Her şeyin sahtekarlık olma ihtimali

[mark twain orcun]

Kur'an-ı Kerim'in malesef son sorusudur ve yanıtı yoktur. Biraz basitçe özet geçmeye çalışacağım, lütfen her şeyi bi kenara bırakarak konsantre olarak anlamak için okuyun. Neden her şeyi bi kenara bırakarak diyorum? Çünkü her şey anlatacaklarımın yanında bi saçmalıktan ibarettir ve ancak bunu idrak edebilir/çevrsel etkilerden(baskılar) uzaklaşır/konsantre olursanız yazdıklarımdan bir şey anlama şansına sahip olabileceksiniz sistem böyle! Zira aklın üstündeki örtü bu bahsettiğim şeylerdir, aklın özü ile okumanız gerekir ki buna da tüm baskılardan ve bildikleirnizdenuzaklaşmak ve aklın üstündeki örtüyü kaldırmak denir, bu şeyi stabil tutmak adeta imkansız dostum.

Size felsefenin ve Kur'an'ın son sorusunu göstereceğim. Aslında ölmedikçe yanıtını bulamayacağınız bi soruyu, son soruyu sizlerle paylaşacağım, zira artık bu soru beni kemiriyor. Kur'an nedir önce onu tekrar edelim.

Kur'an: Kurmak/bağ kurmak/tek gerçek mantık kurma sistemi
Kur'an-ı Kerim: Bunun rehberi ve bi yazılı kitap! Bi yazılı kitap olması nedeniyle çağı da anlatır yani evrimin kapsadığı bu dönemi.

İşte Kur'an-ı Kerim aslında madde madde indirilmiş bir kitaptır, kesin gerçeklerden oluşur dediği bu. Yani insan'ın anlayabileceği en kolay yöntemdir. Başlık atarsın maddeler halinde mevzuyu açıklarsın belirli bi sıralama ile, işte Kur'an da Kur'an-ı Kerim de budur. Bunu ise siz çözüyorsunuz.


Şimdi çözüyosunuz da bişey mi oluyor? Hayır amk. Gelip şu soruya dayanıyorsunuz; ben hayvan mıyım? Daha doğru bir deyişle önemli miyim? Ben söylediğim sadeleştirmeyi ana hatlarıyla yaptım ve bu sonuca ulaştığını gördüm şimdi sizlere kısa bi özetini geçeceğim hayatımı siken şeyin.

Yani şu bilgiyi aldınız demi, Kur'an dediğimiz mantık kurma sistemi aklın üstündeki örtüleri kaldırmaktır. Ve bu şartlar oluştuğunda onu tutabildiğiniz süreç içinde edindiğiniz bilgilerdir. Bu son sorunun böylece kalma nedeni ise ''Allah'' nedir? Sorusunun yanıtının olmayışıdır. Sizlerle sabahlara kadar tartışırım istediğiniz ayetle geliniz. Zaten mevzu bu ayetlerin çarpışması, felsefe dediğiniz şey de bu, Kur'an/bağ kurmakta bu. Ayetler çarpışıyor ve üstte kalan soru bu oluyor. Nedir bu sorunun özetsel kaynağı...

Geldik o malum şarkıya arkadaşlar; Ayetleri özet geçeceğim kafam bulanmasın diye aklın özündeyken yapıştırayım...

Allah diyorki;

Adem ve soyunu seçtik insanlara fazlalıklı kıldık.
Peygamberliği/haberciliği ve kitabı bunların zürriyetleri arasına koyduk diyor. (Bak hepsi değil ha sıkıntı bu!)

Şimdi yeryüzünde bir sürü insan var, bunlar evriliyor filan, bozgunculuk yapıyorlar kan döküyorlar. İşte Adem bilgi ile lider/halife seçiliyor. Sıkıntı şu; Bilgi'nin içeriği yok! Ha dil falan filan ama ''zürriyete'' dikkat çekiliyor, bunun arsına bişey koymaktan bahsediliyor, içerik ise ulaşılabilir değildir.

Zürriyetin arasına konan bi ışık! İşte bu beni aşağılık kompleksine sürüklüyor.

Taa en başlarda benim bi bilgeler fantezisi vardı ya, o sorunun da paralelidir bu.

Kur'an-ı Kerim'de tüm hüküm içeren sözler tam gerçeği yansıtır, bak tam gerçek!


''İnsanların çoğunu cehennem için yarattık''

Siz bişey yapamazsınız diyor! Biz sizi cehennem için yarattık!

İşte bu noktada sıkışıyorsunuz. Tanrılar aramızda muhabbeti bu noktadan sizi sıkıştırıyor.

İspiyonluyorum şu anda başıma ne geleceği artık umurumda değil, Mirac denen şey var ya, aklın özünden yaptığınız felsefe neticesinde yanıtlar bulmanız sonrası uçmaktır. Buna teslim olmak da diyorlar. Zira başınız belirgin şekilde net dönmeye başlıyor, gözleriniz yukarı kayıyor(bilinç gidecek gibi oluyor) ve titreme filan oluyor deprem gibi bişey ve o anda ya teslim oluyorsunuz ya da olmuyorsunuz işte ben sürekli kaçtım. Defalarca mirac geldi çattı ben kaçtım. Çünkü beni bu soru sıkıştırıyor. Öyle bir korkuyla geliyorki şimdi uçacağım ve beni ateşin içine koyacaklar fikri beliriyor. Çok net ama bak bariz yani. İşte bilim kurgu filmleri bu mevzuları yozlaştırarak anlatıyor.

''Allah'ın boyasıyla boyanın'' diye bir ayet var ya işte oraları anlatıyor. Dinin hurafe yönünün kaynağı hep oraların herkesçe bilinmemesindendir. Yok musanın ejderhası, yok bilmemne... Hepsi oraya ait ama bilmediğim için de bişey diyemiyorum.


İnsan'da bu soru belirdiğinde sadece cehennemin içeriği ile uğraşıyorsunuz. İnsan bencildir. Ama başka da çare yoktur.

Size garanti belgesiyle birlikte söylüyorum ki madde böyle bişeydir. Ruh: atom Molekül: Melek diyoruz ya hepsi de özünde bilgidir. Bilgi ne kadar gerçekse o kadar buradayız. Bilgi edindikçe de uçabiliyoruz. Ama işte bilgide bizi ayıran bişey var zürriyetler arası ırkçılık. Gerçek ya da benim zannım fark etmez ben bu şeyle boğuşuyorum.

Oh be amk söyledim rahatladım ister deli deyin isterseniz de ne derseniz deyin. Deli bile olsam akli dengem yerinde bundan eminim. ''Akli denge'' nedir? Delirmekle aynı şey midir? Hayır değildir. Tabii bilimler ve sosyal bilimler! Akli denge bu ikisinden tabii bilimlere daima hakim olmaktır, bunu kaçırmadıkça akli dengenizi yitirmezsiniz. Ancak delirmek daha çok akletme faaliyetini de içinde barındıran sosyal bilgilerde, karmaşa içinde çıldırma pozisyonuna gelmektir. Hangisi daha zararlı diye sorarsnız benim bi fikrim yok, ikisi de belaya sürükleyebilir. Ancak benim dengem yerinde zira katları ayırabiliyorum, maddedeyim ve buradaki şartlarla ulaştığım sonuçları aşmıyorum.

Yırttığım Kur'an-ı Kerim sayfalarının, kırdığım çanak tabağın haddi hesabı belli değil amk. Buraya gelip size yazdıklarım sükunet içinde olduğum anlardaki sonuçlardır. Ama bu defa daha net anlattım. Bi liste yapsam kapatın la bunu dersiniz.

Felsefi süreçte kırıp/yırtıp attıklarım;

- 1 bilgisayar, 2 adet kullanılmayan 37 ekran tv, 2 cep telefonu, Çok sayıda, sigaranın üstüne düşmesi sonrası yanan eşofman ve türevi ev kıyafeti, saçma sapan saatlerde sokaklarda keş gibi dolaşmak (ki hiç tarzım değildir ben evde sorgularım), 2 adet tablet, sayısız kur'n-ı kerim meali (1 tanesi nerden baksan 100 senelik ve arapça onu o nedenle yırtmıştım), komple bardak takımı ananeden kalan... Bunlar şu an aklıma gelenler.

Ve emin olunuzki bu sorunun yanıtı yok, aklımı boşaltmak için konsantrasyon sınırlarını zorlamama rağmen bu sorunun bi yanıtı yok, ya götünüz yiyip uçacak/teslim olacaksınız ya da yok.


Şu anki fikrim cehennem için yaratılan aşağılıklardan olduğumdur. Cehennemin niteliği ise tam bi çözülemezdir zira evrim devam ediyor. Sürekli buna olumlu bakmaya çalışarak yaşamaktayım. Lan Allah neden yaksınki filan ama dünya'da olabiliyor bebek yakılıyor beni neden yakmasınki diyorum sonra. İşte beyler mevzular böyle ve yanıtsızdır, boşa kasmayın amk, özeti alın bir an evvel sistemi çökertelim başka çare yok.

Sistem nasıl çöker?

Çağlara göre kıyametler var evrimde. Nuh tufanı su baskını idi, şimdi sırada ateş var, sonra toprak sonrasında ise hava ve son yaratılış. Şimdi bunlar haarp ile sürekli elektromanyetik dalga akımı üretiyorlar bi yerlere gönderiyorlar filan, iyonosferde mercek falan filan... Ben anlamam ama bildiğim tek şey var ise çağın toplu kıyameti ateş olduğu yönündedir bu da elektromanyetik dalga akımlarının dünyayı sikerteceğidir. İnsan dediğimiz şeyin %70'i su nası bi gebereceğiz burdan anlayın, hidrojen ve oksijen ayrışacak elektromanyetik dalgalar nedeniyle hepimiz gebereceğiz ve tabi nasıl şiddetli bişey olacaksa her şeyi yerle yeksan edecek. Çağımıza uygun olan kıyamet budur. Ve ben uzakta görmüyorum bunu belirteyim. Bence bizim nesil görür. Yani 4 adet Nuh olayı olacak sonra ahiret. Peki bizim rolümüz nedir bu şeyin olmasında? İfşa etmek, öğrenmek, biz öğrenince oluyor amk. Nuh ve ekibini hatırlayın işte o kadar kişi öğrenirse sonuç oluşuyor. Nuhun gemisine aldığı hayvanlar nedir? Hücrelerle alakalı bişey nuh bi kişi değil bi kavimdir. Temsili olarak nuh diye isimlendirmişler kavimin ulaştığı fikri ve anlatışını. Şöyle düşünün Türkiye kavmi ve liderleri Türk!? Onun gibi bişey. Gerçi şimdi amerika kavmi ve liderleri amerik, Kur'an böyle anlatır. Yani şunu diyorum çağın bayraktarı ve bu isimle isimlendirilmesi. Yoksa nuh diye biri gemi alıp geliyor, içine de bütün hayvanlardan koyuyor diye bişey yok, hayvanlar hücrelerle ilgli bi olay ve bilimsel anlamda kavim ileri. Zaten evrimin devamı için bu şart, birilerinin tezgahlayıp hayatta kalmaları gerekiyor ve gerekleri sağlamaları insanlığın/evrimin devamı için. Anlayacağınız her şey bi teşko. Tek tutunduğum dal ''iğreti dünya hayatı'' belki burdan yırtarız yoksa hiç şansımız yok. Yani dünya hayatı iğreti diye bunlar oluyor ya Allah iydir amg!? :S


İyilikte tartışmalı felsefede onu da diyeyim, kime yönelik iyilik? Amk duğum zürriyeti iyiliği kendilerine yapacakları son yapı olarak düşünüyor olabilir, yani biz öylesine geldik geçtik sonra bizi yakacaklar. Kendileri ise finalde yaşayacaklar. Böylece arzuladıkları maddeye ulaşmış olacaklar. Ama bizler tam bi soru işaretiyiz. Diyeceğim kelimleleri arındırırsınız ama durumlarla arınıyor ve bu zürriyetin içine konan ışığın niteliği bilinmedikçe yorumlarınız komple hatalı oluyor. Bana ikidebir gelip biz Allahız diyorlar cinnler. Cinn dediğin şey budur. İletişim net ve kesin! Hurafe ile bi alakası yok cinnler aramızda yaşıyor ve insanlar! Uçunca nitelikleri cin oluyor, yani insanın maddeyi aştığı andaki haline cinn deniyor. Ama söylediğim gibi zürriyetin içine konduğu söylenen ışık/bilgi tüm mevzuyu bozuyor sizi dışlıyor.

Diyeceklerinizi biliyorum zaten; kafası güzel, ne içtin.. Klasik şablonlar hepsi hikayedir. Söylediklerim kesin bilgilerdir. Bana yaşadığım şeyi anlatmayın. Benden daha maddecisini dünyada bulamazsınız! Zaten bu sayede hala hayattayım. Kafayı yemedim çünkü rehberden yorumlamaya devam ediyorum. Muhammed de anlatmış ona da deli demişler, ben de anlattım muhtemelen bana da diyecekler. Ama gerçektir bazı insanlar ya çok piç kurusu uçtuklarında sırf piçlik yapıyorlar ya da gerçekten üstünler. İnternet gibi olm, uçunca orada evlerimize giriyrolar ruh evlerimize v eiletişim sağlıyorlar.

(Işık suresi 29) - İçinde oturulmayan ve sizin için bir meta (yarar) bulunan evlere girmenizde bir sakınca yoktur. Allah, açığa vurduklarınızı da, sakladıklarınızı da bilir.

Burada bahsedilen ev aha da bizim bilmediğimiz gerçek vatanımızdaki evlerimiz. Piç kuruları bu evlerimize girip bize telkin yapıyorlar. Orda bizim karı var, amk duğum kontrolü kaybediyor biz olmayınca ve başkaları kullanabiliyor karıyı değil de evi. İç sesimiz dediğiniz şey dünya dediğimiz ortmdan aldığınız birikime/verilere bağlı olmak koşuluyla bunlar tarafından yönlendirilebiliyor. Biz sadece izliyoz amk. Düşünmek dediğiniz duymaktır



(Zühruf 33) - Eğer insanlar (Allah'a karşı isyanda birleşip) tek bir ümmet olacak olmasaydı, Rahman’ı (Allah'ı) inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerinde çıkıp-yükselecekleri merdivenler yapardık.

34- Evlerine kapılar ve üzerinde yaslanıp-dayanacakları koltuklar,

35- Ve (daha nice) çekici-süsler (de verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, Rabbinin katında muttakiler içindir.


Dünya'da çokça merhamet edeni inkar edenlerin (işte bu yazı ile ben mesela) evlerine gümüşten tavanlar!? çıkıp yükselecekleri merdivenler!? Evlerine kapılar!? Ve koltuklar!? Ve daha nice çekici süsler!?

Bunlar ne anlatır ben bilemem çünkü uçmadım, ama tasavvuf ve türevlerinde merdiven zart zurt olaylarını görürsünüz zaten yozlaştırdıkça yozlaştırmışlardır gökten çıkmak filan...


Ama diyorki bunlar dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise! bakın dikkat ''muttaki'' olanlar içindir kim lan bunlar? İşte ben bizin cehennem için yaratıldığımızı ve muttakiler diye nitelenen şeyden olabilme ihtimalimiz bulunmadığını düşünmekteyim, inanç tabi bu sürekli değişiyor. İnanç dediğiniz şey ''an itibariyle'' şeklinde ancak lanse edilebilir veriler ise sabittir, üstüne eklersiniz inanç sürekli değişir. Benim an itibariyle inancım budur. Ahirette bizi itelicekler ateşe inancım budur. Yapısını bilmiyorum ama ateş kesin.

Ahiret yalnızca şunlar içindir, ahiret yalnızca bunlar içindir... Diye ayetler var, ayetler çok kesin, tüm bu ayetlerin bizi dışladığına inanıyorum. Hepsi tezgah yanacağız hepimizde ateşte, ölmeyin lan. Ben ölümden zerre kadar korkmazdım şimdi en büyük korkum ölümdür.


Bunlar süreçler ise kurtulma şansı vardır sadece, yoksa hiç yok. Şimdi insan diyor ama bilemiyozki insan nedir mevzular kat kat. Çözemiyorsunuz zor yani. Kur'an mantık sistemini bilmek maddeleştirmenizi sağlıyor ama nereye kadar, tonla bilmediğiniz şey var. Onları maddeleştiremiyorsunuz işte onlar için de diyorki; bilmediğin şeyin ardına düşme. Düşme de götümüz közlenecek!? Bu da böyle bi döngü.

Ben neden sürekli bunları yazıyom? Bi an evvel Kur'an mantık sistemini herkes öğrensin de benim de karşılıklı bilgi alışverişi yapabileceğim kişiler olsun, şu sonumuzu bi öğrenelim diye. Tek başına çok zor. İfşa ile ilerlenir mevzu bu.


Yazı dağınık oldu kusura bakmayın çünkü ben darmadağınım şu an aklın özü kaçtı gitti yazarken, zaten kelime haznem dar, şevkat yeri de Allah'ın dar her şey karıştı.

Ayete bak amg rahman olan Allah!? Dünya'da yarattıklarına çokça merhamet eden. Lafa bak ya :S e ahiret? Sürpriz diyor amk öyle sürprizin.

Dünya'daki merhamete bakın şimdi bi!? Baktınız mı? Bi hayal edin amk ahireti.

Şunu diyorum görmek çözmek istiyrosanız Allah'a yalakalık yapmıcaksınız ilk kural bu. Labirentin ta kendisindeyiz.