Allah'ın Hukuki Konularda Kullandığı Psikolojik Yöntem

Din ve Felsefe üzerine fikir alışverişinde bulunuyoruz

Allah'ın Hukuki Konularda Kullandığı Psikolojik Yöntem

Mesajgönderen BelginMelis » 21 Şub 2019 10:36

facebook
twitter
gplus

Maide 106 ve 107.ayetleri okursanız, Allah'ın ölüm vasiyeti hususunda şahitlik edenlerden şüpheye düşüldüğü durumlarda istenilen yeminleri görürsünüz. Maide 106.ayette şöyle yemin etmeleri isteniyor bu kişilerin: ''Akraba bile olsa, yemini bir çıkar karşılığı (hiçbir paraya) satmayacağız. Allah'ın şahitliğini gizlemeyeceğiz. Aksi halde günahkarlardan oluruz...''

ve bu 2 kişinin bir günah işledikleri anlaşılırsa, kendisine haksızlık edilenlerden 2 kişi onların yerine geçer ve onların da şöyle yemin etmeleri emredilir: ''Bizim şahitliğimiz, önceki iki kişinin şahitliğinden daha doğrudur. Biz kimsenin hakkına tecavüz etmedik. Aksi halde biz de zalimlerden oluruz..'' (Maide 107.ayette)

Daha sonra Maide 108.ayette bu yeminler için şu ifade kullanılır: ''İşte bu, şahitliklerini gereği gibi yapmaları, yahut yeminlerinden sonra yeminlerinin kabul edilmemesinden korkmaları için en iyi yoldur. Allah'tan korkun ve emirlerini dinleyin.'' (Maide 108.ayet)

Sadece ölüm vasiyeti hususunda değil, örneğin bir erkek, karısının kendisini aldattığını söylediğinde de, kadın ve kocasına birkaç kere yemin ettirilir.(ayette kaç kere yemin edecekleri yazar) Her ikisi de yemin eder ama kadın aldatmadığına dair yemin ettiğinde, kadının yemini doğru kabul edilir ve aslında sonuç olarak, kadın gerçekten de zina ettiyse, kocasına sadakatsizlik gösterdiyse bile, olay karşılıklı yeminleşme ile kapatılmış olur, kadın da suçu kabul etmediği müddetçe ceza almaz.

Tüm bu önemli konularda yemin etme emrinin derinliğini ve önemini düşünüyordum geçenlerde.

Bakın şöyle düşünün. İman sahibi olarak, Allah'ı asgari düzeyde akla getiren bir mümin olarak (örneğin namaz vakitlerinde, yemek yerken Allah'ı hatırlayan şükreden birisiniz), bir günaha yöneldiğinizde, Allah'ı hatırlamanız ve üstelik de Allah'ı birkaç saniye de olsa ciddiyetle veya samimiyetle anmanız, yüksek ihtimal sizi günaha sürüklenmekten koruyacaktır. En azından sürüklenseniz bile, o günahı içiniz rahatsız ola ola yaparsınız ve kötü hissedersiniz. Umursamaz bir hâlde o işten zevk alan biri olmazsınız. Hele bir de Rabbimizin emrettiği gibi, o günaha meylederken ''şeytandan ve şeytanlardan Allah'a sığınsanız'' o günaha meyletmeniz veya o günahtan zevk duymanız zorlaşacaktır. Tabi bu biraz olsun içinde Allah sevgisi ve korkusu olan, gerçek iman sahipleri için geçerli.

Aslında Allah, insanları böyle önemli konularda yemin ettirerek psikolojik bir yöntem uyguluyor. Yani, bizlere hata yapmamak hususunda bir hatırlatma ve güç dayanağı oluyor bu yeminler. Hele bir de az da olsa o insanın içinde Allah korkusu ve Ahiretin varlığını gerçekten idrak etme söz konusuysa, haksızlık işlemeye adım attığında içinde muazzam bir rahatsızlık duyacaktır.

Tabi şöyle diyebilirsiniz. Bu yemin edenler, saf-duru ve samimi bir gerçek imana sahip değillerse ne olacak? Bence böyle güven duyulması konusunda muallakta olan kişiler için de bu yeminler psikolojik bir etkide bulunmakta. Çünkü o kişi, iman sahibi değilse bile, birden bire bir olasılıkla karşılaşacaktır. Allah'ın ceza vermesi olasılığı ile; yaptığı veya yapmaya meylettiği haksızlığın, bu dünyada veya Ahirette karşılığını bulması olasılığı ile yüzleşecektir kişi. Hatta Ahiret inancı ve bu konuda yeterli bilinci olmasa bile, sırf dünyada ettiği kötülükten ötürü başına karşılıklar gelmesi olasılığı bile insanı rahatsız edecektir. Çünkü bir kişi, Allah'a ne kadar inanmıyor olursa olsun, bazı anlarda bir yaratıcının/evrendeki yüce bir gücün varlığını içten içe sezinler. Bu fıtratına çok güzel kodlanmış bir gerçektir. Aslında bu ayetlerde insanlara yemin etmeleri emredilirken, gerek samimi ve duru bir şekilde iman edenler, hatta imanları sıkıntılı olanlar içinde, haksızlığa sapma hususunda bir engel olabilme potansiyeli gerçekleştirilmektedir.

En doğrusunu Allah bilir.

Yanıldıysam Rahman'dan af ola diliyorum.

Selamlar.
BelginMelis
 
Mesajlar: 2
Kayıt: 17 Şub 2019 11:38

Dön Din & Felsefe
cron