoktur. Hemen hemen herkes kıyamet sonrası, mahşer gününde tekrar yaratılacak ve sonsuz yaşamlarına kavuşacaklardır.

Yalnız dikkat ederseniz hemen hemen herkes dedim. Çünkü Kuran`a göre istisna insanlar var. Bu konuda bazı yazarlar güzel tespitlerde bulunmuşlardır.

Kimdir bu ayrıcalıklı insanlar? Bunlar Firavun gibi günahkârlıkta çok aşırıya giden büyük günahkârlarla, şehitler gibi sevap kazanmada çok ileri seviyede olan cennetlik insanlardır.

Firavun gibi günah işlemede çok aşırı bir seviyede ileri giden insanlar daha kıyamet beklenmeden cehennemde yaratılarak daha şimdiden ateşte yanmaya başlamışlardır. Ahirette ise cezalarını daha şiddetli bir şekilde çekmeye başlayacaklardır:

- Ateş; onlar, sabah akşam ona karşı sunulur dururlar. Kıyamet kopacağı gün de: "Tıkın firavun ailesini en şiddetli azaba!" (denilir). (Mümin Suresi 46. Ayet )

Burada firavun ve ailesinin şimdiden sürekli ateşe atıldığı, kıyamet sonrası ise asıl azaba atılacağı söyleniyor. Yanı bunlar şimdiden beden olarak cehennemde yaratılmışlardır.

Diğer uç gurup ise iyilikte çok ileriye gidenlerdir. Bunlar da kıyamet beklenmeden şimdiden cennette bedenen tekrar yaratılmışlar ve mükâfatlandırılmaya başlanmışlardır. Bunlara örnek olarak şehitleri verebiliriz:

-Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar.

-Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği mutlulukla sevinç duyarlar ve arkalarından şehit olarak kendilerine katılmamış olan mücahitler hakkında: "Onlara hiçbir korku yok ve onlar üzüntü de duymayacaklardır. " müjdesinde bulunurlar. (Ali İmran suresi 169-170)

Burada da açıkça ayetler, şehitlerin kanlı ve canlı bir şekilde yani bedenen cennette şimdiden yaşamaya başladıklarını ve nimetler içinde olduklarını söylüyor.

Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar.

-Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği mutlulukla sevinç duyarlar ve arkalarından şehit olarak kendilerine katılmamış olan mücahitler hakkında: "Onlara hiçbir korku yok ve onlar üzüntü de duymayacaklardır. " müjdesinde bulunurlar. (Ali İmran suresi 169–170)

Bu ayetler bile ruhlar âlemi safsatasını yerle bir etmeye yeterlidir.

Eğer insanların ruhu olsaydı, tüm insanlar öldükten sonra yaşıyor olacaktı ve ayet "herkes canlıdır aslında " falan derdi.

Ama öyle demiyor. Şöyle diyor:

-Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar.

Yani "sadece şehitler gibi istisna insanlar kıyamet öncesi yaşayabiliyorlar. " Çünkü diğer insanlar ölüler ve kıyameti bekliyorlar ikinci yaratılış için. Ve ruhları olmadığından cansızlar.

Ama şehitler şimdiden cennette yaratıldıklarından (Rabbin katı), diğer insanlardan farklı olarak şimdiden ikinci yaşamlarına başlamış bulunuyorlar. Kıyametten sonra kendilerine katılacak diğer insanları da bekliyorlar.

Yine insanların ruhu olmadığına Kuran`dan delil vermeye devam edelim:

Yasin 51–52: Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar. Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman`ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler. "

Eğer bu insanlar öldükten sonra ruhlar âleminde yaşamaya devam etselerdi, bu âlemde yaşayacakları binlerce ve hatta belki de milyonlarca yıl boyunca ahiretin gerçek olduğu acı gerçeğini yudum yudum özümsemiş olacaklardır.

Ama hayır, bu insanlar dünyada öldükten sonra ilk defa kendilerine geliyorlar ve büyük bir şaşkınlık içinde "meğerse doğruymuş" gibilerinden bir şeyler söyleyerek büyük bir şok yaşıyorlar.

Çünkü ruhsal yaşam diye bir şey yok. Onlar vefat ettikten sonra kıyamete kadar cansız bir şekilde beklediler ve uyandıklarında yani ikinci yaratılışlarında da acı gerçeği gördüler.


Bazı insanların şimdiden cennete girdiğine bir diğer delil olarak şu ayetleri de verelim:

Yasin Suresi(20-29):
Kentin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, bu elçilere uyun!"
"Sizden herhangi bir ücret istemeyenlere uyun. Onlardır doğruyu ve güzeli bulanlar. "
"Beni yaratana ne diye kulluk etmeyecek mişim ben? Ve sizler de O`na döndürüleceksiniz. "
"O`ndan başka tanrılar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorluk/zarar dilerse onların şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazlar. "
"Bu durumda ben elbette ki açık bir sapıklığın içine düşerim. "
"Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinleyin beni!"
"Gir cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi?
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı. "
Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değildik.
Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda sönüverdiler.

*************

Eğer kıyametten sonraki cennete girişten bahsetseydi, o zaman o adamın toplumu zaten onu görüyor olurdu. Ama hemen ölümünden sonra bedenli olarak cennete giriyor, diğerleri ise daha yeryüzünde olduğundan ve/veya henüz dirilmediğinden, "kavmim, Allah`ın beni affedip cennetine aldığını bilebilseydi" demekte.

*************

RUM

55. Saat gelip kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı.
56. İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: "Yemin olsun, siz, Allah`ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz. "

Eğer bu günahkarlar ruhlar aleminde binlerce veya milyonlarca yıl azaplar içinde yaşamış olsalardı, o zaman onlara bekleme süresi kısa gelmek bir yana dursun tam tersine olduğundan da uzun gelecekti.

Ama görüldüğü üzere, dirildikleri andan itibaren kendilerine ilk defa geliyorlar ve dünyadaki bekleme sürelerinin çok kısa olduğuna yemin ediyorlar.

Ayrıca ilim ve iman içinde olanlar onlara şöyle diyor: "Yemin olsun, siz, Allah`ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz. "

Yani hem "siz kıyamet gününe kadar beklediniz" diyorlar hem de "siz daha önce bunu bilmiyordunuz" diyerekten onların bilinçlerinin ilk defa yerine geldiğine vurgu yapıyorlar.

Bu arada Kuran'da ruh kelimesi sadece tekil olarak geçmektedir. Ruhun çoğulu olan "ervah" kelimesi ayetlerde asla geçmez. Bu da ruhların olmadığına dair bir başka sağlama, kanıt daha sunmaktadır bizlere.

İNSANA AİT RUH İNANCININ YAPTIĞI BOZGUNCULUKLAR

1.İnsana ait tanrısal parça ruh inancı insanların rableştirilmesinin kapısını ardına kadar açıyor ve bunun sonucunda kutsal insanlar, tapınılan sefil ruhbanlar ortaya çıkıyor.

2.İnsana ait ruh inancından dolayı çoğu insan tekâmül safsatasına inanıyor. Ve bu yüzden acı çekip olgunlaşacağına inandığından kendine zulmediyor veya başına bir musibet geldi mi bunu iyi bir şey zannedip kurtulmak için şevkli davranmayabiliyor. Hâlbuki Kuran'a göre başımıza gelen musibetler hiç de hayra alamet değildir ve günahlarımızdan dolayı bir uyarıdırlar.

3.İnsana ait ruh inancından dolayı insanüstü bir varlık olabileceğine inanan ruhbanlar dünya nimetlerine sırt çevirerek kutsallaştığına inanıyorlar. Bu sapkınlığı bir erdem olarak görüyorlar. Hatta kimisi cennet nimetlerini bile istemiyor ve ilahlaşmaktan başka bir şeyi gözü görmüyor(birlenme inancı).

4.İnsana ait tanrısal parça ruh inancından dolayı ölümün güzel bir şey olduğu zannediliyor. Çünkü bu inanca göre ruh bedene hapistir ve ölüm ruhun özgürlüğüne kavuşması-birlenmesi demektir. Bu hastalıklı düşüncenin sonucunda ne yazık ki insan hayatına verilen önem azalabiliyor ruhlara inanan insanlarda.

5.Yine insana ait ruh inancından dolayı birçok insan reenkarnasyona inanıyor. Bu da her dirilişte bambaşka bir yaratık olunacağı anlamına geliyor. Ve bu da farkında olunmasa da ölen kişinin bir daha geri gelmemek üzere yok olması demektir. Çünkü başka bir bedende başka bir kişilikte hatta başka cinsiyet veya türde dünyaya geleceksen sürekli, ölünce şu anki sen bir daha oluşmamak üzere yok olacak demektir. Yani tam bir materyalist inanca bürünüyor işin derinine inince.

6.Ruh ikizi inancı görülüyor birçok ruhçu öğretide... Bunun sonucunda yalnızca ruh ikiziyle birlikte olan insanın tekâmül edip mutlu olabileceği safsatasına inanılıyor. Bu da cinselliği çaktırmadan yasaklama-kısıtlama hinliğini içeriyor.

7.İnsana ait ruh inancı ve tekâmül safsatası aslında günah işlemenin gerekli olduğu yanlış inancına da götürüyor insanları. Çünkü tekâmül için dünyaya gelen ruh günah işleyip acı çekmeli ki mükemmelliğe giden yolda olgunlaşabilsin deniliyor. Bu inanç kabala öğretisiyle Museviliğe, tasavvuf öğretisiyle de İslam dünyasına sokuşturulmuştur.

8.İnsana ait ölümsüz ruh inancı, bedenli yeniden yaratılıp ahirette maddi yaşayacağımız gerçeğini bazı kimselere inkâr ettiriyor. Ruhçular maddeyi küçümsedikleri hatta bazıları iğrendikleri için sonsuz yaşamın bedenli değil de ruh olarak olabileceğini söyleyiveriyorlar. Kutsal kitaplardaki maddi sonsuz yaşamı anlatan ayetlere sembolik anlamlar yükleyerek dolaylı yoldan inkâr ediyorlar.

9.Yine bazı ruhçular Allah'ın yarattığı bu maddi evrene şükretmek bir yana dursun,ona "leş" diyerek hakaret ve nefretlerini kusuyorlar.Allah'ın bizim için yarattığı güzelliklere nefret ve hainlik içinde olabiliyorlar.Kendi uydurdukları madde ötesi aleme tapınıyorlar ve ona ulaşmak için çırpınıyorlar.

10.Ruhun tekâmülü inancı sonucunda kişisel ve toplumsal bazda ayrımcılık-üstünlük meselesi ortaya çıkıyor. Kimi insanlar kimi insanlardan üstün kabul edildiği gibi kimi ırklar da diğer ırklardan üstün tutulabiliyorlar. Bazı ruhçular sarışın renkli gözlü insanın tekâmül etmiş üstün insanı temsil ettiğine inanırlar. Hatta Hitler’in zalimliklerinin arkasında bile bu ruhçu-ırkçı sapma vardır. Büyük ruh adlı varlıktan medyumlar aracılığıyla aldığı direktifler doğrultusunda bilenen çılgınlıklarını yapmıştır Hitler.

11.Ruhlara inanan insan cinlerin aldatmalarına daha yatkın oluyor. Ruh çağırma seanslarında ya şarlatanların yalanlarına kanıyorlar ya da cinlerin ruh kılığında söyledikleri yalanlara... Yakınlarının veya hayatta olmayan ünlü insanların ruhlarıyla görüştüğünü sanan kimseler, bu celselerde aldıkları bilgileri mutlak doğru zannedip yoldan çıkabiliyorlar.


Selam ve sevgiler.



1- Ruh vahiydir,

2- Vahiy meleğinin özel adı

3- Ve vahiy kitabıdır (Kur'an).

Kısacası Ruh = vahiy.

Örnekler verelim.

1- Vahiy
[15:29] "Artık onu tamamladığım ve ruhumdan ona üflediğim zaman ona secdeye kapanacaksınız."

2- Vahiy Meleği (Cebrail).
19:17. Böylece kendini insanlardan uzak tuttu. Sonra ona ruhumuzu gönderdik de o, kusursuz bir insan suretinde karşısına çıktı.

3- Vahiy Kitabı/Kuran
42:52 İşte böylece sana emrimizden bir ruh vahyettik. Sen kitabın ne olduğunu, imanın ne olduğunu bilmiyordun, fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Ve [ey Muhammed], şüphesiz sen dosdoğru bir yola iletiyorsun;

ruh = vahiy.

Ve bedenimizde temel ayetler/vahiy/ruh var:

30:30 Bir tek Tanrıcı olarak kendini dine adamalısın. Nitekim, ALLAH insanları böyle bir yaratılış ile donatarak yaratmıştır. ALLAH'ın yaratışında değişiklik olmaz. Bu, tam yetkin bir dindir, fakat insanların çoğu bilmez.

İçimizdeki ayetler/ruh sayesinde gerçeğe ve iyiliğe yönelmekle ve buna karşılık hurafelerden ve kötülükten ise uzak durmakla yükümlüyüz.
Emre_1974tr
 
Mesajlar: 548
Kayıt: 30 Haz 2013 12:33

ÖncekiSonraki

Dön Din & Felsefe
cron