tasavvuf: ne yolu

Din ve Felsefe üzerine fikir alışverişinde bulunuyoruz

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen yazyagmuru » 16 Nis 2015 14:45

facebook
twitter
gplus

şaka bir yana.
keşif ya da ilham aldıklarını iddia edenlerin tamamı şarlatandır demiyorum. gerçekten de keşif görüyor olabilirler ancak bunun Allah katından olmadığı aşikar.zira kutsal kitabımız Kur'an'da, peygamberimiz (S.A.V) için 'nebilerin sonuncusudur' buyurulmasıyla vahiy kapılarının kapandığını anlıyoruz. çekilen çilelelerin ve sözde nefsi öldürmenin amaçlarından birisi de bu tür deneyimleri yaşamak olmalı. boşuna "tasavvuf anlatılmaz, yaşanır" demiyorlar.

neredeyse keşif ya da ilham dedikleri şeylerle amel edecekler.
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kullanıcı avatarı
yazyagmuru
 
Mesajlar: 1295
Kayıt: 13 Tem 2013 11:11
Konum: ankara

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen bayekurt » 16 Nis 2015 16:09

facebook
twitter
gplus

Ben yorum yapmadım,
üzerinde düşünülsün istedim.....
Adam,orjinal bişey söyledim havasında,Molla Sadra nın felsefesini çarpıtmış.
Sadece, bu bilgi kanalı üzerine, odaklanalım......Şiir dir demiyorum diyor.Ama izah etmek için, o, metaforu
kullandım diyor.
Ama , özgür felsefi akıl ,bunlar üzerinde düşünebilir.
bayekurt
 
Mesajlar: 588
Kayıt: 27 Ağu 2014 12:30

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen sfu » 16 Nis 2015 17:15

facebook
twitter
gplus

"Geleneksel beyana göre Peygamber sadece bir araçtı, o sadece Cebrail tarafından kendisine ulaştırılan bir mesajı bildirdi. Ancak benim görüşüme göre Peygamber, Kurân’ın üretiminde çok önemli bir rol oynadı. Şiir sanatının mecazı bunu açıklamak için bana yardım ediyor. Peygamber, tıpkı bir şair gibi dışarıdan gelen bir kuvvet tarafından ele geçirildiğini hisseder. Fakat aslında daha da iyidir: Aynı zamanda Peygamber kendisi herşeydir: Yaratıcı ve üretici. İlhamın dışarıdan mı yoksa içeriden mi geldiği sorusu ise gerçekten konuyla ilgili değildir, çünkü vahiy düzeyinde dışarısı veya içerisi arasında fark yoktur. İlham, Peygamberin ÖZÜNDEN gelmektedir. Her kişinin özü ilahidir, fakat Peygamber ilahiliğinin farkına varmış olduğu için diğer insanlardan ayrılır."

Valla bu mantığın üzerinde düşünülecek bir tarafı yok. Peygamber kendisi herşeymiş. Yaratıcı ve üretici. Bundan daha açık şirk olur mu? Vahiy için içerisi dışarısı arasında fark yokmuş. Yani cebrail allah katından söz getirmese de olur kalbine doğan, hissettiğin vahiydir diyor. Bundan daha açık şirk olur mu? İlham peygamberin özünden gelmekteymiş. Her kişinin özü ilahiymiş. Yani bu işlere kafa yoran birisi özüne dönüp ilhama ulaşabilir diyor. Bundan daha açık şirk olabilir mi? Yani bunları yazmaya utanıyorum ben çünkü aklınızla alay ediyor gibi hissediyorum kendimi.

Bir de gelenekçilere göre peygamber araçmış ta cebrailin ulaştırdığını insanlara bildirmiş. Ulan ne gelenekçisi allah söylüyor öyle olduğunu zaten. Vallahi şaka gibi.
sfu
 
Mesajlar: 94
Kayıt: 10 Nis 2014 02:14

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen bayekurt » 16 Nis 2015 19:01

facebook
twitter
gplus

yazyagmuru yazdı:şaka bir yana.
keşif ya da ilham aldıklarını iddia edenlerin tamamı şarlatandır demiyorum. gerçekten de keşif görüyor olabilirler ancak bunun Allah katından olmadığı aşikar.zira kutsal kitabımız Kur'an'da, peygamberimiz (S.A.V) için 'nebilerin sonuncusudur' buyurulmasıyla vahiy kapılarının kapandığını anlıyoruz. çekilen çilelelerin ve sözde nefsi öldürmenin amaçlarından birisi de bu tür deneyimleri yaşamak olmalı. boşuna "tasavvuf anlatılmaz, yaşanır" demiyorlar.

neredeyse keşif ya da ilham dedikleri şeylerle amel edecekler.


Allah’a izâfe edilen vahyetme
fiili peygamberler yanında Hz. Mûsâ’nın
annesinde olduğu gibi insanlara, meleklere,
arılara, yer küresine ve göklere yö-
neliktir. şeytanlara atfedilen vahiy sözlük
anlamındadır ve şeytanın kendi dostları
olan insanlara ve cinlere, peygamberlerle
müminlere düşmanlık etmeleri için gizlice
telkinde bulunmasını ifade eder (el-En‘âm
6/112, 121). Bazı âyetlerde (en-Nahl 16/2;
el-Mü’min 40/15)peygamberlere indirilen
vahyin “ruh” diye anılmasının sebebi vahyin insanları,
mecazi mânada ölüm demek
olan bilgisizlik ve imansızlıktan kurtarıp
onların gerçeği bulmasına yardım etmesi hikmetine bağlıdır. Alıntı isl.ans.
bayekurt
 
Mesajlar: 588
Kayıt: 27 Ağu 2014 12:30

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen bayekurt » 16 Nis 2015 19:54

facebook
twitter
gplus

Âlimlerin çoğunluğu vahyin sadece pey
gamberlere verildiğini, diğer insanlarla il
gili vahyin ilham mânasında olduğunu ka
bul eder. Ancak velîlere de vahiy geldiğini
savunan âlimler de vardır (Râgıb el-İsfa
hânî, el-Müfredât, “vhy” md.; Fahreddin
er-Râzî, XX, 70; Elmalılı, V, 4259).
Vahiy türleri naslardan hareketle şöyle
sıralanmıştır:
1. Sâdık rüya. Allah’ın doğ-
rudan veya melek vasıtasıyla rüyada peygamberlere
ve sâlih insanlara bildirdiği vahiy,
2. Allah’ın perde arkasından peygamberlere hitap yoluyla indirdiği vahiy.
Bu tür vahiyler kalp ile değil kulakla algılanır.
Tûr dağında Hz. Mûsâ’nın yanı sıra mi‘racda Hz. Muhammed’e de
bu tür vahiy gelmiştir.
3. Allah'ın peygamberlerin kalbine
ilka ettiği vahiy.
Kutsî hadisler bu tür vahiylerdendir.
Resûlullahın kalbine sözsüz
telkin edilen mânalar ise diğer hadisleri
teşkil eder (M. Abdülazîm ez-Zürkanî, I,44).
4. Cebrâil’in aslî sûretinde Peygamber’e görünerek tebliğ ettiği vahiy.
Hz. Muhammed’e Hira dağında ve mi‘rac esnasında me’vâ cenneti
yanındaki sidretü’lmüntehâda iken gelen vahiy bu türdendir.
5. Cebrâil’in kendisi görünmeden Resûl-i Ekrem’e tebliğ ettği vahiy.
Bu tür vahiy Resûlullah’a çan sesine veya arı vı-
zıltısına benzer sesler aracılığıyla gelmiştir.
6. Cebrâil’in insan şekline girerek tebliğ ettiği vahiy. Cebrâil ashaptan Dihye b.
Halîfe el-Kelbî sûretinde Hz. Peygamber’in
yanına gelerek ona vahiy tebliğ etmiştir. Bu
tür vahiylere açık (zâhir/celî) vahiy denir.
Ayrıca âlimlerin yaptığı ictihadlar da ilham
mânasında bir tür vahiy kabul edilmiş ve
buna gizli (bâtın/hafî) vahiy denilmiştir .
tdv is.ansk.
bayekurt
 
Mesajlar: 588
Kayıt: 27 Ağu 2014 12:30

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen bayekurt » 16 Nis 2015 20:02

facebook
twitter
gplus

Had yazdı:Biz insanoğlu olarak acı meyilli ve saplantılı yaratılmışız. Acıyı aşmak için ikna olma yollarına gidiyoruz (mesela uyuşturucu gibi) İşte bilme ihtiyacının acıyla birleşen bir tezahürüdür tasavvufun ortaya çıkması. Tasavvuf bunun meyvesi maalesef. Allah bizi neden yarattı nefisi kullanmazsak ne olur? Bizi nereye götürür? Oysa senin bu düşüncelerini bilen ve ona göre seni yaratan bir Allah var. Sence Allah gerçekten Rumi'nin dediği gibi seni bedenden kurtulmak için buraya getirdiyse veya acı çekmeye dayanman için acı çektiriyorsa o zaman bu sınav eksik kalıyor demektir. Zira Allah birtek kulluk için yarattığını söylüyorsa işin içinde buna delalet eden sebepler ve sonuçlar yatar. Yani sadece dayanmak için gelmedik bu dünyaya. Birşeyi aşmak için gelmedik. Çünkü başımıza tatlı hadiseler de geliyor. Güzel olaylar da yaşıyoruz. Nefsimize hoş gelecek olaylar da karşımıza çıkıyor. Biz sadece ve sadece acı veya tatlı sınav edilmek üzere bu dünyaya geldik. Acı tatlı her olayda ne kadar Allah ile beraber oluyoruz bunun sınavı için buradayız ve bu akla yatan, Kur'an'a da uygun olan en mantıklı sebep. Tasavvufda ise sadece acıya dayanmak ve acı sayesinde bir tekamül var. Oysa Firavun, Nemrut hatta daha iyi örnek olan Karun zenginlik ve varlık ile sınandı. Onlar eğer ki fakire fukaraya yardım etseydi Süleyman peygamber gibi zenginliğe rağmen Allah'a kulluk etmiş olacaklardı.


Bu Zariyat 56 ayeti , incelenmeli,
Allah ın yaratış amacını verir mi? gerçekten, farklı yorumlar da var hani
bayekurt
 
Mesajlar: 588
Kayıt: 27 Ağu 2014 12:30

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen bir adem » 16 Nis 2015 20:06

facebook
twitter
gplus

ayetlerin felsefi ve tasavvufi incelemelerinin tevilden ziyade tefsir malzemesiyle yapılması lazım, işe gelince tarihselci takılıp işe gelince geniş felsefe dünyasına girmek tutarsızlık olur.
hududunu ahududu bahçesi yaptım, geçişte tatlı yedim, kaçışta çite çarptım.
hz. kierkegaard (k.s) nin yolu üzere inşeallah

BİRRUH BİDDEM NEFDİK YA ADEM

olum engelleyin geçin ne uğraşıyonuz :D
bir adem
 
Mesajlar: 2015
Kayıt: 20 Mar 2014 20:36

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen bayekurt » 16 Nis 2015 20:38

facebook
twitter
gplus

bir adem yazdı:ayetlerin felsefi ve tasavvufi incelemelerinin tevilden ziyade tefsir malzemesiyle yapılması lazım, işe gelince tarihselci takılıp işe gelince geniş felsefe dünyasına girmek tutarsızlık olur.

hangi ayetlerin?
bayekurt
 
Mesajlar: 588
Kayıt: 27 Ağu 2014 12:30

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen bir adem » 16 Nis 2015 21:00

facebook
twitter
gplus

söylediğin zariyat 56 gibi genelde düşünülenden farklı şeyleri anlatmayı amaçlayan ayetler mesela
hududunu ahududu bahçesi yaptım, geçişte tatlı yedim, kaçışta çite çarptım.
hz. kierkegaard (k.s) nin yolu üzere inşeallah

BİRRUH BİDDEM NEFDİK YA ADEM

olum engelleyin geçin ne uğraşıyonuz :D
bir adem
 
Mesajlar: 2015
Kayıt: 20 Mar 2014 20:36

Re: tasavvuf: ne yolu

Mesajgönderen bayekurt » 16 Nis 2015 21:52

facebook
twitter
gplus

bir adem yazdı:söylediğin zariyat 56 gibi genelde düşünülenden farklı şeyleri anlatmayı amaçlayan ayetler mesela

daha yorum tefsir , tevil yazmadan, uyarı, bravo...
Nasrettin hoca hesabı diosun :D
bayekurt
 
Mesajlar: 588
Kayıt: 27 Ağu 2014 12:30

ÖncekiSonraki

Dön Din & Felsefe
cron