sonra bir de şey vardı, ehm, özgürlük. herkes özgürlük istiyor ama esasında herkes kendi özgürlüğünü istiyor. oysa ben herkesin özgürlüğünü istedim. bırakın, homoseksüeller evlensin, bırakın başörtülüler her yere girebilsin, içki serbest olsun ve isteyen çıplak bile gezebilsin. ne olacak ki? kime ne zararı var? hem zaten, yasaklandıkça önündeki cılız seti aşıp coşkuyla taşmıyor mu bunlar? ne hakla rahatsız olduğumu söyleyebilirim ki. rahatsız oluyorsam basit bir çözümü var çünkü, bakmam olur biter. kafamda deli sorular.
ama lise döneminde tanıdığım bütün bayan arkadaşların (okulumuzun kızlar için pansiyonu vardı yatılı) kapanırken "aman nasılsa bütün hafta okulda zorunlu açığım, hafta sonu eve giderken kapanacağım" diyerek kapandığını ve içten içe okullarda kapalılığın serbest olmasından en çok onların korktuğunu fark ettiğimde yasakların ters teptiğini anladım. daha o zamanlar anlamıştım, okullarda kapanmak serbest olsa o kızların çoğu açılırdı. acı gerçek.
yok sen kapanma, yok homoseksüelleri asalım, yok görüşleri farklı insanları keselim iyi de sana ne be amına koduğumun evladı? sonra da düşünce özgürlüğü, tüm görüşlere saygılıyorum reöreöröere yapıyorlar. neyse sakinim.