muhibbi şiirleri

[muhibbi]

özgür olmak zor geliyor bana,
kuşlar kafeslerdeyken

özgür olmak zor geliyor bana,
limon ağacı saksıdayken

özgür olmak zor geliyor bana,
düşünebilen bir kadınken

özgür olmak zor geliyor bana,
şaşağalı mezarlar için ölünüyorken

özgür olmak zor geliyor bana,
kapılar kilitliyken

özgür olmak zor geliyor bana,
hapishaneler varken

özgür olmak zor geliyor bana...
yazan möö...

[muhibbi]

yanılıyorsun,
yanlış anlıyorsun,
sende büyüyeceksin çocuk

çok şey bildiğini sanıyorsun,
belkide biliyorsun,
ama neye yarar,
bu dünya göründüğü gibi değildir çocuk

sadece düşünerek bu sırrı çözemezsin,
artık bir şeylerini feda etmelisin çocuk

bu nefse teslim olmak kolay,
savaşmak zordur çocuk

sevişmeden sevmek zordur çocuk
bir kalbe girmek kolay o kalpte kalmak zordur çocuk

bu dünyadan bir şey almak zordur çocuk
ölmeden önce ölmek zordur çocuk

ağlamadan gülmenin kıymetini,
kaybetmeden bulmanın kıymetini bilmek zordur çocuk

yazan möö...

[muhibbi]

seni seviyorum.
seninle her buluşmamız zevk veriyor bana,
uzun yıllardır birlikteyiz.
sensiz bir günü mü hatırlamam.
senden ayrı iki saat zor geliyor bana,
sen yanımdayken sohbetlerim daha zevkli oluyor sanki,
seni sadece ben değil, tanıdığım bütün insanlar seviyor.
sıcacık sın.
porselen kupanın içinde çok hoş gözüküyorsun.
baştan çıkarıcı koyu kızıl rengin
çok alıştım sana, uzak kalamıyorum senden,
inanmayacaksın belki ama baş ağrıma bile iyi geliyorsun.
yalnız kaldığım her an yanımda ol istiyorum.

yazan möö...

[muhibbi]

insanlara güvenmiyorum
çünkü kendime güvenmiyorum.

insanları hain buluyorum
çünkü yeri gediğinde bende hain olabiliyorum.

insanların yalancı olduğunu düşünüyorum
çünkü yeri geldiğinde bende yalan söylüyorum.

insanlara karşı dürüst davranıyorum
çünkü bana da dürüst davranılsın istiyorum.

insanlara nefis terbiyesi için yardım etmek istiyorum
çünkü aynı yardımın bana da yapılmasını istiyorum.

her insanın içinde bir korku olduğunu biliyorum
çünkü en korktuğum anda dahi,
korkusuz, cesur bir insan gibi davranabiliyorum.
yazan möö...

[muhibbi]

mezarlık kasabasında çalışan tek insandı, bekçi Haydar
her sabah güneşin ilk ışıkları ile başlar dökülen yaprakları temizlemeye
konuklarını nasıl memnun edeceğini,
onlar için daha neler yapabileceğini düşünürdü
kimse bu kasabadaki insanları umursamazdı
unutulmuş insanlardı bu kasabanın sakinleri
kendini hep onların yerine koyardı
Lale,5 yaşında küçük bir kızken ölmüştü
her gök gürlediğinde yanına gider
korkmaması için yanında bekler,
beklerken kendi çocuklarını düşünürdü
yanlarından geçerken konuşurdu onlarla
sabah işine erken başladığı zamanlar daha bir sessiz olurdu
mezarlık kasabası sakinleri onun hayatının bir parçasıydı
mesela Mahmut efendi,dedesinin adıydı Mahmut
doğum tarihleri bile aynıydı 1920
kimi kızı, kimi oğlu, kimi babası, kimide teyzesiydi
çoğunun hikayesini bilirdi
Mezarlık sakinlerinin sevenleri yılda bir iki defa ziyarete gelirlerdi
ama bekçi Haydar hep yanlarındaydı
bu kasabaya geldiğinde 23 yaşındaydı,
kasabanın müştemilatında kalırdı
sevdiği kadını bu eve gelin getirdi
çocukları bu evde doğdu ve büyüdüler.
karısı, çocuklar da sevdi mezarlık kasabasını
korkmuyorlardı, ölü olan kasaba sakinlerinden
diğer insanlara da anlatıyorlardı ölülerden korkmayın diye
ama kime anlatacaklardı ki
insanlar boş gözlerle bakıyorlardı
aslında o da biliyordu insanların ölülerden değil
ölümden korktuklarını...

yazan möö...

[muhibbi]

76 yaşında yaşlı bir kadınım
Bağırıp çağırmayın ne olur
Hastayım.
Biraz huzur ve sessizlik istiyorum
Ne olur anlayin beni,
Siz de yaşlanacaksınız,
Yapmayın çocuklar

Çocuklar acımasız! bağırıyorlar,
Git diyorlar, nereye gidersen git
İstemiyoruz seni bura da
oyun oynamak istiyoruz biz
Ne yapalım yaşlı isen...

Allahım duy beni...
Yalvarıyorum sana,
Bana yardım et.
Ne olur... diyor yaşlı kadın.

Yazan möö...

[muhibbi]

Beynimden, kalbimden
Ellerimden, gözlerimden,
Ayaklarımdan,
Kendimden bıktım.

Nefes almaktan,
Yemekten
İçmekten,
Uyumaktan,
Uyanmaktan bıktım.

Geceden, gündüzden,
Geçmişten, gelecekten,
Bu dünyadan bıktım.

Yaşamaktan,
Cennetten , cehennemden bıktım.

Yazan möö...

[muhibbi]

Sevgi dolu bir Annemiz,
Evimiz, rahat bir yatağımız,
Temiz, ütülü giysilerimiz,
Sıcacık bir banyomuz,
Olmasaydı ne olurdu.

Bir işimiz,
Bir kuruş paramız,
İtibarımız,
Olmasaydı ne olurdu?

İnternetimiz,
Bilgisayarımız,
Cep Telefonumuz,
Olmasaydı ne olurdu?

Beynimiz
Gözlerimiz,
Okuma yazmamız
Olmasaydı ne olurdu?

Bir bebek
90 yaşında
Ölmeseydi
Ne olurdu?

İneklerimiz,
Koyunlarımız,
Tavuklarımız,
Dişlerimiz
Olmasaydı ne olurdu?

Çiftçimiz
Amelemiz
Hizmetçimiz
Olmasaydı ne olurdu?

Ekmeğimiz
Suyumuz
Oksijenimiz
olmasaydı ne olurdu?

Nefsimiz,
Cinsiyetimiz,
Aklımız,
olmasaydı ne olurdu?

Tekkelerimiz,
Türbelerimiz,
Hacılarımız,
Hocalarımız,
Olmasaydı ne olurdu?

Peygamberlerimiz,
İnançlarımız,
Bizi yaratan Allah'ımız,
Olmasaydı ne olurdu?

yazan möö...

[muhibbi]

Korkularım,
Ölümlerim, ağıtlarım var,
Okuduğum kitaplardan kalma.

Savaşlarım,
Zaferlerim,
Mağlubiyetlerim var,
Okuduğum kitaplardan kalma.

İsteklerim,
Arzularım, hayallerim var,
Okuduğum kitaplardan kalma.

Aşklarım,
İhanetlerim var,
okuduğum kitaplardan kalma.

yazan möö...

[muhibbi]

gidin dostlar
hepiniz gidin, mutlu olun.
ben alışkınım yalnızlığa,
adaletsizliklere göz yummaya
ben alışkınım terk edilmeye
hepiniz gidin be...

lanet olsun senin gibi klavyeye,
ben söylemeden,
ben yazmadan,
ben olmadan,
bir işe yazamayışına lanet olsun.

lanet olsun söylemediğim sözler için,
lanet olsun dinlemediğim sözler için
lanet olsun taraf olmadığım için

lanet olsun sana klavye
her söylediği mi yazdığın için
lanet olsun sana klavye
yine baş başa kaldığımız için

yazan möö...