Bir olayı meydana getirecek sebepler ne kadar fazla ise , o olayın gerçekleşme ihtimali o kadar artar.
Sebepler ne kadar fazlalaşırsa, o olayın olması o derece kesinleşir.
Örneğin, yolların bozuk, trafik ışıklarının arızalı ve sürücülerin sarhoş olduğu bir güzergahta, trafik kazasının olma ihtimali yüksektir. Örnekler arttırılabilir.
Şu anda bilgisayarımın spagetti görünümündeki elektrik kablolarına basıyor olmam ve o kabloların birindeki bir elektrik kaçağı, benim ölümüme dair bir sebeptir, olabilir.
Yine şu anda, Karadeniz den Marmara ya geçmekte olan bir palamutun, yarın onu yerken, kılçığının nefes boruma kaçması da ölümüme dair bir sebep olabilir.
Kim bilir belki de şu an ayak baş parmağınızda dolaşan kan pıhtısıdır, üç ay sonra kalbinize ulaşıp, sonra size kalp krizi geçirttirecek ve öldürecek sebep..
Hayatınızın sonuna kadar ölümünüze yol açacak sebepleri çoğaltabilir ve o saydığınız sebeplerden değilde başka bir sebepten de ölebilirsiniz..
Burada garip olan şu; ölüm olayına neden olacak milyonlarca sebep olmasına rağmen yine de yaşıyoruz.
Üstelik ortalama bir ömür süresi bile biçebilecek kadar.
Şansa mı yaşıyoruz? Mümkün..
Ama bizi öldürecek bu kadar çok sebep varken, şansa değil de bahşedilmiş ve her an bahşedilen bir hayatı yaşadığımız daha mümkün duruyor bence..