Dini İnancı Rasyonel Temele Dayandırma İsteği

Din ve Felsefe üzerine fikir alışverişinde bulunuyoruz

Dini İnancı Rasyonel Temele Dayandırma İsteği

Mesajgönderen ehli maide » 12 Ağu 2017 16:44

facebook
twitter
gplus

20. ve 21. Yüzyıllarda popülaritesi artan olgu. Öyle ki artık bunu yapmayan insanlar toplumun azınlık bir kesimi tarafından aşağılayıcı yaftalarla küçümseniyor. Bir bakıma haksız da değiller. Fakat yüzyıllardır devam eden insanlık tarihinin en kadim geleneği olan dinlerin ve din ihtiyacının, zaman içinde her insanın düşünerek, sorgulayarak ulaşabileceği bir kültür oluşturmadığını da es geçmemek gerek. Dinlerin hedefi de bütün, devasa insanlar topluluğunun kendi araştırmaları neticesinde kabul edip benimsediği bir kurum olmak değildir.

Daha da ileri gideyim, bence dine rasyonel sebeplere dayanarak inanılmaz veya iman edilmez. Din; teslimiyettir, kültürdür. Bir birikimdir. İnsanoğlunun en kadim ihtiyaçlarındandır. Bu haseple, her ne kadar günümüzde her şeyin nedenlere dayanarak açıklanması ve temellendirilmesi, hayatımızın her alanını etkileyen bilimin ve bilimsel yöntemin temel taşlarından biri olduğu bilinse de, bu anlama ve algılama yöntemi dinler üzerinde geçerli kılınmaya çalışılmamalıdır.

İnsanlar topluluklar halinde yaşar. Her topluluğun kendi anlayış ve ihtiyaçları doğrultusunda benimsediği dinler vardır. Bir dine inanmak isteyen insanın sebebi, kişisel bazda spiritüel ihtiyaçlarını karşılamak ve doyurmak, hayatın zorluklarına karşı bir kalkan vazifesi görmesini sağlamak olmalıdır. İnsanın kendisini toplumdan bağımsız düşünemeyeceğimiz için kişi eğer dine inanmayınca kendini yaşadığı toplumdan, ailesinden, çevresinden soyutladığını düşünüyorsa dinsizlik onun için hiçbir yarar sağlamayacaktır.

Din, kişinin ve toplumun vicdanında olmalıdır. İman etmek için spesifik bir neden aranmamalıdır. Aransa da bulunamaz. Son dönemde insanlar her ne kadar dine ihtiyaç kalmadığını, bilimsel yöntemle birçok şeyin anlaşılabilir hale geldiğini düşünse de, dinlerin amacının etrafımızdaki çevreyi bilimsel veya bilimsel olmayan metotlarla açıklamak olmadığı ortadadır. Din, insanlığın kadim bir ihtiyacıdır. İnsanı bireysel ve toplumsal yaşamına adapte eder. Gerçekliği inanca dayalıdır. Kişi, inanıyorsa gerçektir. Gerisi mühim değildir. Ve şu da bir gerçektir ki, birçok insan dini olgular olmaksızın zorluklarla baş edemez. Baş edeceğini iddia eden insanların, zorluk kavramından ve yaşayışından bihaber olmaları muhtemeldir.
ehli maide
 
Mesajlar: 3
Kayıt: 10 May 2014 17:41

Re: Dini İnancı Rasyonel Temele Dayandırma İsteği

Mesajgönderen eskimo » 12 Ağu 2017 18:14

facebook
twitter
gplus

ehli maide yazdı:Daha da ileri gideyim, bence dine rasyonel sebeplere dayanarak inanılmaz veya iman edilmez.


Buna büyük oranda katılıyorum, ancak günün sonunda bir bilim adamı (yada bir filozof, düşünür vs.) herşeyi sorguladığı gibi dini bir inanca da "rasyonel" ve "irrasyonel" sebepler ile birlikte bakması akıl ve mantığın gereğidir. Bilinen yaygın kutsal dinlerin de doğuşuna bakarsak aslında bu tip "rasyonel" anlamlandırma çok ciddi bir şekilde ele alınmıştır. Örneğin, Hz.Muhammed, Hz.Musa, Hz.İbrahim (ve hatta Buda vs.)

Bunu günümüzde de biraz daha bilimsel (en azından felsefi anlamda) çalışma yapma gayretinde olan kişiler yapar (ya da bireysel anlamda hayata derin bakan kişiler de olabilir) yada yapabilir diyebiliriz.

Özetle; Birisi "2x2=4 gerisi beni ilgilendirmiyor ki" diyebilir, başka birisi de "2x2=4 tamam da neden?" diyebilir ;)
Kullanıcı avatarı
eskimo
 
Mesajlar: 2612
Kayıt: 22 Haz 2013 22:57

Re: Dini İnancı Rasyonel Temele Dayandırma İsteği

Mesajgönderen Sahra » 12 Ağu 2017 21:05

facebook
twitter
gplus

Yazının özeti: Din mantığınıza sığmasa da, uydurma bir şey gibi gelse de toplum halinde daha kolay yaşamanızı sağladığı için inanıyormuş gibi yapın gitsin.
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09

Re: Dini İnancı Rasyonel Temele Dayandırma İsteği

Mesajgönderen ehli maide » 13 Ağu 2017 11:35

facebook
twitter
gplus

Sahra yazdı:Yazının özeti: Din mantığınıza sığmasa da, uydurma bir şey gibi gelse de toplum halinde daha kolay yaşamanızı sağladığı için inanıyormuş gibi yapın gitsin.
Din mantığa uydurulabilecek, mantıksal çıkarımlar yapılabilecek bir alan değildir. İnsanın hayatta deneyimlediği her şey inançtır. Bunun istisnası yoktur. Dış dünyadan verileri duyu organları vasıtasıyla alırız. Duyu organlarının gerçekliği yansıttığına dair bir önkabulü vardır her insanın. Bu önkabul %100 inanca dayalıdır, gerçekliği hiçbir şekilde ispatlanamaz. Kaldı ki, yapılan ispatlar da 'insan'ın sınırları dışına çıkamayacağı için, gene bir inanç olmaktan öteye gidemeyecektir.

Edindiğimiz her türlü bilginin ve bu bilgilere dayanarak oluşturduğumuz yaşam deneyimlerinin inanç olduğunu söyledim ve şimdi de insanın günlük hayatın sürerliği içinde unuttuğu bir inançtan bahsedeyim.

Yaşama inancı. Evet, birçok insan bundan saatler, günler, aylar, yıllar sonra yaşayacağına dair kesinliği tartışılmaz bir inanca sahiptir. Bu inanca sahip olmasa hayata tutunamazdı. 1 saat sonra öleceğine inanmış/ inandırılmış bir insanın hal, tavır ve hareketlerinde ne tür radikal değişiklikler olacağını düşünelim. Halbuki gayet sıradan bir hayat yaşayan insanın da 1 saat, hatta 1 dakika sonra hayatta olacağının hiçbir garantisi yoktur. Sadece buna inanmıştır, çünkü bu inanç ona her alanda yaşama gücü verecektir. Bu inancın gerçekliğine dair ispatlar sunmaya çalışmaya veya yalanlamaya gerek var mıdır? Yoktur.

Dini inanç da, gündelik yaşamdaki inançların belki en kapsamlısı, en temelidir. Ölümden sonraki hayata inanç, yaratıcının varlığına ve birliğine inanç, doğaüstü varlıklara inanç. Bunlara kesinlikle inanmak için rasyonel, somut bir kanıt aramak gerekmez. Aransa bile çoğunlukla mantıksız sonuçlara ulaşılacaktır, zira bugüne kadar dünya üzerinde dini konular belki en çok konuşulan konular olmasına rağmen, Tanrı'nın varlığının veya dinin gerçekliğinin ispatı hakkında verilen argümanların hiçbiri, insanların çoğunun kesinlikle kabul edeceği biçimde olamamıştır. İspat diye verilen argümanlar, kişisel inançların ötesine geçememiştir.

Somut şeylerin ve hayatın varlığına inanç, nasıl kişinin gündelik yaşamını çekilir kılıyor, normalleştiriyorsa dini inanç da kişinin hem spiritüel boşluğunu doyurur, hem kişisel yaşamında avantajlar sağlar. Yoksa dini inancın veya Tanrı'nın, ispatına binlerce ömür harcansa da ulaşılamaz. Yokluğu da ispat edilemez. Dolayısıyla son noktada iş, kişinin vicdanına kalmıştır. Dileyen iman, dileyen inkar eder.
ehli maide
 
Mesajlar: 3
Kayıt: 10 May 2014 17:41

Re: Dini İnancı Rasyonel Temele Dayandırma İsteği

Mesajgönderen Sahra » 13 Ağu 2017 19:32

facebook
twitter
gplus

Vicdan bunun neresinde? "İnanmak dünya üzerinde işime yarıyor, inanayım bari" demek mi vicdan?

"İnanmak dünya üzerinde işime yarıyor, inanayım bari" dememek cehenneme gitmeyi mi hak ettiriyor?
8 yıl deistlikten sonra 19 sistemiyle Müslüman oldu. Ayrıntılı bilgi için: http://tanrininkodu.blogspot.com/2018/0 ... du-19.html
Kullanıcı avatarı
Sahra
 
Mesajlar: 11004
Kayıt: 11 Tem 2013 11:09


Dön Din & Felsefe
cron