Ey Ademoğulları! Şeytan, ana-babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık. (Araf, 27)
Günümüzde bu soy; hint kabilesi olan yahudi soyudur. Kur'an net şekilde şeytanın soyunu anlatmış tarif etmiştir.
Daha önce firavun, ondan önce başkaları, bugün ise yahudilerdir. Bunların kökeni daima İsrailoğulları olmuştur.
Piramit, Din ve ırkçılık başlığında Allah katı ve İslam hakkında bazı bilgiler paylaştım. Burada ise şeytan ve kabilesini direkt olarak ifşa edeceğim.
Adem ilk bilgilendirilmiş insandır. Adem ile birlikte çok sayıda insan zaten dünyada yaşamaktadır, Adem ise dil ile bilgilendirilen insandır. Yani aslında nesneleri isimlendiren insandır. Dil dedik de başlangıcı yani, bak bu masa deyip fazlalıklı olmuş gibi düşünün...
Ancak şu çok net Adem ve soyu yani Ademoğulları bir zürriyettir ve alemlere fazlalıklı kılınmıştır! Hepimiz Adem soyundan gelmiyoruz bunu bir defa bilmeniz gerekir. Ancak İsrailoğulları Adem soyundan geliyorlar!
Bu çok önemli bir bilgidir. Peygamber haberci demektir dedik, İnsanlığı eğitmek için gönderilen müjdeciler olarakta belirtilirler. İşte peygamberler daima bu zürriyetten çıkıyor, bi yaratış nüansı. Tabi tüm insanlar gibi Adem ve soyuda dünyaya yayılmıştır.
Allah kitapta bu durumu ''fazlalıklı kıldık'' diye belirtiyor, bakın üstünü çizerek söylüyorum, hatta üstün'ü çizerek söylüyorum! FAZLALIKLI! Neden üstün'ü çizerek söyledim? Çünkü şeytan ve kabilesi bunu üstünlük olarak yorumluyorlar. Nedir işte seçilmiş insan, üstün insan, aydınlanmış falan filan...
Hayır! Sadece bi fazlalık var ve bu aynı anda bi sorumluluk demektir.
İşte bu soy ve gerçeğe tanıklık edenlerden bu soyun projesine (bknz. Piramit, din ve ırkçılık) inananlar şeytanlar olarak isimlendiriliyor, küresel isimleri ise tağuttur.
Peki bu piçler, yani şeytan ve kabilesi hem bizi hem de Ademoğullarını nasıl onları göremeyeceğimiz yerden görüyorlar?
Dedik ya şeytanın kaynağı iblistir, iblis ise enerjidir. Enerji ise maddeden açığa çıkar. Beşer/İnsan maddesinden ne açığa çıkar enerji olarak? Tabiki her türlü pislik. Şimdi bu şeytan ve kabilesi (çağımızda hint kabilesi yahudiler) iblise uyarak pisliğe dibine kadar bulaşıyorlar dolayısı ile ne olmuş oluyor? Bizim zorunlu olarak oluşan arzu ve isteklerimize hakim olmuş oluyorlar bilgice. Ancak biz adam olmak için bu arzu ve isteklerle napıyoruz? Savaşıyoruz. İşte şeytan ve kabilesi bizi savaşımızda zorluyorlar.
Dikkat edin bak; Ademoğulları bi zürriyettir, İsrailoğulları bunlardan türeyen bi zürriyettir ancak şeytan ve kabilesi seçimdir! İnsanlık ise bunların getirdiklerine göre seçim yapar şahsi ve toplumsal yolunu belirler.
Yani özetlersek şeytan, iblise uyan insandır, ''şeytan ve kabilesi'' ise iblise uyarak organize olmuş olanların somut tarifidir.